Yemekli Toplantı Sonrası… - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Köşe Yazarları

Yemekli Toplantı Sonrası…

Eşref ÇetinelEşref Çetinel

Sn. Akıncı ile Anastasiadis’in beklenen    yemekli toplantısı oldu da bitti de! Fakat yine ve her zamanki gibi “iyi olmadı!” Olmadığını da Sn. Akıncı “yeni bir şey yok” sözleriyle ifade etti!

Buna karşın insan merak eder. 3 buçuk saat neleri konuştular ki araya “yeni” bir şeyi bile sokuşturmayı başaramadılar! (Tabi her zamanki gibi  “konuşulanların” içeriğini yine Rum basınından öğreneceğiz!)                               Ancak bu yemekli toplantıdan sonra bizim de görüp öğrendiğimiz  artık Rum tarafıyla “müzakerelerin” peşinde koşmanın bir anlamı kalmadığıdır!  Hele bu dönemde! Çünkü hem kendi içimizde hem bölgemizde ne kadar “namüsait” koşullar varsa, hepsiyle sarıp sarmalanıverdik!


MESELA haberi tam da bizim yemekli toplantı üzerine vuran şu son olay!  Yunanistan’ın yapacak işi gücü kalmadı, geçen Cuma Ege’de Aydın’nın Didim karşısındaki kayalık adacığa Yunan bayrağı ekti! “Yamyam kayalığı” da denen bu adacığa çekilen Yunan bayrağı üzerine, Ankara Atina ile temasa geçerek bu provokatif  duruma son verilmesini istedi. Sonuç alınmayınca da SAT komandoları  kayalığa çıkarak Yunan bayrağını indiriverdiler!

Bu konuda bir açıklama yapan Binali Yıldırım son zamanlarda Yunanistan’ın ihlallerini artırdığına dikkat çekerek, özellikle aidiyetleri belli olmayan Kardak gibi kayalıklarda muzırlık yapıldığını, Yunan bayrak çekme girişimleri olduğunu söyledi ve Yunanistan’a dönük şu nasihatte bulundu: “Bizim Yunanistan’a tavsiyemiz iyi komşuluk ilişkileri içerisinde  gerginliği artıracak kışkırtmalardan uzak durmasıdır…”

BU ve benzeri olayları Kıbrıs’la ilişkilendirmemek mümkün değildir.. Çünkü Türkiye ve Yunanistan Kıbrıs’ın hemen yanı başında  olagelen  kanlı ateşli savaşları ve münhasır ekonomik bölgeleri de dikkate alarak son zamanlarda  adaya daha çok müdahil olmaktadırlar!. Bu nedenle bundan sonra yeni müzakere ortamları yaratmak Türkiye ile Yunanistan’ın adadaki çıkarlarının artması nedeniyle çok daha zor olacaktır.

 


ÖZERSAY’IN CİDDE ZİYARETİ ÜZERİNE..

Başbakan yardımcısı ve Dışişleri Bakanı  Kudret Özersay geçen hafta İslam İşbirliği Teşkilatının merkezi olan Cidde’ye bir günlük ziyaret gerçekleştirdiydi. Aplıç ve Derinya kapıları konusu kadar bile ilgi görmeyen bu ziyaret yazık ki “tanınma” peşinde koşan KKTC’de haber değeri olmayan sıradan bir olay gibi geldi geçti!

Oysa Özersay Cidde’ye “gözlemci üyesi” olduğumuz “İslam İşbirliği Teşkilatı genel sekreteri Yusuf El Useymin’in daveti üzerine gittiydi. (Tabi bu tip davetlerle üçüncü ülkelere yönelik ilişkilerimizi  Ankara’nın ayarladığını yazmaya gerek yoktur.)

FAKAT faydalı olduğunu, bu ziyaretlerin bundan sonra daha çok faydalı olması için Ankara ile tüm olanak ve fırsatların kullanılması gerektiğini vurgulamaya da gerek yoktur, öyle olmalıdır..

Cidde ziyaretini  “yemekli toplantının” başarısızlıkla  sonuçlanması nedeniyle taşıdım “köşeme.” Çünkü bu Rum’dan ne maşa ne paşa olmayacağına göre artık KKTC olarak 3. ülkelere açılmamız gerekir. Nitekim  Özersay  Cidde’de,  İslam İşbirliği Teşkilatı’nın  Kalkınma Bankası yardımcısı ile de görüştüydü.. Kimselerimiz bilmiyordu ama meğer bu Banka “Eğitim ve Sağlık alanlarındaki  projelerimize katkıda bulunuyor!” Nitekim Özersay bu katkılardan dolayı teşekkür etti…

       “ÇÖZÜMÜ sosyoekonomik kalkınma ile önce kendi içimizde sağlamalıyız” dediğimizin üzerinden  yıllarca yıllar geçti!

Fakat ne “kapalı toplum ekonomisinden” kurtulabildik ne de ithalatı en aza indirecek “düzeyli üretim” gerçekleştirebildik.

Her seçimle birlikte devlet dairelerini kadrolu kadrosuz tıka basa memurlarla doldurduk ama “sayelerinde” kalkınmayı, büyümeyi değil; “gizli işsizliği” yarattık! Çalışmadan, yurttaşa  hizmet veremeden maaş çeken görevlilerimizi  çoğaltıp yoğaltıp  devleti cari giderlere de yenik düşürdük, milyarlarla ifade edilen dış ticaret açıklarına da!

MESELA bakın,  Özersay Cidde’ye gidiyor.  Gitmişken Kalkınma Bankasının KKTC’deki Eğitime ve Sağlık hizmetlerine yaptığı parasal katkılarından dolayı Başkan yardımcısına teşekkür ediyor!

Pekala ama  ne yapmışız bu Sağlıkla Eğitimde? Merak ettim “Kalkınma Bankası müdür yardımcısı Mansur Mukhtar sordu mu Özersay’a, “Eee anlat bakalım ne yaptınız ya  bizim size verdiğimiz paralarla?”

ÖTE yandan yeri geldi yazalım: Yıllardan  beridir Ankara’nın büyükelçi ve üst kademe bürokratlarının hazırladığı ortam ve fırsatlarla 3. Ülkelere taşınıp gayrı resmi de olsa temaslarda bulunuyoruz.. Bu ziyaretlerde “siyasi tanınma” isteyip istemediğimizi, bu konuda nasıl temaslarda bulunulduğunu bilmiyorum..  Fakat artık önce kendi içimizde “KKTC’ye sahip çıkıp, dışta “tanınma seferberliğinin bayrağını açabilmeliyiz.” Üstelik  bu konuda çok geç kaldık!

**********

KISACA TAKILDIĞIM: (MAĞUSA GÖLÜ DE GİTTİ GİDER!)

Mağusa’nın alameti farikalarından biridir “göl!” Kaç kez Kanlı Dere ile taştığına tanık oldumdu. 1974’den sonra sahibi olduğumuzda başladıydım yazmaya: “Gelin bu gölü Mağusa’nın ulusal parkı yapalım. Mesire yeri yapalım. Yeşil alan olarak tutalım elimizde harcamayalım…”

Ne oldu ama? Gözlerimizin önünde taşıma topraklarla doldurup doldurup apartmanlar, yurtlar yaptılar. Bitmez bir iştaha ile zeminin bataklık olmasına aldırmadan hem de!

Geçen gün baktım inşaatlar devamda gırla. Göl gitti gider! Üstelik artık inşaata başlamadan önce, varıp başkaları kapmasın diye üzerine “özel mülktür” yazılı yaftalar da çakıp yer kapatmasına!

Yok mu efendim bu ülkenin doğal kaynaklarını, devlet arazilerini koruyacak bir babayiğit görevli, bir yetkili, bir sorumlu kişi?

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar