Yeni soslu sol, meyveli kapitalizm ve teknoloji - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
Köşe Yazarları

Yeni soslu sol, meyveli kapitalizm ve teknoloji

 

Sol üzerine tartışmalar bir zamanlar hararetliydi.
Şimdi köprülerin altından çok sular geçti.
Kimilerine göre “Kabe” yıkılınca bunalım baş gösterdi.
Sol yeni arayışlara girdi.
Kimilerine göre de, her şey bir gün yeniden canlanacak.

Yeni sol görüş üzerinde duruluyor.
Ama bu tartışmalı.
Bazı eleştirilere göre, bu sol soslu!
Üstüne liberalizm sosu konmuş.
Klasik sol görüşün temeli gerçekten sarsıldı mı?
Marksizm’in koşulları ortadan kalktı gibi görüşler ileri sürülmekte.
Mesela mavi yakalılar artık yokmuş.
Mavi yakalı yakıştırması Amerikalılara ait.
Bu sınıf, kol gücüne dayanan emekçi kesimi anlatır.
Yani işçi sınıfı.
İşçi sınıfı yoksa, devrim koşulları da ortadan kalkıyor.

Soslu moslu.
Devrim koşulları var ya da yok.
Aslına bakılırsa, dünyanın gidişatına sos katılmış.
Hem de teknolojik.
Buyurun:
Apple’ın ürettiği yeni iPhone’lar parmak izini tanımlıyor.
Böyle olunca, parmak izlerinin çalınması mümkün.
Bir şey geliştirilir ama beraberinde tehlikeleri de getirir.
Şimdi bu tehlikeler üzerinde duruluyormuş…
Hayatın daha kaliteli yaşanmasına, kolaylaşmasına, hızlanmasına ve refahına yönelik eklenen soslar hem iyi hem ürkütücü…

Dahası var.
Bilim adamları görünmezlik pelerini üzerinde duruyorlar.
Deneyler bile yapıldı.
Bu deneylerde bir cetvelin yarısı kadar büyüklükte bir silindirin görünmezliği sağlandı.
Işık bükmesi ile.
Henüz çalışmalar sürüyor ve işin askeri cephesinde bir tankın nasıl görünmez hale sokulacağı üzerinde duruluyor…

Ne olacak bu teknolojinin gidişatı?
Marks’ın öngördüğü post-kapitalizme mi koşuyor dünya?
Yoksa başka bir şeye mi?
Bilgi toplumunda bu koşuş neye işaret?
Mülkiyet kavramı bir üst yapı kurumu ve hukuksal bir yapı ise, bu hukuk ortadan kalkabilir mi?
Kalkarsa Marks’ın öngörüsü gerçekleşebilir mi?
Bu gerçekleşmezse, soslu yeni sol ya da meyveli kapitalizm nereye kadar koşacak?
Bir yandan bu sorular, öte yandan baş döndürücü ve bir o kadar da yaşama radikal değişim sağlayan teknolojik gelişmeler…

Dünya bir yana.
Biz şu aşamaya geldik:
Dairelerde devlet işi gören vatandaşa kağıt verilecek.
Yani vatandaş daireye gittiydi, geldiydi, gelmediydi yok.
O işi takip ettiydi, etmediydi yok.
Gidildi ve edildi.
İşte ispatı.
Kağıt vatandaşın elinde.
Yavşaklık ortadan kalkacak.
Vatandaşın işine bakılacak.
Nihayetinde, vatandaşa yanıt verilecek.
Gerçi burada bir mesele var.
Ya memur delege ise?
Müdür ne yapacak?

Stephen Hawking, evrenin kara delikleri ile uğraşıyor.
İnsanlığın uzayda koloniler kurması gerektiği üzerinde duruyor, çünkü büyük felaket yakın diyor.
Bir de ekliyor: Gezegenimizin bin yılı kaldı…

Eğer durum buysa ve insanlık uzayın belirli bölgelerinde koloniler kurmayı başarırsa ve insanlık sırf dibi görünmüş bu gezegenden yakayı kurtarsın diye dünyayı terk ederse, dünyadaki insanlık tarihi de çöpe atılmış olmayacak mı?
Halbuki örneğin “devlet” üzerinde ilk çağlardan günümüze filozoflar ne kafalar patlattı.
Dünya nereden nereye geldi.
Az gitti uz gitti.
İlkel toplum, feodal toplum, kapitalizm, sosyalizm, bilgi toplumu derken…
Sonuç?
Uzayda koloni!..

Dünya uzayda koloniler oluşturmayı hedeflerken, bizde yaşanan mazbata sorununu Arap saçına çevirdiğimizi kalk da anlat…
Bu sorun ne Marksizm’i ilgilendirir ne de Yeni Sol’u.
Hatta kapitalizmi bile ilgilendirmez!
Teknolojiyi de!
Uzaydaki kolonilere de aktarılacak gibi değil!
Konu “iktisat”ı ilgilendiriyorsa eğer, Keynes’in önüne böyle bir sorun gitmiş olsaydı, inanın aklı karışır “Biz nerede hata yaptık?” diye kendi kendine sorardı!..
Ama adamcağız ne bilecekti, bir gün gelip KKTC diye bir devlet kurulacağını…

Görünmezlik pelerini en çok KKTC’nin işine yarayacak!..


Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar