UBP'nin Kararı Ne Olursa Olsun, İşi Zor... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
Köşe Yazarları

UBP’nin Kararı Ne Olursa Olsun, İşi Zor…

Köş, MoreketMehmet Moreket

Dedik ya TDP’nin önerisinden sonra ak koyun, kara koyun belli olacak diye, belli olmaya başladı bile.

CTP acele oturup karar aldı ve TDP önerisi olan 2 Temmuz’da ısrarlı olacağını açıkladı.


Kendileri için öncelik, mevcut hükümetle seçime gidilmemesi, bir seçim hükümeti kurulmasıydı. Onun için güvensizlik önerisi verdiler.

Ama TDP’nin önerisi, bunun önüne geçti…

Diğer taraftan Serdar Denktaş, seçime gerek olmadığı görüşünü ortaya koydu.

O Serdar Denktaş ki, ekonomik protokolun öngördüğü reformlar yapılmadığı için, Türkiye’den para akışının duracağını, Nisan’dan sonra maaşların ödenemez olduğunu söyleyen bir Maliye Bakanı.

Ama iş seçime geldi mi? Yok!

DP’nin yeni Genel Sekreteri de başkanının söylemediğini söylüyor ve Başbakan’ın ortağına danışmadan erken seçimden bahsetmesini “sorumsuzluk” olarak niteliyor.

Şimdi sonucu belirleyecek olan, UBP’nin tavrıdır.

“Muhalefet öneriyi sunsun, biz onay vereceğiz” diyen Başbakan, bakalım ortağını ve partisinin yönetimini nasıl idare edecek veya verdiği söze ne kadar sadık kalacak. Ne derse desin işi zor…

Önerinin Meclis’te oya sunulması Salı günü. Salı’dan önce de netleşebilir diye düşünürüm.

Ancak her halukarda seçim konuşulmaya başlandığına göre, kimse birden bire hızlanıp, refomlar falan yapmalarını beklemesin. Her şey duracak… Diğer taraftan, partilerin içinde yeni tartışmalar olacak…

Alın size yeni bir tiyatro.

Ortalama 2,5 yılda bir seçim yapan bir memleketiz biz. 2013’den bu yana Meclis’ten çıkan formüllerle 3 verimsiz hükümet kuruldu. Artık formül de kalmadı.

Kaderimiz bu…

Mal kararını buldu…

 

 

 

KAMUYU KEMİREN ADAMCILIK…

Sayıştay üyeliği konusu, bu ülkede partizanlığın kamunun içini nasıl kemirdiğini bir kez daha gösterdi.

Hükümet destekli adayın durumu asla etik değil.

Emekliliğine 3 ay kalmış biri, sırf “hakkımdır” diyerek aday çıkıyor ve bir de “suç mu işledim” diyor.

Yasal olarak suç olmayabilir, ama ya etik?

Hem kendisi açısından, hem onu aday gösterenler açısından…

Devletin kesesinden ekstra 200 milyon, ayda bilmem ne kadar fazladan emeklilik kıyağı. Neyin karşılığı? Hiç… 3 ayda ne yapacak da hakedecek bu cukkayı?

Burada bir particilik bir adamcılık durumu var.

İşin asıl çirkin tarafı, muhalefetin desteklediği aday kazanmasın diye yapılıyor bu zorlama…

Muhalefetin desteklediği aday meselesi de ikinci bir adamcılık gibi görünüyor…

CTP de aynen UBP gibi, bir adayı destekliyor.

Her biri bir adayı destekliyorlar ama adaylarının nitelikleri konusunda bir iddiaları yok.

Sayıştay gibi, devletin en üst denetim kurumunun daha iyi işlemesine dair bir yorum yok…

“Bu işi bu adam daha iyi yapar” diyen yok!

Bize kimse adayların başarılarını, o makama layık olup olmadıklarını söylemiyor.

Ortada dönen, o onun adayı, bu bunun adayı…

Ondan sonra kamuda verimlilikten, hiyerarşiden, disiplinden söz edin bakalım. Edebilir misiniz?

Ağzınızla kuş tutsanız, bir partiye yakın değilseniz yükselmeniz zor…

Bugün hala en canlı örneğiyle göslemlediğimiz partizan zihniyetle kamu reformu mu?

Şaka gibi…

 

 

 

YERİN KULAĞI VAR

DP SEÇİM İSTEMİYOR:

Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş ve DP Genel Sekreteri Afet Özcafer, Başbakan Özgürgün’ün erken seçimle ilgili açıklamalarını “Sorumsuzluk”olarak değerlendirerek, “erken seçim telaffuz ederken ortağınızla görüşmeniz gerekirdi” yorumunu yaptılar. DP’nin olası bir erken seçime sıcak bakmadığı zaten biliniyordu. Hani haksız da değiller…

 

ORTAKLARIN ARASI AÇILDI:

UBP-DP hükümetinde işlerin iyi gitmediği artık görülüyor.Özellikle UBP kanadının erken seçim açıklamaları ortaklar arasında yeni bir krize neden oldu. Türkiye ile imzalanan protokolün hayata geçirilememesi, yakında kaynak sıkıntısı yaratacağı da ortaklar arasında huzursuzluk yaratıyor. Son örnek ise Kıb-Tek’te yaşandı. UBP ve DP’li üyelerin karşılıklı suçlamaları nedeniyle kurumdaki kriz hükümete yansıyacak boyuta ulaştı…

 

HİZMET Mİ DEDİNİZ:

Arkadaşın biri, “KKTC’de gündem erken seçim olmamalı, hükümet gündemine almış olduğu altyapı ve halka hizmeti öngören çalışmaları derhal hayata geçirmeli. Seçimler gününde yapılmalı” diye yazmış sosyal medya hesabından. Hangi hizmet kardeşim, tek yaptıkları hizmet zam, altyapı dersen yıllardır görmedik. Hiç güleceğim yoktu…

 

ALDATTILAR:

Türkiye’den gelen suyun anlaşmasını da, ekonomik protokolu da “biz yaparız” diyerek iktidara gelen UBP ve DP her ikisinde de hayal kırıklığı yarattılar. CTP’yi yerden yere vurdukları su konusunda üstlerine düşeni yapmadılar. Protokolun uygulamasını ise akıllarına getirmediler. Hem bizimle, hem Türkiye’yle alay ettiler. Türkiye Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu, “çok modern bir arıtma tesisi yaptık, onu da Kıbrıs tarafı yapacaktı, yapamayınca biz yaptık. 470 kilometre ana dağıtım hatları yaptık, artık gerisi Kıbrıs’ın iletmesi ile alakalı bir durum”açıklamasını yaptı. Bu yalanlarla seçime sürükleniyorlar. İnanmayan şimdilik denize dökülen suya baksın… Para musluklarının kuruması ise an meselesi…

 

YDÜ KAVŞAĞI BÜYÜK SORUN:

Lefkoşa’nın trafiği artık kilitlenme noktasında. Bir çok arterden kente girişte sıkıntı yaşanıyor da, en korkuncu galiba Yakın Doğu kavşağı. Düşünün üniversiteden ve hastanesinden, mezarlıktan ya da Dikmen’den gelen araçlar, Girne, Güzelyurt yönüne gideceklerse, önce Lefkoşa’ya doğru sıkışan trafiğin içinde en az yarım saat beklemek, ışıklardan geri dönmek ve orada da bir o kadar beklemek zorundalar. Bu kadar yoğun bir kavşağa ters çıkış yapabilecek bir formül bulmak bu kadar mı zor..?

 

VARSIN DURSUN:

Denetlemelerin yapılmadığı inşaat sektöründe iş kazalarının önü alınamıyor ne yazık ki. Ülkede son yaşanan işçi ölümü, çalışanın 17 metreden hiçbir güvenlik tedbiri olmadan aşağı düşmesi sonucu meydana geldi. “Denetim yapmaya kalksak, ülkede inşaatlar durur” diyen bir anlayışın iş kazalarını önlemesi ve denetim yapmasını nasıl bekleyebilirsiniz. Demek ki neymiş, bu hükümete göre, inşaatlar insan canından çok daha önemliymiş…

 

 

ZİRVEDEKİLER

Andros Kiprianu: “Anastasiadis tutarsız davranıyor. Çünkü Meclis tarafından yapılanın yanlış olduğunu kabul edip söylüyorsa, ona göre tutarlı açıklama yapmalıdır. Meclisin karar verdiği şey, tarihi bir olaya değinme değildir. Anastasiadis’in görüş belirtme konusunda tutarsız davrandığı ve Akıncı’nın da memnun olmadığı şey, Enosis politikasını onurlandırmak istememizdir…”.

 

DİPTEKİLER

Hasan Erçen: KIB-TEK Yönetim Kurulu Başkanı Erçen, sadece 45 günlük yakıtın kaldığını ifade ederek, halkı çok yakın bir gelecekte yaşanacak elektrik üretim sorunlarına karşı hazırlıklı olmaya çağırdı ve “Jeneratörlerinizi hazır edin” dedi…İyi de bunun suçlusu her ay okkalı faturlarını boğazından kesip ödeyen vatandaş mı, yoksa sizin gibi beceriksiz yöneticiler mi..? Geldiğinizden beri ne tasarruf yaptınız, ne yaıtırım yaptınız, ne katkı koydunuz, anlatın da bilelim…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar