UBP’de İşler Karışabilir... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
Köşe Yazarları

UBP’de İşler Karışabilir…

Köş, MoreketMehmet Moreket

Son günlerde sıkça dile getirilen Hüseyin Özgürgün’süz bir hükümet UBP içerisinde birçoklarının iştahını kabartıyor. Buna karşı çıkmak, başkanlarına sahip çıkmak yerine aksine, basına ve kamuoyuna bu yönde mesajlar vermeyi tercih ediyorlar…

Başbakan olarak Faiz Sucuoğlu’nun isminin ortaya atılmasıyla birlikte UBP içindeki bazı milletvekilleri, “böyle bir alternatif olursa “bu, Sucuoğlu’ndan önce bizlerin hakkı diyerek” böyle bir formüle karşı çıkıyorlar. Konuştuğum söz konusu kişiler, “Sucuoğlu’nun UBP macerasının çok yeniye dayandığı, seçimlerde ilk sırada çıkmasının birşey ifade etmediği, böyle bir formülde bu hakkın Özgürgün’den çok kendi hakalrı olduğunu” söylüyorlar. Yani UBP sırf ikitdar koltuğunda oturmak adına kendi içinde daha büyük krizlere neden olma yolunda hızla ilerliyor…


UBP’de hükümet konusunda durum “şimdilik” durum bu iken koalisyon için kapısını açık tutan 3 vekile sahip DP ile iki vekile sahip YDP bulunuyor. Bu üçlünün Meclisteki vekil sayısının toplamı 26, yani firesiz güvenoyunu yakalayabilir. Ancak bu sayıyla, hele de üçlü bir kolaisyonun sürdürülmesi, icraat yapması zor değil, neredeyse imkansız gibi…

Hele böyle bir hükümete ortak olacak olan DP ve YDP’nin UBP’den talep edeceklerini düşünmek bile istemiyorum. Birkere bu koalisyonda yer almak için her vekile bir bakanlık talep edeceklerini söylersek yanılmış olmayız. Ben de olsam, başka şansı olmayan UBP’den daha azını istemezdim. İkincisi, geçmişte olduğu gibi bakanlıkları bölüp, icraat konusunda pek önemli olmayan bakanlıklar verilirdi küçük ortaklar ve onlar da sırf ikitdarda olmak için ne verirlerse kabul ederlerdi. Ancak şimdi bu kural değişti. Hem herkese bir bakanlık vereceksin, hem de bu bakanlıklar icraat bakanlıkları olacak. İşin bir başka yönü ise UBP içinde kendisini bakan, hatta başbakan olarak gören onlarca kişi varken parti içi istikrarı nasıl sağlayacasınız..?

Sizin anlayacağınız UBP’nin durumu aynen “denize düşen yılana sarılır” misali. Ya iktidardan vazgeçecek, ya da ortakların taleplerini kabul edecek. Her şartta “iki ucu da b…u” değenek…

 SİZ OLSANIZ NE YAPARSINIZ..?  

Sanki Özgürgün’ün kellesini vermekle, UBP kendini temize çıkarmış olacak. UBP’liler başkanlarına sahip çıkmak yerine, “ver kurtul” mantığıyla hareket ediyor. Özgürgün’ün banka hesapları dışında bakanlar Kurulunca alınan birçok yasa dışı kararın altında kendi imzaları yokmuş gibi…Vurgun, peşkeş, gayri yasal olarak dağıtılan yüzlerce vatandaşlık konusunda en az Özgürgün kadar, bu kararlara imza atan dönemin bakanları da ayni dercede sorumludurlar…

Neyse bu konu yargının işi. Farzedelim ki UBP yetkili kurulları oturdu ve Özgürgün’e “sen kenara çekil” diye bir karar üretti ve olası koalisyon ortağı ve ortakları ile “haklarında iddialar olan siyasilerin soruşturulmasını” kabul etti diyelim… Böyle bir durumda kendinizi Hüseyin Özgürgün’ün yerine koyunuz. Seçimlerde büyük başarı elde eden ve partisinin seçimleri uzak ara önde kazanmasını sağlayan bir başkan olarak size bu yapılanları unutur musunuz..?

Yarın güvenoylamasında sizi “satan” arkadaşlarınıza olumlu oy verir misiniz… Siz sırf ikitdar olmak için beni asrlanların ağzına atavcaksınız, sonra da benden buna onay vermemi isteyeceksiniz…

Zaten sınırda olan olası bir (UBP-DP-YDP) üçlü bir koalisyon daha başlamadan biter. Bu işin bir de meclis Başkanlığı meselesi var ki, böyle bir ortaklığın güvenoyu alması oldukça zor…

Yine sesli düşünelim…UBP’nin böyle bir teklifine, Özgürgün’süz bir hükümet, ve hakkındaki iddiaların soruşturulmasına onay veren bir yapı oluştuğunu düşünelim ve, HP’nin de bunu kabul ederek, UBP ile bir ortaklığa girdiğini varsayalım. 30 sayısına sahip böyle bir hükümetin güvenesizlik sorunu olmayacağı kesin. Ancak, 20 aylık UBP-DP ikitdarını yerden yere vuran, aldıkları her kararı yargıya taşıyan ve bunların hesabının sorulacağı sözünü veren Özersay ve ekibi, kendisine oy veren kitleyi nasıl ikna edecek bilmiyorm…Günün sonunda HP, hesap sormak için geldiği ikitdardan, hesap sorulan olarak gider… Geçmiş böyle örneklerle dolu…

 

YERİN KULAĞI VAR

SİYASİ AÇMAZ:

O diğeriyle, öteki bir diğeriyle hükümet kurmam deyince, siyaset açmaz girdi ve tıkanma noktasına geldi. Herkesin elinde kağıt kalem hesap yapıp duruyor. Doluya koyuyor sığmaz,  boşa koyuyor dolmaz. Nasıl hesap yaparsanız yapın, işin ucu bizi o hiç istemediğimiz yeniden bir seçime götürüyor…Yeni bir seçim yaptık diyelim, ne değişecek. Ben şahsen pek birşey değişeceğine inanmayanlardanım…

ÜST YÖNETİMDEN KASTI NE:

kudret-özersayHP Genel Başkanı Kudret özersay dün katıldığı bir tv programında, “ Bizim sorunumuz UBP tabanı ile değil, üst yönetim ile. UBP’de üst yönetim değişirse, partimiz oturur bunu değerlendirir” diyerek olası bir UBP-HP kolaisyonuna kapıyı araladı. Ancak üst yönetim derken kastettiği sadece Hüseyin Özgürgün mü yoksa buna başkalarını da dahil etti pek anlaşılamadı. Ancak bu açıklama HP’nin, UBP ile koalisyon konusunda “geri adım” olarak değerlendirildi…

ÖNERİMDİR:

Yeni seçim sistemini yarattığı kaosu birlikte yaşıyoruz. Adeta kaş yapayım derken, göz çıkardık. Ve bu seçimlerde bir kez daha gördük ki, sadece yeni seçim sistemi değil, ülke barajının da yendien elden geçirlmesi şart. Onun için, seçim sistemiyle birlikte ülke barajının da %5’ten daha fazla olması gerekir. %8 mi olur, %10 mu olur orasını siyasiler karar verecek ama, Mecliste oluşan çokluk, fayda değil zarar getirdi…

 OPERASYONLAR SÜRÜYOR:

UBP-HP kolasiyonu için algı operasyonları yapanlar, olası bir dörtlü koalisyonu bozmak için de görevlerini yapmaktan kaçınmıyorlar. Bir internet sitesinde yayınlanan, “Özersay CTP’den hesap sormaktan vazgeçti” haberi bu iddiaları destekliyor. Özersay’ın seçimler öncesi “CTP ve UBP’de ağırlığı olan kişilerle ilgili Sayıştay raporu var. Biz bu iki partiden biri ile koalisyon kurarsak bunun üzerine nasıl gideceğiz. Hesap soracağımız partilerle koalisyon kurmayacağız” açıklamasını gündeme taşıyarak, HP ile CTP’nin olası bir işbirliğini baltalamak istiyor…

 VURUN ABALIYA:

Bayındırlık ve Ulaştırma eski bakanı kemal Dürüst’ün seçim kaybetmesi sonrası önce kendi partilileri helvasını dağıttılar, dün de Alsancak yolunun yapılmama nedenini onun sırtına yüklediler. Hani bir laf var, “insan düşmeye görsün, vuranı çok olur” diye. Dürsüt’ün durumu da aynen böyle. Dün ayakta alkışlanırken bugün “şamar oğlanına”dönüştü…

 SORUNLAR BİRİKTİ:

Ülke olarak seçim ve hükümet tartışmalarında sıyrılamıyoruz ama, sırada onlarca sorun çözüm bekliyor. Şu an ikitdarda hükmünü yitirmiş bir hükümete karşı ay sonu maaşını alıp almayacağını bilmeyen insanlar var. 2018 bütçesinin bırakın meclisten geçmesini, görüşmeleri bile yapılamadı. Hazinenin durumu belirsiz. Krizin aşıldığını ve yeni bir hükümetin işbaşına gelmesi, nereden baksanız ay sonunu bulur. Türkiye bu ortamda ek katkı yollar mı, işte o biraz zor gibi geliyor bana…

 

ZİRVEDEKİLER

Mete Tümerkan: “Artık önemli olması gereken ülke ve halkın yararına ne olması gerektiğidir.

Bu halkın maceraya sürüklenerek daha büyük bedeller ödemeye takati kalmamıştır.

Böyle bir zorlama kimseye bir yarar sağlamaz ve kaybeden Kıbrıs Türk halkı olur. Aklın yolunun her neyse en kısa zamanda bulunarak, içine girilen açmazdan süratle çıkılması dileği ile”…

 DİPTEKİLER

İsteyenin Bir Yüzü…: YDP Genel Başkanı ayrı telden, Genel Sekreteri ayrı telden çalıyor. Başkan Erhan Arıklı, “ille de hükümete gireceğiz diye birşey yok” açıklaması yaparken, Genel Sekreter  Bertan Zaroğlu GAK tv’de yaptığı açıklamada, olası bir koalisyonda YDP olarak Ekonomi ve Tarım Bakanlığını istediklerini açıklamış. Vallahi adamın hakkı. Hani bir söz var isteyenin bir yüzü, vermeyenin….

FOTO GÜNDEM

eylem 1

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar