YÜZ KARASI DEĞİL, KÖMÜR KARASI - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Pazar, Nisan 28, 2024
Köşe Yazarları

YÜZ KARASI DEĞİL, KÖMÜR KARASI

4 ARALIK DÜNYA MADENCİLER GÜNÜ…

“ÇİZMELERİMİ ÇIKARAYIM MI? SEDYE KİRLENMESİN” SORUSUNUN ARDINDAN 1,5 YILA YAKIN BİR ZAMAN GEÇTİ…
Çizmelerimi çıkarayım mı? sorusu vicdanları dağlıyor değil mi? O soru sömürüden, korkudan, bastırılmışlıktan, geri kalmışlıktan soruluyor. O soru hastanede azarlayan hemşireden, bankada fırçalayan veznedardan, devlet dairesinde yerin dibine sokan memurdan dolayı soruluyor. Canınızı acıtan o soru işçinin, çiftçinin, köylünün gittiği her yerde aşağılanması, hor görülmesi, ötekileştirilmesi sebebiyle soruluyor. İşçiye canını sedyeden daha önemsiz olduğunu hissettiren neyse.. işte o neyse ben ondan utanıyorum…
Çizmeler:
“Korkmuyor musunuz” diye sormuştum Zonguldak’ta bir madenci ağbime.


“Korkup da napacan” demişti, “korkuyla yaşanmaz ki.”
Kocaman harflerle ‘önce güvenlik’ yazıyordu önünde konuştuğumuz duvarın üstünde.
Önce düşük maliyet.
Önce yüksek kâr.
Önce maksimum kapasite.
Önce karanlık.
Önce sessizlik.
Önce duman.
Önce ölüm.
Şimdi kriz masalarında kifayetsiz bir telaş.

Hiçbir yaraya derman olmayan başsağlığı mesajlarımız, gözyaşlarımız.
“Çizmelerimi çıkarayım mı” diyor mahşerin ortasında çok yüksek kapasiteli bir kalp sahibi,
“Ambulans kirlenmesin.” Bir de temizlik maliyeti eklenmesin masraflarınıza benden ötürü.

***

Hadi şimdi gider pusulasına yazın kardeşlerimizin vasiyetlerini.
Vergiden düşün babasız kalan çocukların acısını.
Soğuk rakamlar üzerinden bir hayat kurun karanlık ve ıslak maden dehlizlerinde.
Bu işin sorumlularını affetmeye hiçbir kulun gücü yetmez. Bunu ancak Yaradan yapabilir.
Allah sizi affetsin.
Çıkarın o pahalı çizmelerinizi.
Dünya daha fazla kirlenmesin
Yılmaz Erdoğan
————————————————————
IŞIĞIM SÖNDÜ
Karıcığım hoşçakal, ışığım azalıyor,
Yanımda ölü arkadaşlarım.
Artık kömür kokulu ekmekler getiremeyeceğim sanırım.
Buraya kadarmış çocuklarım, hoşçakalın,
Hakkınızı helal edin; anacığım, babacığım.
Işığım azalıyor, hoşçakalın..

Üstüme değil içime çöken ocağın sessizliğinde
Tek tek seslerinizi duyuyorum, yüzlerinizi görüyorum,
Işığım azalıyor, soluğum azalıyor, biliyorum,
Yavaş yavaş dünyanın kara kalbine gömülüyorum.

Işığım söndü, işte gidiyorum..,
Ah, en çok da şimdi, bir bilseniz
Nasıl da bulutları, ağaçları, gökyüzünü özlüyorum.
Işığım söndü.. hoşçakalın, arkadaşlarım çoktan gitti,
Artık ben de gidiyorum…

ŞERİF ENGİNBAY
ZAMANA ASILI SATIRLAR

"Kurşuna diziliyor Lorca
otuz beş İspanyol'la
bir dağ yamacında
…………………………..
geç de olsa kırdı kalemini tarih
Franko"nun ertelenmiş duruşmasında "
Bu mısraları 1983 yılında yazdığım bır şiirimden aldım . Lorca, aydınlık, devrimci düşüncelerinden ,şiirlerinden ,yazılarından dolayı faşist Franko tarafından kurşuna dizilmiştir. Ne yazık ki Lorca faşizmin katlettiği ne ilk ne de son şairdir. Nasıl ki Nazım ve Neruda aynı nedenlerden dolayı hapsedilmişler, çok sevdikleri yurtlarında sürülmüşler ,hasret bırakılmışlardır. Şimdi de tarihe bir kara leke daha sürmek için Suudi Arabistan hükümeti Filistinli şair Aşraf Fayad için ölüm fermanı çıkarmış. ..Kendimi bu ortaçağ kararına şiddetle karşı çıkan bu faşizan kararı kınayan milyonların yanında tutuyorum ve bu çağdışı fermanı bütün yüreğim ve şiirim adına kınıyorum.
FERİHA ALTIOK

DALGIÇ VE DENİZKIZI
yasaklar incitmesin diye
düşdenizini
kumla örtüyorsun
korkularımın üzerini
ah yine zamansızlığım
tutuyor
toplayıp balıklarımı
boynuna vuruyorum
sevişmenin su halinde
iki derin hayalperest
bir dalgıç
ve denizkızı
Fatoş Avcısoyu Ruso
Büyü s.16

————–
Rap Rap Rap
uygun adımlarla
geçip gidiyorlar yine
düzenin askerleri

sivil kıyafetleriyle
eksiksiz ve itinalı
birbirine benzer yüzleriyle
yapıyorlar görevlerini
sağlamak için düzeni!
———————————–

Yasemin kokan sokaklardan
kendine, dokusuna, kokusuna
yabancılaşan tanıdıklar
geçip gidiyorlar
birbirine uygun adımlarla…

b.b.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar