Aziz Kent anlattı;
Müziğin efsane ismi Frank Sinatra. Londra’da bir gala gecesi yapacakmış. O dönem, Londra eğlence hayatının önde gelen isimlerinden olan Aziz Kent’e, geceye sponsor olması için teklif götürmüşler. Yüklü bir miktar sponsorluk ücreti istemişler.
“Aslında ben Frank Sinatra’yı değil Dean Martin’i beğeniyordum. Önce sponsor olmayı düşünmedim ama bir Kıbrıslı Türk’ün dünyaca ünlü bir müzisyene sponsor olabileceğini göstermek için yüklü bir miktar para ödedim” diyor Aziz Kent.
Gala için son derece kaliteli bir kitap çıkarılmış. Aziz Kent’in de adı kitapta yer almış.
“Gecelerin Gecesi” imiş kitabın ismi.
***
Çarşamba akşamı, Havadis’in ödül töreninde Aziz Kent ile birlikteydik. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Başbakan Tufan Erhürman ve Aziz Kent ile aynı masada, yaklaşık iki buçuk saati aşkın bir süre sohbet etme imkanı bulduk.
Konular geçmişten günümüze uzanan bir yelpazede konuşuldu.
Haliyle, hem yapılamayanlardan şikayet edildi hem de yapılması gerekenler uzun uzun anlatıldı.
Cumhurbaşkanı Akıncı ile şöyle bir duygumu paylaştım.
“Duygu” diyorum çünkü aslında benim için düşünceden öte pozitif duygular içerirdi söyleyeceğim.
Akıncı’ya şöyle dedim; “Yıllarca siyasetin ve devlet yönetiminin her kademesinde yer aldınız. Yaptığınız veya yapamadığınız hizmetler bir yana, bana göre Lefkoşa Belediye Tiyatrosu bir, ikinci Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası. Bu ülkeye yaptığınız en önemli hizmetler bence bunlardır.”
Bu sözlerim karşısında duygulandığını fark ettim.
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasına Havadis’in ödülünü kendisi verdi ve konuşmasında “eğer say deselerdi ben de en önce bu ikisini sayardım” diye atıfta bulundu.
***
Havadis’in ödül gecesi muhteşem bir ortamda gerçekleşti.
Lefkoşa Belediye Tiyatrosu, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ve burada isimlerini uzun uzun sıralayamadığım, kendi alanında (spor ve sanatta) kendilerini kanıtlamış, ünleri ülke sınırları ötesine taşmış birçok değerimize ödüller takdim ettik.
Onların ürettiği evrensel değerleri takdir ettik, daha çok üretmeleri için teşvik etmeye çalıştık.
“Sanatçının ve sporcunun gıdası alkış ve takdir edilmedir” denir.
Ötesinde, Havadis’in gecesine katılan 700’u aşkın konuk hepsini, tek tek bağrına bastı.
Bize yaşattıkları haklı gururu tebrik etti.
***
60 sene önce, Avrupa’da sanatın ve kültürün başkenti olan Londra’da, Frank Sinatra’ya sponsor olan Kıbrıslı Türk.
Ve şimdilerde sporu ile sanatı ile deniz aşırı üne kavuşmuş Kıbrıslı Türkler.
Çarşamba akşamı, biz Havadis ailesi olarak, onlara minnettarlığımızı sunmak için bir araya geldik.
Daha da ötesini hakkediyorlar.
Yeter ki üretsinler.
Kıbrıslı Türklerin neler yapabileceğini göstersinler.
Biz onlara daha birçok “gecelerin gecesini” sunabiliriz…
