Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rana Kıdak Denizcilik ve Kabotaj Bayramı kapsamında konuşarak, tarih boyunca bir devletin dünyada hâkimiyet kurmasında deniz faaliyetlerinin çok büyük rolü olduğunu ve denizcilikte ileri olan toplumların uygarlık seviyelerinin de sürekli yükseldiğini ifade etti.
Türklerin gerek Türkiye’de gerekse de Kıbrıs adasında denizcilik alanında çok faal olduklarını aktaran Kıdak, “Her yıl 1 Temmuz tarihinde kutlanılan Denizcilik ve Kabotaj Bayramı ile bu önemi bir kez anlıyoruz” dedi.
Prof. Dr. Kıdak, kabotaj kelimesinin bir ülkenin kendi karasularında ve kendi limanları arasında gemi işletme ve her türlü liman hizmetlerini kendi kontrolünde bulundurma hakkı anlamına geldiğini belirterek, “Osmanlı İmparatorluğu döneminde batılı ülkelere verilmiş olan kapitülasyon hakları sebebiyle Osmanlı İmparatorluğu kabotaj hakkından yoksundu. 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Antlaşması uyarınca Türkiye kabotaj hakkına kavuştu” hatırlatmasında bulundu.
Bir ada ülkesi olan KKTC’nin tüm ticaret ve turizm faaliyetlerinde kendi kıyı ve denizlerindeki haklarını kullandığını kaydeden Kıdak, bu sayede ekonomik ve sosyal hayatını geliştirdiğini de dile getirdi.
Prof. Dr. Kıdak, güncel bir konu olarak Doğu Akdeniz yer alan hidrokarbon yatakları hakkında da konuşarak, bu açıdan gerek denizcilik ve kabotaj gerekse de deniz kıta sahanlığı hâkimiyeti konularının önem kazandığına dikkat çekti.
Denizlerimizde canlı hayatını koruyan ve su kalitesini gözeten bir anlayışın benimsenmesinin önemine işaret eden Kıdak, “Aynı zamanda milletimizin bu alandaki hak ve sorumluluklarını öne çıkartan bir girişimin gerekliliğini de vurguladı.
