Memleketimin spor yönetimi öyle bir yapıya oturmuş durumda ki, her şey futbol tesisi yaratma, futbol takımlarını destekleme ve çim ekme üzerine kurulu. Mesele, spor bakanlığı veya spor dairesinin tek misyonu federasyon bütçelerini oluşturmak ve yakın ilişki içerisinde olunanlara yurt dışı organizasyonları için destek vermek.
Sporcu odaklı, başarılı sporcuyu ödüllendirmek veya sporcuların başarılı olabilmesine olanak sunmak gibi bir adım atıldığı yok. Böyle bir sistem yok yani.
Olimpik spor branşları arasında dünyada en büyük potansiyel atletizm, yüzme ve bisiklettedir.
Mesela şu anda olimpiyatlar devam ediyor ve herkes atletizm, yüzme yarışlarını konuşuyor. Meraklılar bisiklet yarışlarından bahsediyor.
Sporun “ana”sı veya “baba”sı cimnastik ile yüzmedir. Devamında en faydalı spor olarak bisiklet ile koşu gelir. Uzmanlar bunu daha bilimsel açıklayabilir.
Bizim memlekette futbol dışındaki federasyonları veya diğer spor faaliyetlerini arayan, soran, denetleyen, izleyen olmaz. Gazetelerin spor sayfalarının 4’te 3.5’uğu futboldur.
Bisiklet camiası hafta sonu yapılan/yapılamayan yarışları tartışıyor. Birçok sporcu bisikletten soğudu.
Futbol antrenörleri ile konuşuyorum sürekli. Gittikleri futbol takımlarındaki oyuncu kitlesinin antrenman alışkanlıkları ve bakış açılarını anlatıyorlar.
Haftada 4 antrenman bazı futbolculara zor geliyormuş mesela. Futbol antrenmanları genelde en fazla 2 saat sürüyor. Bunun 1 saati topsuz olsa 1 saati topla oluyor. Ve zor gelen haftada 3 antrenmanın en fazla 2’sinde yapılan 1’er saatlik yükleme antrenmanı. Üstelik ayda 2 bin TL maaş ve sezon başı alınan en az 20 bin TL peşinatlar. Bu peşinatı 50 bin TL alıp aylık 3 bin TL maaş alanlar da var.
Gelin gelelim ki bisiklet, yüzme veya atletizm yapan sporcularımız bu paraların urubunu görmüyor.
Mesela iyi bir bisiklet antrenmanı ortalama 3 saat sürüyor. Ve sıcakta yapılamayacağı için sabah 5’te uyanıp kahvaltı yapılıp 6’da yola çıkmanız şart. Akşama kalırsanız trafik ve fırtına ile de boğuşuyorsunuz.
Hem zahmet hem özveri istiyor. Bisiklet fiyatları ortalama 2 bin Euro. Ayakkabısı, saati, mayosu, helmeti, yedek lastiği, bombası cabası. Ve bunlar öyle ucuz malzemeler değildir. Her sporcu bu malzemeler için yılda ortalama 5 bin TL cebinden harcar. Antrenmandaki besin gıdaları, özveri ekstrası. Özel hayatınıza dikkat etmezseniz yolda teklersiniz. Antrenmanı veya yarışı bitirememe riskiniz oluyor.
Futboldaki gibi takım oyunu yok burada. O yokuşu siz çıkmanız gerek. 11 kişiden 1’i değilsiniz. Birebirsiniz.
Ve hafta sonu bisiklet yarışı start almışken, elektronik kronometre tutan laptop arıza yapınca yarış iptal oldu. Suçlu kim veya eksik nedir tartışmıyorum. Suçlamıyorum.
Ama bu yapılan, futbolda hakemin saati bozuldu diye maçın iptal edilmesine benziyor.
Futbolda yapabilir misiniz böyle bir erteleme? Sıkmaz. Neden? Çünkü basın sizi alabora eder. Yerler adamı. Bisiklet bunun sadece 1 örneğidir. Birçok federasyonda var böyle anlam veremeyeceğiniz işler. Kimse ilgilenmiyor. Kimse bakmıyor. Olan sporculara oluyor. Bir bakıyorsunuz çok başarılı bir sporcu sporu bırakıyor. Kim kaybediyor peki?
Ne yazık ki bizim ülkede varsa da futbol, yoksa da futbol. Keşke 1 arpa boyu da yol alınsa.
