“Uçan bahçe” - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 27, 2024
Köşe Yazarları

“Uçan bahçe”

“Girne’deki evimiz tahayyül edilebilecek en küçük tuhaf konuttur.

Tek kattı ve bir dörtgen şeklinde inşa edilmişti.
Ortasında içi portakal, limon, ayva ve dut ağaçları dolu bir avlusu vardı.
Damı düzdü ve çamurla kaplıydı ve ilkbaharda mükemmel bir bahçeye dönüşürdü, çünkü kuşların ve rüzgarın getirdiği tohumlardan büyüyen çeşitli çiçekler açardı üzerinde. Girne’deki tüm damlar ilkbaharda yemyeşildir. Bu damların birinden baktığınızda Girne havada uçan bir bahçeymiş gibi görünür.”

Uçan bahçe.
Bir kent bu kadar güzel tarif edilebilir.
Baharları damları yemyeşil, çiçeklenmiş ve tekmil damların bu şekilde olduğunu düşlemek bile zor.
Ama böyleymiş işte Girne.
Uçan bir bahçe gibiymiş.
Bunlar düş değil gerçek.

“Evimizin arkası denize bakardı ve oturma odamız denize çakılmış direklerin üzerine yapılmıştı. Öyle ki pencerelerden baktığımda aşağıda kayaların arasında balıkların yüzdüğünü görebilirdim.”

Direkleri denize çakılı bir ev.
Evde otururken, pencereye uzanmak ve balıkların yüzdüğünü görebilmek.
Elinizi uzatsanız tutacakmışsınız gibi.
Pulları yakamoz gibi parlayan balıkları.
Üstelik, deniz üstünde köpük.
Köpüklerinden bir avuç alabilmek.
Bunlar düş değil gerçek.

Girne üzerine şimdi ne yazılabilir?
Uçan bahçe denebilir mi?
Evlerin direkleri denize çakılı denebilir mi?
Dağlara tırmanan güzelim beton binalar dense…
O sitelere üstten bakılınca uçan bir halıya benzer dense…
İnandırıcı, çekici, büyüleyici olur mu?

Ya deniz kıyıları?
Hangi ev direklerin üzerinde?
Hangi proje, hangi siyaset buna müsait?
Ne demeli?
Denize inen beton yığını devasa otellerden yükselen arabesk şarkılarla birlikte kumarhane gürültüleri mest ediyor insanı dense…
Olur mu?
Hangi gezgin, hangi yazar güncesini kirletebilir?

O kesilen limon ve zeytin ağaçları.
O yok olan patikalar.
Çam ağaçları.
Papatyalar.
Yok olan tekmil çayır çimen.
İnsanın iç ovasını da beraberinde kurutuyor!..

Halbuki, o yeşil türkü içinde dolanmak.
Bir ağacın gölgesine oturmak.
Arılar çiçeklerde, siz bir ağacın altında.
Yaslanıp kalmak.
Kulaklarınızda rüzgarın ve denizin şarkısı…
Siz denize yürüseniz, deniz size yürüse…
Dağların yamaçlarında yürüseniz, dağlar size yürüse…

Alıntı yaptığımız bölümler Bn. Scott-Stevenson’a ait.
Girne’deki anılarını bir kitapta toplamış.
Stevenson 1870’li yıllarda Zaptiye Komutanı imiş.
Rahmetli Haşmet Gürkan onun anılarını “Bir Zamanlar Kıbrıs’ta” adlı kitabında derlemiş.
Stevenson’ın Girne’ye olan tutkusu birçok İngiliz’i etkilemiş, buraya yerleşmelerine neden olmuş…

Şimdi gelenler nasıl kaçacağını hesaplıyor…

Çünkü gerçekten uçan bahçe olmuşuz!
Uçmuşuz!..


Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar