“Türkiye’den parayı ben istemem, sen iste…” - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Pazar, Eylül 24, 2023
Köşe Yazarları

“Türkiye’den parayı ben istemem, sen iste…”

Bir tespiti yapmam gerek.

İnanıyorum ki…
KKTC maliyesi, disiplin altına girecek, gelir- gider dengesi oluşturulacak, yatırım yapacak hale gelecekse…
Maaş ödemede sıkıntı çekmeyecekse…
Reel sektöre yatırımlar artacaksa…
Bu Türkiye’nin desteği ile olacak.
O Türkiye ki, bugün içinde bulunulan bozuk mali yapının da sahibidir…
Statükonun da sahibidir…
Geçmişte, Ecevit geldi, başka politika güttü…
Erbakan geldi, “serhat boyudur” dedi..
Özal geldi, “Siz üretmeyin, memur olun, Türkiye zaten üretiyor” dedi.
Çiller geldi, Gümrük Birliği Anlaşması ile KKTC ekonomisini batağa itti…
Her gelen bir siyaset uyguladı…
Maalesef hiçbir KKTC hükümeti de buna karşı çıkmadı…
Maaş ödeme adına…
13’üncü maaş ödeme adına…
Çiftçiyi ödeme adına…
“Dayatılan” tüm paket ve politikalara evet dedi…
Şimdi durum değişti…
Deniz bitti.
Gemi karaya oturdu.
Kıbrıslı Türkler artık vesayet politikaları istemiyor.
“Kendi kendi yönetme” sloganını “yaşama” geçirmek istiyor.
Söylemden, eyleme geçmek istiyor.
İşte tam da bu noktada “su krizi” geldi.


Aslında Aralık geldi
Biz her Aralık aynı şeyi yaşarız.
Çünkü yıl sonu gelir.
Hesaplar tutmaz…
Destek isteriz…
Türkiye de, “Şu şu şu yasayı yap, parayı al” der.
Bu da Ak Parti’nin KKTC politikası.
Bakın geçmiş Aralık aylarına…
Ercan da böyle bir dönemde gitti…
Göç Yasası da böyle bir dönemde geçti.
Mesai sistemi de böyle bir dönemde değişti…
Velhasıl…
Aralık ayı, dert ayı…
Hele hele 2013- 2015 protokolünün sonuna geldiğimiz bu günlerde…
Yaklaşık yüzde 10’luk bir kısımın uygulanması, tas gibi ortada duruyor…

Hepsi “tanıdım” dedi
İrsen Küçük hükümeti Türkiye ile bir protokol imzaladı…
Sibel Siber geçiş hükümeti bu protokolü tanıdığını deklare etti…
Ardından gelen Özkan Yorgancıoğlu Hükümeti de tanıdığını deklare etti…
Şimdi Ömer kalyonu Hükümeti…
O da tanıdı.
Hatta 2016- 2018’i de hazırladı.
Türkiye ile bir imza atıldı…
Ama bu imzaya sadık kalınmadı…
Dediğim gibi su krizi de geldi, Aralık ayında kapıya dayandı…

Yok ve yok…
Öyle bir evre ki…
Belediyelere kaynak aktarılmazsa bazısı maaşları bazısı 13’üncü maaşı ödemeyecek.
Kamunu Kıb- Tek’e borcu, kurumu zora sokacak kadar büyüdü…
Devletin çiftçiye- üreticiye- hayvancıya 50 milyon TL ödeme yapması gerekiyor.
13’üncü maaşlar için bir ton para gerekiyor…
Çiftçi ödense 13’üncüğ maaş yok…
13’üncü maaş ödense, çiftçiye para yok.
Türkiye’nin 2015 bütçesine yatırmayı uygun bulduğu yaklaşık  30 milyon TL durduruldu.
Üstüne krizin aşılması için adım atmıyor, “su yönetimini özelleştirin” diyor.
Süreç, Kıbrıs Türkü’nün refahını tehdit eder bir noktaya ulaştı.

Kim isteyecek?
Daha önce bu köşeyi takip edenler bilir ki, Talat ve kalyoncu arasında “kim isteyecek” diyaloğu geçmişti.
Kalyoncu, partinin su yönetimi konusundaki kararlı tavrı nedeniyle krizi aşamıyor.
Parti Özerk Su Kurumu ile birlikte, BESKİ’den yana tavır aldı.
Türkiye’nin son önerisi DSİ yatırımı tamamlasın, tahsilatı yapsın.
Hatta gerekirse “özelleştirme hakkına” sahip olsun…
Talat, “kapı aralığında” Tuğrul Türkeş’ten “50 milyon TL’lik kriz için” yardım istedi, “aşılması için adım atmasını” talep etti.
Daha 2 aylık AK Partili Türkeş’in Kıbrıslıya ne hayrı olacak…
O da “ben yeniyim” diye geçiştirdi.
Bu sır olarak kalmadı…
Türkiye medyasına “Talat dilendi” mantığı ile yansıtıldı.
Yetmedi Talat’ın maliye bakanı, “Ben böyle bağış para istemem, reformları hayata geçirerek planlı büyümeye devam etmemiz” gerekir dedi.

Ortada para yok…
Ortada memura da çiftçiye de aynı anda verilecek para yok.
Hükümet 13’üncü maaşı ödese, çiftçi sokağa enecek…
Çiftçiyi ödese, memur zaten sokakta…
Gel de bu topluma anlat:
“Para yok, olanla az az idare edeceğiz…”
Alışmamış…
Buna hiçbir sendika “evet” demez…
Zaten çiftçinin dayanacak gücü kalmadı. Geçen yılın borçlarını ödeyemeyen çiftçi, bu gün borçlanarak ekim sezonunu açtı.
Borç üstüne borç…
Faiz üstüne faiz…
Dağ olsa dayanmaz…
Ama ortada böyle bir para yok…
Tarım Bakanlığı bir reform paketi üzerinde çalışıyor, ama o da Türkiye’ye kabul ettirilecek mi emin değilim…

“Türkiye’den para ben istemem, sen iste…”
Hükümet, bu konuda tıkandı.
Su yüzünden bu hükümet bitme aşamasına geldi.
CTP, bu aşamada su yönetimini Türkiye’nin istediği gibi yapmaya “evet” demeyecek.
UBP bir öyle bir böyle tavrını henüz netleştirmedi…
DP de öyle…
Türkiye de artık karar vermeli…
“Su yüzünden” çıkacak bir kriz, asrın projesi denilen devasa bir projeyi deniz altında gömülü bırakacak…
KKTC demokrasisi de altında kalacak…
Tarih de bu günleri yazacak…
Hepimizin utanacağı bir şekilde…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar