‘’Üst aklın’’ aklı mı, akılsızlığı mı? - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
Köşe Yazarları

‘’Üst aklın’’ aklı mı, akılsızlığı mı?

Cenk UzunoğluCenk Uzunoğlu

 

 


‘’Arap baharı’’,15 Temmuz darbe girişimi gibi ilgili ülke yönetim ve kamuoyları için sürpriz olmuştu.

 

Bu ülkelerdeki demografik değişimleri ve yeni eğilimleri takip edenler için olanlar sürpriz değildi.

 

Arap baharının başlamasını tetikleyen demografik eğilimlerin neler olduğu öncesinde ve sonrasında batı basınında çıkan yazılarda kendini ele vermişti.

 

Ülke kamuoyları ve yönetimleri uyurken ya da uyutulurken ‘’birilerinin’’ uyumadığı ortadaydı.

 

Arap baharında halkın kalkışmaya hazır hale geldiğinin göstergelerini,konuşulmayan bir boyutunu, ön plana çıkarmak adına sıralayalım.

 

30 yaş altındaki nüfustaki işsizlik oranı.

Kadınlar arasında okuma yazma oranında artış.

Kadınların daha az çocuk doğurmaya başlaması.

Şehirlere göçün artması.

Daha küçük apartman dairelerine olan talep artışı.

Aile içinden olmayan evliliklerde artış.

Modern yerinde tüketim noktalarında vakit geçirme isteğindeki artış.

 

Bunların tümündeki artış bireyselliğin ve otoriteye başkaldırının arttığının göstergeleri olarak yorumlandı.

 

Bu göstergelerin toplamı bir değişim için gerekli olan halk desteğinin kendiliğinden oluşabileceğinin kanıtları olarak kullanıldı. Ya da kalkışmayı cesaretlendirerek erken doğum yaptıracak ‘’piknik ateşinin’’yanmaya hazır unsurları olarak görüldü.

 

****

 

Arap baharında ince hesap yaptığı görüntüsü veren ‘’üst akılın’’, 15 Temmuz darbe girişiminde nasıl bir hesap yaptığı tam olarak anlaşılamadı. Anlaşılan haliyle de bu nasıl bir hesap dedirtti.

 

Bu darbe girişimini planlayanlar, toplumun yarısına yakınında hat safhada olan ‘’Erdoğan’’ karşıtlığından nemalanacaklarıhesabını mı yaptılar?

 

Yoksa gezi parkında evde duran toplumun diğer yarısına şehir merkezlerinde uçak, tank ve asker göstermekle onları sindirmenin yeterli olacağını mı düşündüler?

 

Yoksa gezi parkında pekişen sokağa çıkma alışkanlığı kazananlarla, gezi parkında evde oturanları sokakta karşı karşıya getirmek için mi bu darbe girişimi yapıldı?

 

Yoksa bu darbe girişimi bambaşka sebeplerden dolayı önü alınamaz noktaya gelen bir ’’erken doğum’’ zorunluluğundan bilinçli olarak iyi yönetilememiş bir kalkışma mıydı?

 

Bunların belki de hepsi ya da hangisi tutarsa diye bir hesap sonucu bu hain kalkışma için düğmeye basıldı.

 

****

 

Bugün itibariyle ‘’üst akıl’’ görünürdeki genel teamüllere göre istediğine ne içte ne de dışta ulaşamadığı görüntüsü vermektedir.

 

Görünürdeki hesaba göre kendiliğinden oluşup büyüyecek bir kaos bekleyen ‘’üst akıl’’ için şu ana kadar içte en beklenmedik olan oldu.

 

Halkın sokağa çıkması darbe girişimini püskürtmekle kalmayıp sonrasında toplumsal birlikteliğe referans olacak yeni ortak bir payda çıkarma fırsatı doğurdu. 15 yıldır çeşitli kumpaslarla sürdürülen milli refleksi yıpratma, itibarsızlaştırma kampanyası sekteye uğradı. Toplum unuttuğu sanılan ulusal bilinç ve benlikler ile ulus devlet olmanın kurucu değerlerini hatırladı.

 

****

 

ABD’nin çıkarları için çalışan, 15 Temmuz darbe girişiminin arkasındaki ‘’üst akıl’’, bölgede ABD’nin çıkarlarınabüyük zarar vermiştir.

 

Bölgede ABD’nin yalnızca imha eden ama inşa edemeyen,devamlılık sağlayamayan ülke görüntüsü veriyordu. 15 Temmuz darbe girişimi ile bir kez daha bu defa Türk kamuoyunda uzun yıllara yayılacak şekilde bu realite iyice pekişmiştir.

 

Üstüne üstlük ‘’önceliğim Asya Pasifik’’ diye stratejik bölgesel tercihini de açıklayan ABD’nin arkasından Ortadoğu’dahangi toplum ya da topluluk gider sorusu iyice belleklere bu vesileyle bir kez daha kazınmıştır.

 

****

 

Rusya ve İran birlikte hareket ettiklerini somut örnekleriyle dünya kamuoyuna, ABD’nin güvenilir alternatif olamamasından dolayı göstermesi için büyük bir fırsat vermiştir.

 

15 Temmuz sonrası, Rus-İran ikilisi, Türkiye’yi de bu birlikteliğe,Türk halkınında desteğini alacaklarını bilerek davet etmektedirler. Türk kamuoyunda İran ve Rusya’ya karşı olan tarihe dayalı toplumsal refleksi, ‘’üst akıl’’nötr ya da olumlu bakılacak hale getirme başarısı göstermiştir.

 

Bu açıdan bakıldığındaüzerinden bir ayı aşkın süre geçen 15 Temmuz darbe girişimi, kim ne derse desin yakın geçmişte küresel ölçekte ‘’üst aklın’’ en büyük hezimetlerinden biri olduğu görüntüsü vermektedir.

 

****

 

‘’Üst aklın’’ 15 Temmuz’u organize ettirmesine gerekçe olarak geriye çok da üzerinde durulmamış iç içe geçmiş iki olasılık daha var.

 

Bu olasılıktan birincisi, 15 Temmuz’un ABD’nin kendi içinde Obama ve ona karşı olan ‘’üst akılın’’ iç hesaplaşmasının parçası olma ihtimalidir. İkincisi de, Rusya’nın etrafında Türkiye’den başlayarak Balkanlara kadar uzanacak bir istikrarsızlık çemberi oluşturma planının parçası olmasıdır.

 

Bu iki olasılık, 15 Temmuz darbe girişiminin odağında Türkiye olmasıyla beraber yalnızca onunla ilgili olmadığı başka bir mücadelenin ve planının da parçası olduğu sonucunu doğurur.

 

Bu konuya da önümüzdeki haftaki yazıda değineceğiz.

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar