UBP’de kurultay hesapları... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 20, 2024
Köşe Yazarları

UBP’de kurultay hesapları…

Köş, MoreketMehmet Moreket

Çok bir şey kalmadı, yaklaşık iki hafta sonra binlerce UBP üyesi Genel Başkanlarını seçmek için sandık başına gidecek, adaylar arasında kendilerine en yakın olan ismi koltuğa oturtmak için oylarını kullanacaklar…. 12 bin civarında üye, 4 aday…

Havadis gazetesinin dünkü manşetinde adayların kurultayla ilgili görüşleri vardı. Hepsi de kendisinin kazanacağını söylüyor. Sadece birisi, Ersin Tatar kurultayı ilk turdan kazanacağını iddia ediyor.


2015 yılında yapılan son kurultayda tam 7 aday yarışmış ve ilk turda en çok oyu alan Hüseyin Özgürgün ile Ersin Tatar ikinci tura kalmıştı. İkinci turda ise 6286 geçerli oyun 3534’ünü Özgürgün, 2752’sini ise Tatar almış ve Özgürgün Genel Başkan olmuştu. Kurultaya katılım oranı, %68.4’dü.

27 Ekimde yapılacak olan 21. kurultay, bu ikili için bir çeşit rövanş olacak. Sucuoğlu ve Atun ilk kez yarışacaklar…

Anket sonuçları ve sokağın nabzı, kurultayın ilk turda bitmesinin biraz zor olacağı şeklinde. Zaten adaylar da bu işin ikinci turda biteceği konusunda hem fikir gibi.

Görüştüğümüz bazı UBP’liler, kurultayla ilgili çeşitli senaryolar üzerinde duruyorlar. Dört adayın da UBP tabanında belli bir bazaları var. Özgürgün’ün, hakkındaki iddialar nedeniyle kurultayda zorlanacağı, hatta şansı olmadığı yönündeki söylemlere pek katılmıyorum. Özgürgün bu kurultayda da başkanlık için önemli bir isim. Hatta yeniden başkan seçileceğini söyleyenlerin sayısı az değil. İkinci tura kalması halinde ise kazanma şansı, diğer adaya göre oldukça fazla gibi…

Zaten Ersin Tatar’ın da işi ilk turda bitirme çabası bunun en somut örneği…

Gelin, olasılıklar üzerinden nasıl bir sonuç alınabilir ona bir bakalım. Bu yazacaklarımın tamamen kendi görüşüm olduğunu da belirtmek isterim.

Sucuoğlu’na, adaylığını açıkladığı ilk günlerde kesin kazanır gözüyle bakılıyordu. Örgütlerle ilişkilerinin çok iyi olması, bunun yanında Eroğlu’nun da Sucuoğlu’nu desteklediği yönündeki iddialar, onu bu kurultayda bir adım öne taşımış gibi göründü. Ancak geçen sürede, Eroğlu’nun bu yönde açık bir “işareti” olmaması, sanki Sucuoğlu’nu gündemden düşürdü gibi. Gezicinin anketinin “taraflı” olduğunu düşünsek bile, “kazanacak” gözüyle bakılan Sucuoğlu’nun bu ankette son sıralarda yer alması, hem onda, hem de taraftarlarında bir hayal kırıklığı yaşatmıştır…

Sunat Atun’a gelince. Yıllardır UBP içerisinde bakanlık da dahil birçok önemli görevlerde bulunmuş bir isim. İlk kez bu makama talip oluyor. Ama sanki bölgesi Mağusa dışında pek ağırlığı yok gibi görünüyor. Gezici anketini onun yaptırdığı yönünde iddialar var. Daha ziyade partideki gençlere güveniyor. Kurultay arifesinde Ankara’ya yaptığı ziyaret ise, bana göre leyhine değil, aleyhine olmuştur. Geçmişte bunun örneklerini  çok gördük. Sonuç olarak kurultayın en büyük sürprizi, Atun’un kazanması olur…

Ersin Tatar, milletvekilliğini kazandığı günden beridir örgütlerle ilişkisini hiç kesmemiş, günlerinin çoğunu köylerde örgütlerde geçirmiştir. İlk kez aday olduğu son kurultayda Özgürgün’e karşı aldığı oy, yabana atılacak bir oy değidir. Tatar’ın tek sorunu, heyecanlı yapısı ve ani çıkışlarıdır…

Bu işi ilk turdan bitirmek istemesinin nedeni, ikinci tura kalması halinde kaybedebileceğidir.

Eğer Tatar ikinci tura yine Özgürgün ile kalırsa, diğer adayların desteğini alması zor.

Neden derseniz, bir sonraki kurultay hesapları derim. Özgürgün, son kez aday olduğunu açıkladı. Yani, bir sonraki kurultay’da rakip olmayacak. Yok eğer Tatar kazanırsa, bir sonraki kurultayda önlerindeki önemli bir engel olarak duracak. O nedenle ikinici tura Özgürgün ve Tatar kalırsa, diğer iki adayın desteklerini tekrar aday olabilecek Tatar’dan yana değil, tekrar aday olmayacağını açıklayan Özgürgün’den yana kullanmaları olası.

Ve eskisi kadar olmasa da hala bu kurultayın belirleyici ismi olan Eroğlu’nun ilk turda belli bir adaya açıktan destek vermesini kimse beklemesin. O da planlarını ikinci tura kalacak adaylar üzerinden yapıyor. İlk turda nötr kalacağı ve ikinci turda kalması muhtemel adayları görüp, ona göre karar vereceğini söylersek yanılmış olmayız…


YERİN KULAĞI VAR

CANINIZ MALINIZ ALLAHA EMANET: Polisin vatandaşlar dağıttığı “güvenlik” önlemleriyle ilgili broşür tam Aziz Nesinlik bir konu. Ne diyor görevi vatandaşı korumak olan polisimiz; “aracınıza alarm takın,   çanta, cep telefonu gibi değerli eşyalarınızı yanınıza almayacaksınız, bagaja koyunuz. Bagaja koyacaksanız da, aracınızı park ettiğiniz yerde kötü niyetli olması muhtemel şahısların görebileceği şekilde yapmayınız”… Yani vatandaşa diyorlar ki, “biz sizin güvenliğinizi sağlayamıyoruz, kendi güvenliğinizi kendiniz sağlayın”…Bunun Türkçesi bu…

NE YAPILACAĞI BELLİ DEĞİL Mİ HALA?: “Sorun kimlikle girişte değil” diyenlere sinir oluyorum. Bu karara nasıl vardılar onu da anlamıyorum.  Gümrük kapılarında gerekli denetimi yapabilseniz tamam ama, her tarafımız delik deşikse eğer, kimlikle girişi engellemek zorundasınız. Geçen gün ülkeye “turist” olarak gelen 2 kişi, paraları olmadığından parkta yatarken yakalanıp sınır dışı edildi. Dün, Çatalköy ve Mağusa’da tecavüz olayları yaşandı. Yapılması gerekenleri sıralamaktan, uygulamaya geçemiyoruz bir türlü.

BİLDİK OYUNLAR: UBP kurultayı yaklaşırken üyeler üzerinde baskı oyunları da artmaya başladı. Özgürgün’e destek verenler, Parti’nin yetkili organlarına aday olanları arayıp, “ya Özgürgün’ü desteklersiniz, ya da merkezin listesinde yer almazsınız” gibi uyarılarda bulunulduğu iddia ediliyor. Belli ki kurultay oldukça ilginç geçecek. Şaşırdık mı peki, hayır. UBP içinde her dönem yaşanan ayak oyunlarının bir yenisi sadece.

BAŞKANLAR TATAR’A KARŞI: UBP başkan adayı Ersin Tatar’ın, İlçe kongrelerinde kendisine konuşma hakkı verilmediği gerekçesiyle yaptığı eleştiriye 6 İlçe Başkanından tepki geldi. Tatar’ın eleştirisinin üzerinden bir saat geçmeden yapılan ortak açıklama sanki önceden planlanmış, sanki bir yerden düğmeye basılmış gibi…  Bu UBP’lilerin kendi içlerindeki muhalafeti, rakip partilere yapmazlar. Siyaset anlayışı “ben”le sınırlı olunca, böyle oluyor.

VATANDAŞA ÇARE OLMADI: Başbakan Erhürman diyor ki, “ 8 ayda ekonomi ile ilgili 40’ın üzerinde uygulama yaptık”… İyi güzel de vatandaşın derdine ne kadar çare oldu? Vatandaşı rahatlattı mı, piyasayı ucuzlattı mı, çalışana bir nebze nefes aldırabildi mi? Denetleyeceğiz dediniz ama, insaf sınırını aşan zamlar karşısında sessiz kaldınız. Kusura bakmayın ama, devletin gücünü en çok hissetmeyi istediğimiz bu dönemde devleti yanımızda bulamadık…

YİNE TİCARET ODASI: Bakan Zeki Çeler’in, asgari ücretliye ek maaş artışı düşüncesi pek hayata geçecek gibi görünmüyor. Kendisinin söylediklerinden ve Serdar Denktaş’ın açıklamasından bu anlaşılıyor. Ancak Ticaret Odası yine dikkat çekiyor. Onlar batmışlar, mahvolmuşlar; devlet de özelde sendikalaşmayı zorunlu hale getiriyormuş. Alışkanlık işte. Köpeksiz köy meselesi. İşte bugüne kadar KKTC’de siyaseti böyle şekillendi. Bu engeller, bu baskı hep oldu ve siyasiler de nabza göre şerbet vermeyi tercih ettiler. Sendikalaşma yerine, emekçinin koşulları iyileştirilmeliymiş. Nasıl olacakmış bu? İşverenin keyfine göre mi?…


ZİRVEDEKİLER

Nezire Gürkan: “Ekonomik krize palyatif tedbirler dışında kısa vadede çare bulunması elbette zor. Ama ülkenin en önemli artısı güvenli ve huzurlu yaşamın tesisi şart. Bunun için de hemen ve ilk adım olarak kapılardan girişlere kontrol getirilmesi elzem. Dünyada, Avrupa’da birçok ülkede olduğu gibi ülkeye giriş yapmak isteyene neden ve kaç para ile geldiğini sormanın hiçbir sakıncası yok. Zor da olmamalı. Bu aynı zamanda kapıda “devlet otoritesi” için de şart”…


DİPTEKİLER

Ekonomi ve Enerji Bakanlığı: Bakanlık, 1 Şubat 2008 tarihinde tüp gazın, denetime tabi mal kapsamından çıkarıldığını ve fiyatların devlet tarafından değil ithalatçı firmalar tarafından belirlendiğini açıklıyor. Bu haber değil, malumun ilanı. Böyle bir kriz ortamında, Mal ve Hizmetler Yasası’nın verdiği yetkiyle, tüp gazın neden tekrardan denetime tabi mal kapsamına alınmadığıdır haber. Aldıysan veya alacaksan onu söyle. Yasanın verdiği yetkiyi niye kullanmadığını, limana giriş fiyatında 23,5 liralık artış olmadığı halde, bu zammın yapılmasına neden izin verdiğini söyle. Haber budur…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar