“Yaşamları inşaat nedeniyle tehlikeye giren 100+yaşındaki 10 zeytin ağacı, Girne-Çatalköy’deki inşaat bölgesinden kurtarılıp, Lefkoşa Cumhuriyet Parkı karşısındaki Gönyeli Belediyesi’ne ait yeşil alana başarı ile ekilmiştir.
20 Nisan 2007 sabahı başlayan KIBRIS TARiHiNIN ŞİMDiYE KADARKİ EN BÜYÜK AĞAÇ AKTARMA OPERASYONU ayni gün tamamlandı ve Çatalköy’lüler Lefkoşa’ya göç etti.
GöNYELİ BELEDİYESİ çalışanlarının gayreti,K.K. TURKCELL’in yüksek nakliye bedellerini karşılaması,SAVE kültürel koruma programının görevlendirdiği uzmanların yardımı, bu büyük olayı mümkün kıldı.
SANDSTONE şirketine ait sit excavator ile sökülen ağaçlar, TIR ile 5 seferde, dik olarak her seferde 2 tane olmak üzere taşınabildi.
Gönyeli Belediyesi’nce ekim alanında, hazır bulundurulan dozerler tarafından açılan çukurlara ekildi ve iki defa can suyu verildi.
ZAKAD tüm emeği geçenlere teşekkür eder.”
Yaklaşık 10 yıl kadar önce, Zeytin Ağaçlarını Koruma ve Araştırma Derneği ZAKAD tarafından coşkulu bir dille, biraz da gururla kaleme alınmış bu bildiri aslında ayni zamanda bir başarı öyküsünü de anlatıyordu. Verilen bilgilerden anlaşıldığı kadarı ile Beşparmak Dağları’nın Akdeniz’e bakan ve inşaat sektörü için büyük bir ranta dönüşen eteklerinden, doğal ortamlarından sökülüp atılacak olan asırlık zeytin ağaçları, başarılı bir operasyonla Lefkoşa’ya getirilip yeni yaşamları için salimen dikilmişler. Üstelik bu operasyona ülkemizin güçlü kurumları Gönyeli Belediyesi ve Kuzey Kıbrıs TURKCELL de aktif bir şekilde destek vermiş, maliyeti üslenmişler. Bu operasyonun gerçekleşmesinde ZAKAD, gönüllü organizasyon görevi üstlenmiş.
ZAKAD, özellikle Kuzey Sahil Şeridi Yollar’nın yapımı sırasında oluşmuş ve isim yapmış bir sivil toplum kuruluşu. Yol yapımcılarının duygusuz ve gaddarca ağaç sökümlerine karşı her bir ağaç için savaş açmışlar. O sıralarda Çatalköy’de bir zeytinlik alana inşaat izni verildiğini, sökülecek zeytinler için oduncularla fiyat pazarlığı yapıldığını işitmişler. Sahibi, her bir zeytin ağacı için 4 yüz lira istiyormuş. TURKCELL’den sponsorluk sağlayarak ağaçları satın almışlar ve Gönyeli Belediyesi’nin kabulü ve desteği sonucu, Hastane yolu boyunca bu ağaçları dikmişler. Kamuoyunda da büyük destek bulan bu operasyonun bir ilk olduğunu ve ülke çapında yaygınlaşarak ağaçların korunabileceğini düşünmüşler. Gönyeli Belediyesi ile bir bakım sözleşmesi imzalamışlar, TURKCELL’den de sürekli destek sözü almışlar.
Ancak aradan yıllar geçmiş ilk heyecanların yerini unutkanlıklar almış ve koskoca asırlık ağaçlar yaşam savaşında yenik düşmüşler. Kuruyup yok olmalarına ramak kalmış. Her gün önlerinden geçen binlerce araçtan yardım dilenir hale gelmişler. Geçtiğimiz hafta içinde yaşanan ve 40 dereceyi aşan sıcakların bu ağaçlar için son öldürücü darbe olabileceğinden korkan ZAKAD gönüllüleri, bir tanker kiralayarak ağaçlara can suyu vermeye çalışmışlar. Bir ümit ağaçları kurtarabileceklerine inanıyorlar. Ancak sonun böyle olmaması gerektiği konusunda ısrarcılar. “Bizim yeni başarı öykülerine ihtiyacımız var”
diyorlar. Gönyeli Belediyesi ve Kuzey Kıbrıs TURKCELL’den yeni bir heyecan başlatılmasını bekliyorlar.
Varlık ve kimlik travması yaşanan bir toplumda gerçekten de varlıklarımıza sahip çıkmak gerek, hele konu sembolleştirdiğimiz asırlık zeytin ağaçları ise…
