UMUTLAR TÜKENİYOR... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 25, 2024
Köşe Yazarları

UMUTLAR TÜKENİYOR…

Devlet olalı, aradan tam 32 yıl geçti. Bu süre içinde ne devlet devletliğini, ne işadamı işini, ne de esnaf esnaflığını yaptı… Kurulmasının üzerinden bu kadar uzun bir süre geçmesine rağmen, hala aynı sorunları tartışan bir ülke var mı dünya üzerinde..?
Şöyle geçmişe bir gidin ve hafızanızı zorlayın. Onlarca yıl önce yine sağlıkta, eğitimde yaşanan sıkıntıları tartışıyorduk. Sendikalar yine taleplerini almak için eylem ve grev yapıyorlardı…
İşadamı ile esnaf yıllar önce yine “battık, bittik” diye feryad ediyordu…
Ve toplumun büyük bir kesimini oluşturan asgari ücretli, geçmişte olduğu gibi yine ay sonunu nasıl getireceğinin hesabını yapıyordu…
Siyasilerimiz de bugün olduğu gibi dün de, vatandaşın oyunu alabilmek, iktidardaki egemenliğini sürdürmek için içi boş ve yerine getirmeyecekleri vaatleri bol bol sallıyorlardı…
Sorulması gereken soru; “Yıllardır niye bu sorunları çözemedik” olmalı…
Yanıt tek, “Herkesin bu bozuk sistemden nemalanmış olması”…
Sorunlar çözülseydi eğer, siyasetçi, var olan sorunu çözme sözü, sendikalar ise üyelerine daha çok menfaat sağlama sözü yerine ne söyleyeceklerdi. Ya İşadamı…Kafasına göre zam yaparken neyin, hangi gerekçenin  arkasına sığınacaktı…
Hani bir şarkı sözündeki gibi, “kendim ettim, kendim buldum” demek için artık çok geç kaldık…Onun için böyle yaşayıp gitmekten başka çaremiz yok…Kızsak da, korksak da, bu ülkenin kurtuluşunun, adada kalıcı bir çözüme ulaşmaktan geçtiğini kabul etmek zorundayız…
Kurduğun devlete sahip çıkmazsan, bırakın sahip çıkmayı, yaşadığın sorunların tek nedeni olarak devleti görürsen, “memleket bizim, biz yöneteceğiz” diye ortalığı kaldırıp da bunun için hiçbirşey yapmazsan, ya birilerinin seni yönetmesine kızmayacaksın…
Biz yıllardır hep, “ekmeği bütün, köpeği de tok” istedik. Ne köpekten, ne de ekmekten vazgeçmeyi göze alamadık…
Sendikalar daha çok para, üretici daha çok avanta, tüccar daha çok kazanç istedi hep. Koltukta oturanlar ise yıllardır oturdukları koltukları kaybetmemek adına her isteyen verdi ve verdi. Bu çemeberin dışına çıkmayı bir türlü başaramadık…
Artık deniz bitti, duvara tosladık… Göz boyama ile, günü birlik iyileştirmelerle bu geminin yürümeyeceği aşikar…    
Ama ne yazık ki hala bu gidişattan herkes memnun. Tersi olsa, bu kötü gidişi değiştirmek için gereken radikal adımlar atılırdı. Toplum da, yönetenler de işi oluruna bırakmış, adeta kaderimize razı olmuş hep birlikte düşüşü seyrediyoruz…
Sağlıkta kriz sürüyor, bugüne kadar hiç görmediğimiz bir şekilde, doktorların istifaları ardı ardına geliyor. Eğitim dersen yıllardır tam bir kaynayan kazan. Her yıl eğitimi değil, yıl içerisinde yaşanan grev ve eylemleri konuşuyoruz…
Onca desteğe, katkıya, sübvansiyona karşın, çiftçi, hayvancı ayakta. Turizm SOS veriyor. Üniversitelerimizin durumu da farklı değil. Kafa sayısının artmasına rağmen, birçok üniversitemizde eğitim kalitesi her geçen gün düşmekte. Turizimde başarıyı, ülkeye giriş yapan insan sayısına göre; üniversitelerin başarısını, kayıt yaptıran öğrenci sayısına bakarak değerlendirdiğimiz sürece gerçekleri göremeyeceğiz…
Turizmde 3-5 büyük otel (casinoları olan) dışında iş yapan kaç otelimiz var? Birçoğu elektirik parasını ve personelini bile ödemekte zorlanıyor veya işletmeyi kapatmak zorunda kalıyor…
Devletin ana gelir kaynağı ne? Vergiler. Peki günlerdir sayfa sayfa yayımlanan vergi listelerine bakıyor musunuz? Battık, bittik diyenlerin çoğunun verdiği vergi, bir odacınınkinden az. Tüccar vergisini bir tamam ödemezse, devlet çalışanı nasıl ödeyecek, nasıl yatırım yapacak..? Tabii, vergi kaçırmayan esnafı, tüccarı tenzih ediyorum.  Ama, mevcut ekonomik yapının içinde, mükellefin neredeyse yarısından gerçek vergi alınamıyorsa, olacağı budur.
Çark kopmuştur, kırılmıştır, dönmemektedir artık. O çarkın süratle tamir edilip, her bir parçanın tıkır tıkır işlemesini sağlamanın yolu da ekonomik planlama ve kimsenin gözünün yaşına bakılmayacağı bir düzeni kurmaktan geçmektedir…

 


YERİN KULAĞI VAR
KİLİSE İZİN VERECEK Mİ:
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in Eğitim Komitesi kurma kararı, Güney’de olumlu karşılandı ve “Kıbrıs sorununun çözümüne de yardımcı olacak, birlikte yaşama şartlarını yaratma çabası okullara giriyor” değerlendirmesi yapıldı. Son olayların ardından, birlikte yaşama konusunda sınıfta kaldıklarını, sonunda onlar da anladılar. Kilisenin tahakkümünden nasıl kurtulacaklar, bakın onu bilemiyorum… 

ŞÜPHELERİNDE HAKLI MI:
DP UG Genel Başkanı Serdar Denktaş, Akıncı'nın "47 yılda çözümlenemeyen sorunların 5 ayda giderildiği" yönündeki açıklamasının, kafalardaki soru işaretlerini artırdığını savundu. Bu açıklamaların, kendimizi çözüme mahkum etmek olduğunu savunan Denktaş, kırmızı çizgilerden ödün vererek sağlanacak bir ilerlemenin adının, gerileme olduğunu iddia etti.

ATILAMAYAN ADIM:
Ekonomi, Sanayi ve Ticaret Bakanı Sunat Atun, “İSEDAK Kıbrıs Türkü’nün maruz kaldığı izolasyonun kalkması için adım atmalıdır” diyor, diğer yandan Dışişleri Bakanımız da, “haklılığımızın görülmesi ve bu yönde adım atılması” için üst düzey temaslarda bulunuyor. Mübarek ne adımmış bu adım ki, 30 yıldır bir Allah’ın kulu beklediğimiz adımı atmıyor. Bu gidişle de kimsenin dinleyeceği falan yok…

HODRİ MEYDAN:
Yerel bir gazetenin “Araç Kayıt Dairesinde Rüşvet” iddiası, gazete ile KTAMS Başkanı Ahmet Kaptan’ı karşı karşıya getirdi. Kaptan gazetenin iddialarının doğru olmadığını söylerken, söz konusu gazete ise, ortaya attıkları iddiaların doğruluğunu belgelerle kanıtlayacaklarını iddia etti. Hani rüşvetin belgesi olmaz diye bir söz var, bakalım gazete rüşvetin belgesini yayınlayabilecek mi..?

BECEREMİYORUZ:
Belediyeler Birliği Başkanı Ahmet Benli tarafından, "Devrim" olarak nitelendirilen yeni Belediyeler Yasası,  YKP Örgütlenme Sekreteri ve LTB Meclis Üyesi Murat Kanatlı, yeni yasanın devrim değil tam bir trajedi olduğunu iddia etti. Kısacası bizim sol, ülkede devrimi bir türlü başaramıyor…

BORÇLU ÇOK:
Başkent Lefkoşa’nın en yüksek binalarından birisinin çatısına çıkan genç, 5 bin 500 TL borcu olduğunu ve bu parayı bulamazsa kendisini aşağıya atacağı tehdidini savurunca, duyarlı iki vatandaş gence istediği parayı vererek olası bir intiharı önledi. İyi mi ettiler kötü mü ettiler bilmiyorum. Yarın bir başka borçlu çıkıp aynı yolu denemeye kalkarsa ne olacak? Memlekette borçlu olmayan yok ki..?

ZİRVEDEKİLER
Erçin Şahmaran: “2015 yılının en iyi bin üniversite listesi yayımlandı. Listede Türkiye’den 10, Güney Kıbrıs’tan 1 üniversite var. KKTC’den ise hiçbir üniversite yok… Üniversiteler öğrenci alırken, paraya değil, kaliteye öncelik vermeli, başvuruları alırken, sağlık karnesi ve iyi hal kağıdıyla bunları güçlendirmeli. Önce tedbir, güvenlik, sonra kaliteli insanlarla, kaliteli eğitim, zaten gerisi kendiliğinden gelir…”.

DİPTEKİLER
Trafik:
Yıllardır bu sayfadan trafikle ilgili yazmadık yazı, söylemedik sözümüz kalmadı. Vatandaş, bizzat acılarını yaşadı. Dernekler var, kurullar var. Ama bir türlü bu canavarı içimizden atamayı beceremedik. Vatandaşın yollarda can güvenliği artık Allaha emanet. Bir günde trafiğe 3 canın gittiği haberlerini artık gazete manşetlerinde görmek istemiyoruz. Bunu önlemek, tedbir almak bu kadar mı zor..?  Ya da uzmanlarının söylediklerine kulak asmak…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar