Cumhurbaşkanlığı seçiminden önce hükümeti düşürme çalışmalarını pek ciddiye almamıştım ama bu akıl fukarası fikir için çalışanlar varmış.
Sonra Genç TV Genel Yayın Yönetmeni Nazar Erişkin paylaştı;
YDP’nin başlattığı parti ziyaretlerinin maksadı buymuş.
YDP, hükümeti bozma hacinalığına soyundu.
UBP’ye gaz veriyor ve “hükümeti boz, erken seçim kararı al, azınlık hükümeti için sana her türlü desteği vereceğiz. DP de yanınızda olacak.”
UBP’nin böylesi bir kararı alması mümkün müdür?
CTP ve TDP’nin desteğini almadan pek mümkün görünmüyor.
Çünkü UBP’nin 21 milletvekili, DP’nin 3 milletvekili ve YDP’nin 2 milletvekili matematiksel olarak 26 ediyor ama gerçekte 25’i geçmiyor.
Niye?
Hüseyin Özgürgün ortada yok da ondan.
Özgürgün uzun bir süredir İstanbul’da yaşıyor.
Değil meclise gelme kendi davalarıyla ilgili bile gelmiyor.
Hoş gelse ne olacak?
Özgürgün’ün UBP’nin şimdiki Başkanı Tatar’a ve Kudret Özersay’a ateş püskürdüğü sır değildir.
Dolayısı ile “cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde hükümet devrilsin” lobisinin siyaseten pek bir şansı yoktur.
Teknik olarak da yoktur.
Muhtemelen 9 Şubat’ta cumhurbaşkanlığı seçimi için seçim yasakları başlayacak.
9 Şubata 43 gün gibi bir süre vardır.
Bu sürede hükümeti istifa ettirip, seçim kararı aldırıp kalan sürede de milletvekilliği seçimlerini yapmak mümkün değildir.
Bunu zorlayanın bir tek amacı olabilir;
Ülkeyi kaosa sürükleyip cumhurbaşkanlığı seçimini sabote etmek ve meclisin itibarını sıfırlamak.
***
Alın size daha gerçekçi bir dedikodu;
Hüseyin Özgürgün memlekete dönmeye hazırlanıyormuş.
Ama elbette meclis çalışmalarına katılmak için değil.
Cumhurbaşkanlığına aday olacakmış.
Evet, evet yanlış okumadınız cumhurbaşkanlığına aday olacakmış.
Aday olup da diğer iki aday Ersin Tatar ve Kudret Özersay’ı perişan edecekmiş.
Ve böylece intikamını alacakmış.
Böylesi durumlar için ne söylenir bilir misiniz?
Yandı gülüm keten helva…
