Erhan Arıklı.
YDP Genel Başkanı.
Tanrı dağlarının oralarda tatil yapmış. Bir miktar üşümüş ve üşüdüğünü Facebook paylaşımıyla duyurmuş.
Sonra tatili bitmiş memlekete gelmek için yola çıkmış.
“Ata vatandan yavru vatana dönüş” diye bunu da Facebook’ta paylaşmış.
Ben de bu paylaşıma “seçim zamanı “vatanım Kıbrıs” diyordun, seçim bitti yavru vatan mı oldu” diye yazdım.
YDP’nin seçim zamanı kullandığı “vatanım Kıbrıs” sloganını takdir etmiştim.
Sahiplenmeyi ve kalıcı olmayı ifade ediyordu bana göre.
Öyle ya vatanımız Kıbrıs’tır.
Bazıları bir başka ülkeyi ana vatan veya ata vatan olarak görebilirler.
Fakat vatanın “yavrusu” olmaz.
Vatan, vatandır.
Ve Kıbrıs’tır.
Erhan Arıklı şehitler, gaziler edebiyatı ile başlayıp “Rum arkadaşlarına sor onlar Yunanistan’ı nasıl görüyorlar” şeklinde biten bir yanıt verdi.
Yani benim Rumcu olduğumu ima etmeye çalıştı.
Peşi sıra akrabaları ve yandaşları da Rumcu olduğuma ilişkin yazdılar-çizdiler.
Bu basit anekdotun ortaya çıkardığı gerçekler nedir bilir misiniz?
Erhan Arıklı’nın (farklı görünmeye çalışmasına rağmen) hala bir soğuk savaş dönemi artığı olduğudur.
En basit eleştirileri bile Rumculuk edebiyatı yaparak susturacağını zannediyor.
Ve daha kötüsü buna inandırılmış bir grup taraftarı da mevcuttur.
***
Erhan Arıklı’nın başkanı olduğu YDP, hemen peşi sıra bir bildiri yayınlayarak Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Yardımcılığına yapılan atamayı eleştirdi.
Albaylıktan Tuğgeneralliğe yükseltilen ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Komutan Yardımcısı görevine atanan kişinin “Kıbrıslı” olduğunu bu nedenle yanlış yapıldığını iddia etti.
Albaylık rütbesinde olan ve “kurmay” sıfatı bulunan iki kişinin “Türkiyeli” kökenli oldukları için atanmadıklarını ama “kurmay” olmayan “Kıbrıslının” atandığını ve büyük bir ayrımcılık yapıldığını savundu.
İsim vererek geçmişte de benzer ayrımcılığın yapıldığını söyledi.
Gerçi verdiği isim derhal açıklama yapıp “yanlışsınız ve bunu düzeltiniz” diye tekzip etti ama YDP tınmadı.
İsim vererek değerli komutanları YDP’nin neden olduğu kirlilik ortamına alet etmek istemiyorum.
Tuğgeneral yapılıp GKK Komutan Yardımcılığına atananı tanımıyorum.
Türkiye kökenli oldukları için hakları yenildiği iddia edilenleri de tanımıyorum.
Daha da öteye geçip GKK Komutanı veya KTBK Komutanı’nın ismini sorsanız öyle derhal cevap verecek durumda da değilim.
Ama süreci de iyi bilirim.
KKTC vatandaşı hiçbir asker Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığına atanamaz.
Geçmişten günümüze Türkiye Harp Okullarından mezun olan çok sayıda askerimiz albaylık rütbesine kadar yükselebilirler ve sonrasında emekliye sevk edilirlerdi.
Yani anlayacağınız 20 Temmuzla birlikte oluşturulan vesayet sisteminde bütün kritik noktalara hala KKTC vatandaşları getirilmiyor, general yapılmıyor.
Örneğin son üç başkanı darbeci ve FETÖ’cü olup da şimdi hapiste olan Sivil Savunmanın başkanlığına da KKTC vatandaşları atanmıyor.
GKK ile ilgili yapılan eleştirileri susturmak için “Komutan Yardımcılığı” diye bir makam icat edildi ve bir KKTC vatandaşı Tuğgeneral rütbesine yükseltilip emekli askerlerin deyimi ile “tören paşası” yapılmaya başlandı.
Tuğgenerallik rütbesini veren bir kurul vardır.
Bu kurulun 4 üyesi vardır.
Cumhurbaşkanı, Başbakan, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı ve Güvenlik Kuvveleri Komutan Yardımcısı.
İşte YDP’nin “Kıbrıslıyı atadı, ayrımcılık yaptı” dediği kurul bu kuruldur.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nde kurmay olmayıp da albaylıktan generalliğe atanan çok sayıda kişi vardır.
Hatta, astsubaylara bile artık generallik yolu açılmıştır.
Dolayısı ile YDP ve Erhan Arıklı “liyakat” gerekçesi arkasına saklanmaya çalışıyor ama apaçık niyetleri ortada.
Burası yavru vatandır ve dolayısı ile idare edilmelidir, vesayet sistemi “Kıbrıslı” olmayanlara da devredilmelidir ve böylece YDP köken üzerinden rant elde etme politikasını sürdürmelidir.
Devlet içine sızmış tarikatlar da hızla örgütlenip gerekli dönüşümleri yapmalıdır.
Böylece Kıbrıs istitrat projesi nihayet bulmalıdır.
Bize biçilen gömlek budur.
Var mı bu gömleği giymek isteyen?
