Bu yazıyı tüm lise öğrencileri ve aileleri okumalı - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 20, 2024
KıbrısManşet

Bu yazıyı tüm lise öğrencileri ve aileleri okumalı

lise öğrenci

Belçika’da Avrupa Birliği ve Uluslararası Hukuk uzmanlığı üzerine eğitim alan Kıbrıslı Türk Aylin Zeybek, tüm lise öğrencileri ve ailelerinin okuması gereken bir yazı hazırladı.

Kendi Ellerinizde

Tüm Lise öğrencilerine…


Kuzey Kıbrıs’taki Eğitim Sistemine Adapte Olmayın

Muhtemelen öğretmenlerinizden ve ailenizden her gün duyduğunuz şeyler…

Lisedeki başarınız, notlarınız, çok önemli. İyi bir gelecek, iyi bir kariyer için çok çalışmanız gerek. Sizin sınavlarınız yok mu? Nisan, Mayıs geliyor. Okul sınavları, sonra tabii Üniversite giriş sınavları.

Televizyon izlemeyin, televizyon izlemek yerine ödevlerinizi yapın. Ödevlerinizi yaptınız mı? Tamam, o zaman daha çok çalışmaya vaktiniz var. Mesela okulda bugün yaptıklarınızın üzerinden geçebilirsiniz, onu da mı yaptınız, o zaman

biraz daha soru çözün.

Hem ne gerek var hafta sonu dışarıya çıkmaya? Ya da okuldan sonra arkadaşlarınızla kahve içmeye, üniversite sınavında arkadaşlarınızla sohbetlerinizi yazarsınız artık…

Gerçi okuldan sonra kahve mi? Muhtemelen özel derstesiniz!

* * *

Size öncelikle şunu söyleyeyim,

Sizin için neyin iyi olduğunu, gelecekte neler başarabileceğinizi ve istediğiniz başarıya ulaşmak için ne yapmanız gerektiğini sizden iyi hiç kimse bilemez.

  1. sınıfın sonunda öğrencisi olduğum Türk Maarif Koleji’nden ayrılıp bir süre eğitimime İngiltere’de devam etmek istedim.

A Level sınıfındaydım, o zamanlar sınıfımıza giren öğretmenlerin hemen hemen hepsi bizim en iyi eğitimi aldığımızı, geleceğin başarılı öğrencilerin A Level sınıfından çıkacağını sürekli söylemekten geri kalmadı.

Okuldan ayrılacağım öğrenildiğinde önce okula ailem çağırıldı. Sonra ailemin yanında benimle konuşuldu.

“Aylin, gitmemelisin.

Gidersen, A Level sınıfından ayrılırsan, iyi bir üniversiteye gidemezsin. Başarısız olursun.”

Nitekim, dinlemedim.

Gittim.

iyi ki gitmişim de, şimdi daha iyi kıyas yapabiliyorum.

* * *

A Level yapmadım.

İngiltere’den döndükten sonra zamanında tembel sınıf bakış açısı ile değerlendirilen TMK IGCSE Arts sınıfından mezun oldum.

Bu yazıyı dünyadaki en iyi hukuk fakültelerinden birinden bir yüksek lisans öğrencisi olarak yazıyorum.

* * *

İngiltere’deki lise döneminde uzun süre İngiliz bir ailenin yanında yaşadım. Her cumartesi sabahı uyandığımda o gün içindeki planlarımın ne olduğunu sordular. Arkadaşlarımla mı dışarıya çıkacaktım, yoksa kendi ayrı bir planım var mıydı.

Sabah uyanıp yüzmeye mi gidecektim, yoksa akşamüstü hafta sonları şehirde düzenlenen festivale mi gidecektim.

Hele ki hava güzelse, evde kalmayacaktım heralde!

Haftalarca ağladığımı hatırlarım. Bu insanlar beni sevmiyor, evde istemiyor, sürekli dışarıda olmamı istiyorlar…

O yaşıma kadar sürekli ders çalışmam gerektiğini, çalışmanın dışında harcanan zamanın aslında hiç bir yararı olmadığını ve derslerimi kötü etkileyeceği düşüncesi aşılanmış ki, bu duruma alışmam biraz zaman aldı.

* * *

Bu yazıyı okuyorsanız, eğer haftada iki kez gittiğiniz dans derslerinden, basketbol takımından, fotoğrafçılık gezisinden ya da çok gitmek istediğiniz bir kamptan derslerinizi yetiştirebilmek için vazgeçmişseniz,

cuma akşamları ailenizle ya da arkadaşlarınızla vakit geçirmek yerine cumartesi sabah gideceğiniz özel dersin ödevlerini bitirmeye çalışıyorsanız, durun.

Kendiniz ve gelecekteki kariyeriniz için kendinize bu kötülüğü yapmayın.

Size vaktiniz olmadığını söylüyorlar, ama bana güveninki hayatınız boyunca lise dönemindeki kadar boş vaktiniz belki de hiçbir zaman olmayacak.

Hayalinizdeki kariyer her ne ise, akademik başarınız sizi emelinize ulaştıracak sadece tek bir basamak. Ve tek başına, inanın ki yeterli değil.

* * *

En mühimi,

Ne elde ettiğiniz ve neyi hak ettiğiniz arasındaki farkı her zaman bilin.

Notlarınız önemli,

peki sadece derslerinize odaklanarak ileride sizi başarıya götürecek dengeyi sağlamayı nasıl öğrenebilirsiniz?

Çünkü fiziksel sağlığınız da önemli, sosyal hayatınız, iş tecrübeniz, vs…

Sadece derslerine odaklanan bir öğrencinin ileride iş hayatına atıldığında,

kariyerinde başarıyı sağlarken, aynı anda ailesine, sosyal çevresine, kişisel sağlığına ve kendini farklı yollardan geliştirebileceği bir çok şeye nasıl zaman ayırmayı öğrenebilir?

* * *

Yurt dışında öğrencilere 3 saat beden eğitimi dersi veriliyor. Tüm akşam üstü spor aktivitelerine ayrılıyor…

Siz üstünüzü değiştirmek için ilk tenefüsü feda ediyorsunuz, sonra yine üstünüzü giymek için ikinci tenefüsuü feda ediyorsunuz. Bir haftada sadece 80 dakika spor yapabiliyorsunuz.

Bence eğitim tüm gün olmalı.

Fakat bizim ülkemizde bu mümkün değil,

öğrencilere akşama kadar eğitim verilirse, özel dersten para kazanamayacak olan öğretmenleri, ve dershaneleri düşünün.

Pazartesi günleri akşama kadar okulda kalıyorsunuz, öğlen arasında okulda yemek yemeniz gerek.

Peki hiç sormuyor musunuz, ben tost yemek zorunda mıyım?

11-18 yaşları arasındaki gençlerin besin ihtiyaçları nelerdir? Okul kantininde cips, kızarmış köfte ve çikolata yerine salata, meyve, sebze yemekleri sunulamaz mı?

Vejeteryan ve ya vegan öğlencilere nasıl sağlıklı tercihler sunuluyor?

* * *

Kıbrıs’ın kuzeyinde 18 yaşının altındaki çocuklara ve gençlere yönelik cinsel istismar davaları git gide artıyor.

Şubat 2017’de Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası çocuk istismarı ile ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamasında eğitimdeki eksikliklerden ve cinselliğin tabu sayıldığından bahsetti.

Sormuyor musunuz… aklınıza şimdi mi geldi diye?

Beden eğitimi sizin hakkınız…

Cinsel eğitim sizin hakkınız…

Sosyal hayat, sağlıklı beslenme ve size iş tecrübesi edinebileceğiniz alanlar sağlanması..

Hepsi sizin hakkınız. Hakkınızı arayın!

* * *

Kıbrıs’ta kaç öğrenci istediği bölümü okuyor? Kaç öğrenci okuyacağı bölümü gerçekten istediğinden emin?

Yurt dışında 15 yaşından beri öğrencilere staj yapabilecekleri alanlar yaratılıyor,

Eğitim bakanlığının sizler için gözetim altında staj yapabileceğiniz iş yerlerinin ve insanların veri tabanlarını hazırlaması çok mu zor? Talep edin!

Kaç öğrencimiz yurt dışında okumaya gittikten sonra bırakıyor ve geri dönüyor?

Çocuklarımızı yurt dışındaki eğitime hazırlayamıyoruz, geri döndüklerinde eğitim sistemini değil, öğrencileri suçluyoruz.

* * *

Sizi bir yarışın içine sokuyorlar, bu yarışa dahil olmayın. Öyle bir düzende yaşıyoruz ki, günün birinde en güvendiğiniz insanların yolunuza taş koyduklarını göreceksiniz.

Desteğinden en çok emin olduğunuz insanların, başarılarınıza sessiz kaldığını göreceksiniz.

Bu düzene rağmen, hepinizin aynı yolda yürüdüğünü unutmayın… Çünkü bir değil, bin olursak değişimi yakalayabilir, kendimize ve ülkemize yardımcı olabiliriz.

* * *

Üzgünüm ama bunu söylemek zorundayım… Kıbrıslı bir  öğrenci olarak, Kıbrıs’ta aldığım eğitim beni uluslar arası hiç bir başarıya ulaştırmadı…

Kıbrıs’ın ve dünyanın geleceği, gençlerimizin ellerinde…

Ahmet Şerif İzgören’i takip ediyorsanız bilirsiniz. ODTÜ’de verdiği seminerinin sonunda bir hikaye anlatıyor:

İki tane akıllı kız kardeş var. O kadar akıllılar ki okul bunlara yetmiyor.

Sonra diyorlarki, tepede kör bilge bir adam var, sizi onun yanına götürelim.

Ne soru sorsalar adam doğru cevaplıyor, sonra bilge adamın yanında eğitim almaya karar veriyorlar.

İki kız kardeş bir süre sonra diyor ki, biz bu adama öyle bir soru soralım ki bilemesin…

Kızlardan biri diyor ki, avucuma bir kelebek alacağım. Canlı mı ölü mü diye soracağım. Zaten gözleri görmüyor, ölü derse bırakırım, canlı derse bastırırım ölür. Bunu hayatta bilemez.

Kelebeği avucuna alıyor ve bilge adamın karşısına gidiyor.

Bilge adam diyor, benim avucumda bir kelebek var. Canlı mı ölü mü?

Bilge adam kızın gözlerine bakıyor ve cevap veriyor,

Senin ellerinde kızım… Senin ellerinde…

* * *

Bundan sonrasına baktığınızda, kendi ve ülkenizin geleceği de işte buralarda bir yerlerde.

Kendi ellerinizde.

Aylin Zeybek

Kaynak:HaberKıbrıs

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar