Tam teşekküllü Onkoloji (Kanser) Hastanesi’nin en erken zamanda KKTC halkının hizmetine sunulması toplumdaki en büyük beklentilerden birdir. Şu anda Devlet Hastanesi’ndeki Onkoloji Servisi, ilaç tedavilerinde (kemoterapi) hizmet vermektedir. Ancak, serviste radyoterapi hizmeti verilememektedir.
İlaç tedavisi dışındaki tedavilerde de,sağlık kurulu kararı ile, ülkemizdeki veya TC.’deki hastanelerden hizmet alınmaktadır. Sağlık Bakanlığı’nın açıklamalarına göre; yeni yapılacak Onkoloji Hastanesi’nde, yoğun bakım odaları, başta radyoterapi olmak üzere tüm tıbbi cihazlar yer alacaktır. Yetişkin ve çocuklar için tüm tedavi şekilleri bu hastanenin bünyesinde yapılacaktır. Yaklaşık 56 yatak kapasiteli olacak şekilde planlanan Onkoloji Hastanesi’nin 1 yıl içinde tamamlanması hedeflenmektedir. Yapılacak bu hastanenin parasal kaynağının da hazır olması, kısıtlı bütçe imkanları ve mali disiplin içinde bulunan ülkemiz için sevindiricidir.
Yeni İhale Yasası’ndan sonra tüzüğü de tamamlanmış durumdadır. Biran önce ihale mevzuatındaki düzenleme ve çalışmalar tamamlanarak Onkoloji Hastanesi’nin ihalesi yapılmalı ve inşaat sürecine hızlı bir şekilde geçilmelidir.
Güney Kıbrıs’taki ücretsiz kanser tedavisinin, 2013 ün Ağustos ayında son bulmasından sonra, Devlet Hastanesi’ndeki Onkoloji Merkezi’ne büyük bir yük binmiştir. Teknik personel ve ekipman sıkıntısı yaşayan Merkezde çalışanlar ağır çalışma koşulları altında, fedakarca, yorgunluk nedir bilmeden hastalara hizmet vermektedirler. Yeni yapılacak hastanede, uzman hekim, hemşire, psikolog ve diğer sağlık çalışanları kadrosu mutlaka güçlendirilmelidir. Şu anda 3 uzman, 1 pratisyen hekim, 13 hemşire, onkoloji hizmeti vermektedir.
Kanserle savaş ve mücadelede devlet politikası şarttır. Bunun için de yeni bir örgütlenmeye ihtiyaç vardır. Modern, günün koşullarına uygun bir Onkoloji Hastanesi ne kadar gerekli ise Erken Tanı Sistemi’nin genişletilmesi ile kanser vakalarının dağılımı ve görülme sıklıklarını da içeren, Kanser Kayıt Sistemi’nin de çağdaş ve profesyonel bir yapıya kavuşturulması büyük önem arz etmektedir.
Tabipler Birliği’ne göre;
KKTC’de 2013 yılında 500 civarında yeni kanser vakası kayıt edilmiştir. Ayda yaklaşık 35 yeni vaka görülmektedir. 2013’te 4500 hastaya ilaç tedavisi verilmiştir.
Vatandaşlar arasında, kanser konusunda büyük bir endişe hakimdir. Herkesin çevresinde, tanıdıkları arasında kanser vakaları artmaya başlamıştır. Gıda güvenliği konusunda, toplumda güven sorunu vardır. Üretilen veya ithal edilen tüm gıdalar düzenli olarak denetlenmelidir. Bu bağlamda, toplumda uzun süreden beri tartışılan Genel Gıda ve Yem Yasası geçtiğimiz günlerde Bakanlar Kurulu’ndan geçerek Meclise gönderilmiştir. AB standartlarına uygun olarak hazırlanan bu yasa ivedilikle yasallaşmalıdır.
Gıda güvenliği konusunda, Hal Yasası de dahil dünyadaki bütün uygulamalar KKTC’de de hayata geçirilmelidir. Özellikle, bağımız uzmanlardan oluşacak, şeffaf çalışacak Gıda Güvenliği Kurulu süratle oluşturulmalıdır.
Devlet ve Veteriner Dairesi Laboratuvarlarında her türlü analiz ve testlerin yapılabilmesi için eksik tüm ekipmanlar süratle tamamlanmalıdır.
KKTC’de kanserojen gıdalar, filtresiz elektrik santralleri, CMC atıkları, tarımsal ilaçlar, baz istasyonları, kirlenen denizler, sigara ve stres kanser vakalarını tetiklemektedir.
Devlet, kansere yol açan, gıda ve çevresel tüm sorunlara, yapacağı denetim ve analizlerle müdahale edip, caydırıcı ceza ve yaptırımlarla bunları ortadan kaldırmalıdır.
Tarım ve Sağlık Bakanlıklarının denetim birimleri, koordineli bir şekilde denetimlerini artırarak, gelişmeleri mutlaka halkla paylaşmalıdır.
Bu tedbirleri almazsak, hem insanlarımız kanser illetinden ölmeye devam edecek, hem de devletin milyonlarca TL tutarındaki kaynağı ,bu tedaviler için harcanmaya devam edecektir.
