Mevsim yaz.
Çocuk Bahçesi’nde bir akşam…
Nem yok…
Yıldızlar yere düşecek gibi…
Karşıda açık hava sinemaları var Halk ve Şahin sinemaları.
Çocuk Bahçesi’nin tahta kanepeleri dolu, Çağlayan yolu kalabalık…
Aileler oturmuş, fındık fıstık yiyorlar; vakti eziyorlar dişlerinin arasında…
Akpınar’ın yeri daha aydınlık.
Üç beş masa önde, kimisi de arka bahçeye konmuş biber ağaçlarının arasında…
…
Taş fıskiyelerden sular yükseliyor…
Rüzgâr kalktığında su damlacıkları dans ediyor bir oyana bir buyana…
Çitler bakımlı…
Belli ki bahçıvan işini sıkı tutmuş gün boyu.
Çocuklar saklambaç oynuyor; salıncaklara ve dalgalabiştolara biniyor…
Sinemalarda iki film birden oynatılıyor sesleri ta bahçeden duyulmakta…
Lefkoşa’nın içinde Ayhan Işık, Belgin Doruk sesleri…
…
Yasemin satan çocuklar aceleci…
Her kanepeye yaklaşıp yasemin satmaya çalışıyorlar…
Hurma dallarına ve ipliklere dizilmiş yaseminler…
Kadınların boynunda açıyor; Lefkoşa yaseminlerle güzel her zaman…
…
Çocuk Bahçesi loş…
Erkekler Enver kahvehanesinin kaldırımlarına dizilmiş nargile içiyorlar, havada tütün kokusu…
Kaldırımların en ucunda Hasan oturuyor yerde sere serpe…
Üşür diye, anacığı bir pataniya koymuş yanına fakat hava ılıman…
Tam orada, darı satan arabacıklar var…
Gelip geçen darı alıyor, Hasan’a para veriyor herkesin gönlünden ne koparsa…
Tavuz Kuşu köşesine sinmiş, gece ile birlikte gelip giden seslere kulak kabartmakta…
Biraz şaşkın…
Bir yıldız kayıyor o anda, fark edenler dilek tutuyor kimselerden habersiz…
…
Sinemalarda “aralık” olduğunda, ahali dışarı fırlıyor ki akıllarında sonucu belli olmayan bir aşk hikayesi…
…
Çocuk Bahçesi’nin Mağusa Kapısı’na yönelen tarafı daha karanlık…
O tarafa pek uğrayan yok nedense…
Böyle akşamlar, Cuma akşamları olamaz.
Cuma akşamları televizyonda Türk filmi olduğundan, herkes televizyon başındadır sokaklar tenha…
Çarşambadır veya Perşembe…
Siyah beyaz dönemler…
Kimi aileler küçük bebeklerini de yanlarına almış bebek arabaları ile dolaşmakta…
Hava müsait…
Bebek arabaları kocaman cadillac arabalar kadar rahat…
Geleceğe yumuyor gözlerini bebek…
…
Londra Pastanesinde Barış Manço, Cem Karaca, ara sıra Türk sanat müziğinden Behiye Aksoy’dan şarkılar çalınmakta ki sesleri sinema seslerine karışmakta…
…
Güzel, sakin, huzurlu bir yaz akşamı daha kapanmak üzere Venedik duvarlarında…
Yıldızlar kayarken…
(2002)
