YKP Örgütlenme Sekreteri Halil Karapaşaoğlu, Basın-Sen Başkanı da olan Ali Kişmir’e dava açılması ile ilgili açıklama yayınladı. Açıklama şöyle:
Türk kolonyalizm 1990’lardan 2000’li yılların ortalarına kadar siyasetçilerimizi, siyasi kurumlarımızı, gazetelerimizi ve gazetecilerimizi bombalayarak veya kurşunlayarak saldırılar düzenlemiştir. Yeni Kıbrıs Partisi ve Cumhuriyetçi Türk Partisi failleri bilinmeyen kurşunlama ve bombalama olayları yaşanmış ve siyasilerimiz ile gazetecilerimiz korkutulmaya çalışılmıştır. Rejimin taşeronu olan DP parti binası ve Eroğlu bile 1996 ve 2001 yıllarında bombalanmıştır. 1996 yılında gazetecimiz Kutlu Adalı Türk Kolonyalizmi’nin Kıbrıs’ın kuzeyindeki icraatlarını sorguladığı için evinin önünde öldürülmüştür. Kutlu Adalı’yı öldürenlerin kim olduğu aradan 26 yıl geçmesine rağmen hâlâ bulunamamıştır. Adanın kuzeyindeki Kıbrıslı Türklere ait bütün silahlı kolluk kuvvetleri (Polis Teşkilatı ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı) Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri olarak anılan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin emir ve komutasındadır. Bütün kurşunlama, bombalama ve öldürülme olaylarının faillerinin bulunamamasından Türk Silahlı Kuvvetleri ve Türkiye Cumhuriyeti birinci derecede sorumludur.
Türk kolonyalizmine karşı yazılar yazan daha önce de bombalanan, kurşunlanan Avrupa/Afrika Gazetesi Ocak 2018 yılında işbirlikçiler tarafından taşlanarak, gazeteciler linç edilmek istenmiştir.
Koloni rejimine muhalif olan, Türk işgalinin sonlanması için onurlu bir şekilde direniş gösteren gazeteciler hakkında uzun zamandır koloni yönetimi tarafından gazetecilerimiz aleyhine davalar açılmakta ve gazetecilerimiz susturulmaya çalışılmaktadır.
Basın-Sen Başkanı Ali Kişmir 2 yıl önce Türk Silahı Kuvvetleri’nin kontrolünde ve işletmesinde olan, sivillere kapalı “Beyaz Ev” isimli mekanda Türkiye Büyükelçisi Ali Murat Başçeri’nin Ulusal Birlik Partisi’nden bazı milletvekilleriyle yaptığı toplantıdan dolayı bir yazı kaleme almıştır. Polis teşkilatı, onun bağlı olduğu Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı onun da bağlı olduğu Türk Silahlı Kuvvetleri gazeteci Ali Kişmir’e 10 yıl hapis cezası istemiyle dava okumuştur.
Ada’nın kuzeyinde oluşturulan koloni rejimi, Cumhurbaşkanı olarak TC tarafından atanan kayyum Ersin Tatar’dan sonra köklü bir sistem değişikliğine gitme niyetindedir. TC, oluşturulmak istenen yeni yapıya karşı ses çıkaran bütün muhalifleri tehdit ederek, hakkında davalar açarak susturma çabasındadır.
Türk Silahlı Kuvvetleri ve Türkiye Cumhuriyeti siyasilerimize ve özellikle gazetecilerimize yönelik sistematik bir saldırı içindedir. Bu baskı neticesinde siyasilerimiz ve gazetecilerimiz büyük bir oranda susturulmuştur. Bütün baskılara rağmen direnen siyasilerimiz ve gazetecilerimiz vardır. Basın-Sen Başkanı Ali Kişmir bunlardan biridir. Yeni Kıbrıs Partisi (YKP) olarak 90’lardan bugüne Türk işgaline karşı direndik. YKP, direnenlerin her zaman yanında olarak 30 yıldan fazladır direnişçilerle dayanışma göstermiştir. Düşünce ve ifade özgürlüğü bir insan hakkıdır. Kişmir’in 2 yıl önce işgalci ve işbirlikçileri arasındaki ilişkiyi ve bu ilişkiye ev sahipliği yapan Türk Silahlı Kuvvetlerini deşifre ettiği yazıya tarafız.
Yeni Kıbrıs Partisi koloni rejimine karşı boyun eğmeyen bütün direnişçilerin yanındadır. Kıbrıs’ın geleceği, askersizleştirilmesi, sömürü düzenin bitmesi, işgalin sonlanıp, barışın inşaası bu ülkenin insanlarının ellerindedir. YKP dün olduğu gibi bugünde işçilerden kadınlara, gençlerden LGBTİ+ bireylere kadar örülecek yeni bir direniş ve özgürlük hattıyla ülkemizin esaretten kurtulabileceğini düşünmekte ve bu yönde direnişi örmeye çalışmaktadır.
Lefkoşa Kaza Mahkemesin’de görüşülmeye başlanacak olan davaya karşı bu ülkenin bütün yurtseverlerini, direnişçilerini Ali Kişmir ile dayanışmaya ortaya koymaya, 28 Şubat saat 9’da herkesi mahkemeler önünde buluşmaya çağırırız.
