Yerliler - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
Köşe Yazarları

Yerliler

Adalılar çok çekti.

Çok çektiği için de ümitsiz vaziyette yüzyıl beklemişlerdi.
Tanrı’yı bekler gibi.

Ama
Bir gün gidenler geri gelecekti.
Yabancı bayrağı inip, kendi bayrakları göklerde dalgalanacaktı.

Henüz o gün gelmeden mücadele edip durdular.
İngiliz’le dövüştüler,
Rum’la vuruştular.
Vurdular, vuruldular…

Ama bekliyorlardı.
Tanrı’yı bekler gibi.
Bir gün her şey güzel olacaktı.
Yanan bir mum kadar olsa da yüreklerinde bir ışık vardı.
Umut ışığı sönmezdi işte…

Dağlardan sahile indiler, ufka doğru fanus tuttular.
Belki karşıdan gelen bir sandallı olur, ışığı görür diye.
Kuru peksemete kaldılar.
Ekmeği katık ettiler.
Gettolarda yaşadılar.
Adeta lanetlendiler ama aldırmadılar.

Kelle vermenin bedava olduğu yıllardı.
Kaç vücut yere düştü, kaç baş boynunu büktü.
Türk’tü, Türk kalacaklardı.
Hatta uyarsa bütün adayı alacaklardı.
Ama önce beklenen olmalıydı.
Gelmeli ve karaya ayak basmalıydılar.

Zaman ilerler.
İki dünya harbi görürler.
Bir de cumhuriyet.
Her şeyi denerler ama
İstedikleri olmaz.

Neticede sonuç sevindiriciydi.
Yüzyıllık hasret bitmişti işte.
O şık meşale gibiydi artık.
Havadan, denizden gelerek karaya ayak basılmıştı.
Fanuslar boşuna yakılmamıştı.

Memnuniyetle karşıladılar.
Kucaklaştılar…

Henüz İspanyollar Amerika topraklarına ayak basmamıştı.
Koca kıtada yerliler kendi hallerinde hayatlarını sürdürüyorlardı.
Yerliler Ouetzalcöztl adındaki bir Tanrı’ya inanırlardı o yüzyılda.
Bu Tanrı beyaz tenli, beyaz sakallıydı.
Ama bir gün Tanrı alıp başını çekip gitmişti doğuya doğru.
Bir daha geri gelmemişti.
Bu Tanrı, yerlilere tarım, astronomi ve takvim hakkında bilgiler veriyor, onları aydınlatıyor, hayatlarının devamını sağlıyordu.
Doğuya doğru yolculuğuna çıktığında, bir gün insan biçiminde geri geleceğini söylemişti Tanrı.
Bu söz kulaklarında çınlayıp duruyordu.
Yüreklerinde sönmeyen bir ışık.

Yerlilerin gözü yollardaydı uzun yıllar…
Tanrı’larının geleceği günü sabırla bekliyorlardı.

Zaman ilerlemiş.
Bir gün İspanyollar yeni dünyaya ayak basmışlardı.
Yerliler ne görsün.
Karaya ayak basan kaşif beyaz tenli ve sakallı.
Beklenen olmuştu!
Tanrılarının geri döndüğünü zannettiler…

Bu yüzden yerliler ilk gelen insanları dostça karşılamışlardı.
Başlarına gelecek olanlardan habersiz…

Zaman tekrar ilerlemiş ve çok şeye tanık olmuşlardı.

Yok olacaklarını nasıl kestirebilirlerdi ki?
Sonuçta bir tek yerli bile kalmamıştı yeni dünyada.
Tanrı da!..


Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar