Yağma çetelerinin çıkarı için BM Çalışma Belgesi’ni gizlemek - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Salı, Mayıs 7, 2024
Köşe Yazarları

Yağma çetelerinin çıkarı için BM Çalışma Belgesi’ni gizlemek

Havadis Gazetesi’nin, Rum ve Türk görüşmecilerinin görüşlerini toparlayan ve taraflara incelemeleri için sunulan BM BELGESİ’ni tercüme edip yayınlaması, tarihi bir olaydır.
Bu BELGE’nin varlığını, Rum basınında etkin görevlerde bulunan arkadaşlarımdan duymama rağmen, toplu olarak ilk defa okudum.
Havadis Gazetesi, SIRADAN HALKTAN gizlenen bu belgeyi bularak yayınlamakla Kıbrıs sorununun yeniden tartışılmasına vesile oldu.
Halkın,  KIBRIS GÖRÜŞMELERİNDE gelecek süreçleri belirleyecek bu özlü çalışmaları okuması ve tartışmaya başlaması, Kıbrıs’ta çözüm çabalarına önemli bir katkı yapacaktır.
Kıbrıs’ta BM’nin yaptığı tüm çalışmalar önemlidir. Bu çalışmaları, iğneyle kuyu kazmaya benzetebiliriz. Kazılan kuyuyu derinleştirmek ile görüşmelerde uzlaşılan noktaları bir yere kaydedip, ileriye doğru gitmek, aynı kapıya çıkmaktadır.
BM çalışmaları, uluslararası hukukta, tüm hukuk metinlerinden daha geçerli olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle, Türk ve Rum görüşmecilerin uzlaştıkları noktalardan dönüş pek kolay olamamaktadır.
Ban Ki-moon planı olarak isimlendirilen 78 sayfalık belgede, özellikle MÜLKİYET maddesinde büyük ilerlemeler yapıldığı tespitini mutlaka bir yere yazmalıyız. Birçok insanın en önemli sorun olarak gördüğü MÜLKİYET sorunu,  bu çalışma belgesinde görülebileceği gibi, çok küçük nüans farklarıyla çözümlenmiştir.
Halk, mülkiyet konusunda, direkt etkilendiği için, çok duyarlıdır. Oysa, görüşmeciler bu konuyu çok iyi bir sınıflamayla, uluslararası hukuk kurallarını da dikkate alarak, ORTAK bir çerçevede buluşturmuşlardır.
Mülkiyet maddesinde, malını kaybedenler, başkasının malı üzerinde yaşayanlar, en ince ayrıntısına kadar sınıflandırılarak, haklarının korunması yoluna gidilmiştir.
Kıbrıs Türk tarafı ile Rum tarafı arasındaki en önemli tartışma konusu devletin yeniden örgütlenmesinde, kurucu devletçiklere ve merkezi devlete verilecek yetkiler konusunda düğümlenmektedir.
Ban Ki-moon belgesi dikkatlice okunduğunda tek devlet ve tek kimlik tartışmasında, Anastasiadis’in taleplerinin haklılığı ortaya çıkmaktadır.
  Bu Belgenin yayınıyla birlikte, Ortak METİN’in hazırlanıp sonuçlandırması durumunda, çözüm’ün önündeki en önemli engelin ortadan kalkacağı görülecektir.
Harita’ya gelince, bu haritanın yayınlanması, çok iyi olmuştur.
Rumların harita konusunda, Türk tarafından daha fazla DERSLERİNE ÇALIŞTIKLARI kesindir.
Türkler,1963ten sonra kaybettikleri bölgelerin objektif durumlarını tartışıp, plana toplumun çıkarlarını yansıtmak yerine, GANİMET ÇETELERİNİN ÇIKARLARINI koruyacak bir çizgi izlediklerini, bu harita üzerindeki çalışmalarda gösterdiler.
Kıbrıs Türklerinin Kuzeye bakan en geniş topraklarının DİLLİRGA’da olduğunu bilemeyen bir toprak komisyonumuzun olması çok üzücüdür.
Dillirga bölgesi, sadece ERENKÖY DEĞİLDİR. Yağmuralan’dan başlayarak, Yeşilırmak, Mansur, Bozdağ, Selçuklu, Küçük Selçuklu, Alevkaya ve Erenköy birleştirilirse, 80 kilometre kareye yakın bir Türk toprağı söz konusu olmaktadır.
Bu Türk topraklarının, Kıbrıs Türklerinin bağımsızlık mücadelesindeki katkıları, toprak komisyonunda yer alanlar tarafından GÖZ ARDI EDİLMEKTEDİR.
Üstelik bu komisyon, 2 Ağustos 1975 Denktaş Kleridis uzlaşması olan 3. Viyana anlaşmasının Rumlara, Karpaz’da bir özel statü verdiğinin de farkında değillerdir.
Yönetimde, Kıbrıs Türklerinin daha fazla haklar alabilmesi için, toprak konusunda da Kıbrıs Rumlarının tatmin edilmesi kaçınılmazdır. Kıbrıs Rumları tatmin edilirken, Karpaz’da bir Rum KANTONU’na alternatif olarak DİLLİRGA’da bir Türk KANTONU niye talep edilememektedir.
Annan Planının değişik versiyonlarında, Karpaz bölgesinin Rumlara KANTON olarak bırakıldığı haritaların yayınlandığı ve bunların TÜRKİYE tarafından onaylandığı niye dikkate alınmak istenmemektedir.
Ban Ki-moon planı, şimdiden halk arasında değişik yönleriyle tartışılmaya başlanmıştır. Bu tartışmalar sadece Kıbrıs Türkleri arasında değil, Kıbrıs Rumları arasında da başlamıştır.
Son iki gündür, bu planın AYRINTILARINI SORMAK İÇİN Rum dostlarımın sık sık telefonumu araması da, ilginçtir.
Denize atılan taş, halkalarını  arttırarak dalgalarını kıyıya kadar getirecektir. Planın yayınlanmasını etkisizleştirmeye çalışmak, bir müddet sonra  mümkün olmayacaktır.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar