Yatırımcı, üretici, iş insanı, esnaf, belediyeler, vatandaş, hemen her kesim ekonomik açıdan zor günlerden geçiyor. Ekonomik sorunlar sosyal sorunları doğuruyor, ülke kötüye gidiyor. Çözüm noktasında hükümetten beklentiler her geçen gün artıyor
MİLYONLARCA TL BORÇ: Belediyeler, Sosyal Sigorta, İhtiyat Sandığı, vergi ve banka borçlarıyla boğuşurken, bazı belediyelerde mali yapı çöktü, maaş ödenemez noktaya gelindi. Belediyeler ihtiyat sandığı ve sosyal sigortalara 213 milyon TL, Maliye Bakanlığına ise vergi nedeniyle 125 milyon TL borçlu
BÜTÇE ZORLUYOR: Hükümet 2018 bütçesini oluşturmadı. Müteahhit belediyelerden ve devletten alacağının tümünü tahsil edemiyor, yeni kamu ihalelerine girmekte tereddüt ediyor. Devletten 2017 yılına ait bir kısım alacağı bulunan üreticiler, 2018 yılı destek ödemeleri konusunda ciddi endişe yaşıyor. Çarşıya para akmıyor, esnaf mağdur
14 AYDA 52 CAN YİTTİ: KKTC’de 2017 yılında meydana gelen trafik kazalarında 37 kişi yaşamını yitirdi. 2018’in ilk 2 ayında ise 5 kişiyi trafiğe kurban verdik. 2017 yılında 7 işçi, 1 Ocak- 19 Şubat 2018 tarihleri arasında ise 3 işçi, iş kazası sonucu hayatını kaybetti
2 BİN 20 KİŞİ İŞ BEKLİYOR: KKTC’de özellikle asgari ücretliler için geçim her geçen gün daha zor hale gelirken yüzlerce kişi işsizlik nedeni ile evine ekmek bile götüremiyor. Çalışma Dairesi Müdürlüğü’nün Ocak-Eylül 2017 faaliyet raporuna göre, ülkede kayıtsız işçi sayısı 147. Ülkede iş arayan kişi sayısı ise 2 bin 12
Duygu ALAN
Ekonomik çevreler yatırım yapamıyor, yaptığı yatırımın bedelini alamıyor, belediyelerin hizmet verme ve yatırım yapma noktasında önü tıkanmış durumda, ülkede iş ve trafik kazalarına her gün bir yenisi ekleniyor, suç oranları ve suçlu sayısı çığ gibi büyüyor. İşsizlik ise büyük sorun.
KKTC’de ekonomik sorunlar gün geçtikçe büyüyor. Yatırımcısı, üreticisi, iş insanı, esnafı, belediyesi vatandaşı, her kesim ekonomik açıdan zor günlerden geçiyor.
Ülkede sosyal sorunlar da artıyor, denetim noktasındaki esneklik nedeni ile KKTC’de ne trafik kazalarının önüne geçilebiliyor ne iş güvenliği ve işçi sağlığında arzu edilen düzeye geliniyor, ne suç oranlarında bir azalma yaşanıyor ne de işsizlik sorununa çare üretilebiliyor.
Sorunların neler olduğu ve çözümü ortada, gözler ise yeni kurulan hükümette.
Herkes yıllar içerisinde yaratılan enkazın altından sağ çıkmayı umut ediyor, sorunların tespiti ve çözümü noktasında ise hükümetten beklentiler her geçen gün artıyor.
Belediyelerde son durum
Belediyelerin borç sorunu devam ediyor. Birçok belediye ciddi anlamda borç batağına saplandı. Belediyeler, Sosyal Sigorta, İhtiyat Sandığı, vergi ve banka borçlarıyla boğuşurken, bazı belediyelerde mali yapı çöktü, maaş ödenemez noktaya gelindi.
Belediyeler ihtiyat sandığı ve sosyal sigortalara 213 milyon TL, Maliye Bakanlığına ise vergi nedeniyle 125 milyon TL borçlu.
Hükümet yeni kurulduğu için belediyelerin 2018 bütçeleri de bakanlar kuruluna takıldı. Bütçeler geçmediği için bazı belediyelerde maaşlar geriden geliyor.
Hükümetin, belediyelerin kamuya olan birikmiş borçlarının tahsilinin 2020’ye ertelenmesine ilişkin kararı, birçok belediye için “günü kurtarma”, “krizi erteleme” anlamı taşıyor.
Belediyeler, süreç içerisinde yerel yönetimler reformunun hayata geçirilmesinin yanı sıra eski borçlara faiz uygulamasının bu 2 yıllık süreç içerisinde durdurulmasını istiyor.
Kamuya olan birikmiş eski borçların yapılandırılması konusunda belediyelerin bir diğer talebi de belediyelerin ödeme kabiliyetlerine göre bir borç ödeme planı yapılması. Belediyeler reform yapılmasını bekliyor.
Belediye depoları öncesine kurulan sayaçlarla oluşan borç, maliye tarafından belediye katkı payından kesiliyor. Ton başına 2.30 TL yer altı kaçakları ve tahsilat sorunları yaşayan belediyeler için ciddi külfet oluyor.
Belediyelerde suyun maliyetinden doğan sıkıntıların giderilmesi için merkezi hükümetin elini taşın altına koyması gerektiğini ifade eden belediyeler devletin 2.30 olan su maliyetini de bir miktar sübvanse etmesini istiyor.
Ekonomide güncel tablo
Bütçenin henüz geçirilmemiş olması sadece belediyeleri değil yatırımcıyı, üreticiyi, sanayiciyi, esnafı da ekonomik açıdan zorluyor.
Müteahhit belediyelerden ve devletten alacağının tümünü tahsil edemiyor, yeni kamu ihalelerine girmekte tereddüt ediyor.
Devletten 2017 yılına ait bir kısım alacağı bulunan üreticiler, 2018 yılı destek ödemeleri konusunda ciddi endişe yaşıyor.
Bütçenin geçirilmemesi sebebi ile devletten alacaklı olanların alacaklarını tahsil edememeleri, başlatılması gereken işlerin başlatılamaması, kamu ihalelerinin açılamaması, sanayicileri de direkt ve endirekt olarak etkiliyor.
Yatırımlar durma noktasına gelince esnaf da iş yapamıyor. Çarşıya para akmıyor, esnaf işsizlikten kan ağlıyor.
İşsizlik, kaçak işçi sorunu
Ülkedeki ekonomik koşullar nedeni ile asgari ücretlilerin bile geçinmekte ciddi sıkıntı yaşarken çoğunluğu 20-30 yaş arası binlerce kişi, işsizlik nedeni ile evine ekmek götüremiyor.
Çalışma Dairesi Müdürlüğü’nün Ocak-Eylül 2017 tarihlerini kapsayan faaliyet raporuna göre, devlete iş istemi ile başvuran 2 bin 12 kişi halen gelecek müjdeli haberi bekliyor.
Ülkede binlerce genç iş beklerken onlarca işveren işyerlerinde yabancı uyruklu işçi çalıştırıyor, üstelik hiçbirinin sosyal güvenceleri de bulunmuyor.
Çalışma Dairesi Müdürlüğü’nün Ocak-Eylül 2017 faaliyet raporuna göre, ülkede kayıtsız işçi sayısı 147.
Denetimsizlik, iş kazaları, ölümler
KKTC’de, 2017 yılında 7 işçi, 1 Ocak- 19 Şubat 2018 tarihleri arasında ise 3 işçi, iş kazası sonucu hayatını kaybetti.
İş kazalarının ardı arkasının kesilmediği ülkemizde, halen daha bazı inşaat işçileri iş güvenliğinden yoksun çalışırken işverenler bu durumu önleyici tedbirler almıyor, devlet denetim noktasında yetersiz kalıyor.
KKTC’de yaşanan iş kazalarında kazanın meydana geldiği yere ilişkin istatistiklere bakıldığında inşaat dikkati çekiyor.
İş kazalarının çoğunluğu inşaatlarda yaşanıyor.
İş kazalarının oluş şeklini kapsayan istatistiklere göre de bu kazaların büyük çoğunluğunun yüksekten düşmeye bağlı olarak yaşandığı görülüyor.
Ülkede devam eden yüzlerce inşaat var ve birçok inşaatta işçiler, metrelerce yükseklikte, başlarında baret, bellerinde güvenlik kemeri olmadan çalışıyor.
Can güvenliğinden yoksun çalışan inşaat işçileri, can güvenlikleri sağlayacak hiçbir önlem almadıkları halde inşaatın tepesinde birer akrobat gibi hareket ederek canlarını tehlikeye atıyor.
Trafikte ölüm, alkol ve uyuşturucu gerçeği
KKTC’de 2017 yılında meydana gelen trafik kazalarında 37 kişi yaşamını yitirdi. 2018’in ilk 2 ayında ise 5 kişiyi trafiğe kurban verdik.
KKTC’de trafik kazalarının ardı arkası bir türlü kesilmiyor, ülkemizde gün geçmiyor ki bir veya daha fazla trafik kazası meydana geliyor.
Kazaların birçoğu araçların hasar görmesi ile sonuçlanırken birçok kazada araç sürücüleri veya araçlarda yolcu olarak bulunan kişiler, ya da yayalar yaralanıyor.
Meydana gelen bazı kazaların ise bilançosu çok ağır oluyor.
KKTC’de her gün bir kaza yaşanması hatta ölümlü trafik kazaları bile bazı sürücülere ders olmuyor.
Tüm uyarılara, KKTC’de trafik kazaları bilançosuna rağmen bazı sürücüler, trafikte kendini yarışta zannederken bazıları kaza riski en yüksek olan yollarda bile anlamsız bir cesaret göstererek hatalı sürüş, bazı sürücüler de aşırı alkol tesiri altında direksiyon başına geçiyor hem kendi canını hem de başkalarının hayatını riske atıyor.
Yaşanan trafik kazalarının çoğunda sürücülerin ülke trafik kurallarına yabancı olması, kazaya karışan araçların kiralık araçlar olması ve alkol tesiri altındayken araç kullanmak, kaza sonrası yapılan incelemelerde uyuşturucu kullanımı tespiti ise trafikte denetimsizliği ortaya koyuyor.
531 mahkum tutuklu
Ülkede suç ve suçlu sayısı giderek artıyor, mahkemeler koridorları, kriminal olayların zanlı ve sanıkları ile dolup taşıyor.
Merkezi Cezaevi’nde bugün itibari ile 500 erkek, 31 kadın toplamda 531 mahkum-tutuklu bulunuyor. Suç işlediği gerekçesi ile tutuklanarak çıkarıldığı mahkeme teminatla serbest kalan onlarca kişi var.
Suç işleyip de cezai-ehliyeti bulunmayanlar ise sokakta.
