Türkiye’de dalgalanan Kıbrıs bayrakları - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Pazar, Mayıs 5, 2024
Köşe Yazarları

Türkiye’de dalgalanan Kıbrıs bayrakları

Erdoğan Özbalıkçı

Kıbrıslılar iddialı hayalcilerdir. Kendi hayal dünyalarında yarattıkları düşünceleri gerçek sanmakta ve her zaman duvara toslamaktadırlar.

Özellikle çoğunlukta olan Rumlar içerisinde, Ortodoks kilisesinin ve Yunanistan’daki milliyetçiliğin etkisiyle, YUNANİSTANA BAĞLANMAK hayali Kıbrıs’ın bölünmesinden başka hiçbir sonuç vermemiştir.


1820lerden beri devam eden bu hayal, dış güçlerin karıştırıcı etkisini arttırarak, adanın bölünmesine yol açmıştır.

Türklere gelince:

Rumların çoğunluğunun Yunanistan’a bağlanma hayali karşısında, alternatif olarak Türkiye’ye dayanarak mücadele etme adım adım güçlenerek ana akım haline gelmiştir.

1963’te Kıbrıs Türk toplumunu Kıbrıs Cumhuriyetinden atma ve Türk köylerinin önemli bir bölümünü işgal etme, Rum toplumu içerisindeki milliyetçi akımı güçlendirirken, Türk tarafında, Rumlara karşı yeni bir örgütlenmeyi beraberinde getirdiği görülememiştir.

Makarios 1968’den sonra, Yunanistan’a Bağlanmanın bir hayal ve mümkün olmayacak bir hedef olduğunu Rum toplumuna anlatmaya çalışırken, EOKA B ve Yunanistan askeri güçleri 15 Temmuz 1974’tte Makarios’u öldürme hedefiyle bir darbeye öncülük ettiler.

Oysa Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasasının Garantiler bölümünde, Kıbrıs’ın hiçbir devlete bağlanamayacağı, böyle bir yola yönelmesi durumunda, GARANTÖR ÜLKELERİN bozulan nizamı tesis etmek için mücadele edecekleri maddesi vardı.

15 Temmuz, 20 Temmuz müdahalesinin yolunu açmaktan başka hiçbir şeye hızmet etmedi.

20 Temmuz ise, Kıbrıs’ta Rumların bir bölgede, Türklerinse başka bir bölgede yaşamasının yolunu açtı.

Kıbrıs’ta doğru analiz, her iki toplumun çıkarlarını esas alan politikalara dönmek ve ULUSLAR ARASI HUKUK  sınırları içerisinde ortak bir devlet kurmaktan geçer.

Son yıllarda Türk siyasetinde ön plana geçirilen İKİ AYRI DEVLET temelinde eşit egemenlik fikri, Kıbrıs Türklerini hayatın gerçeğinden iyice kopartmıştır.

Türkiye Cumhuriyeti, diplomatik alanda, Londra ve Zürih antlaşmasının kendisine tanıdığı müdahale hakkını sık sık tekrarlamaktadır.

Ancak bu hakkın, Kıbrıs’ta BOZULAN NİZAMI tesis hakkı olduğunu dikkate almamaktadır.

Oysa, gerek ULUSLAR ARASI TEMASLARDA gerekse SPOR MÜSABAKALARINDA  temasta olduğu, bayrağını kendi ülkesinde dalgalandırdığı ülke, Kuzey Kıbrıs değil, KIBRIS CUMHURİYETİ olmaktadır.

Türkiye, Kıbrıs’ın bölünemeyeceği gerçeğini pratikteki uygulamalarıyla göstermekte, ancak Kuzey Kıbrıs’taki çıkarcı çevreleri kullanarak, BÖLÜNMEYİ, BATI’ya karşı bir koz olarak kullanmakadır.

Türkiye Cumhuriyeti, istediklerini BATI’dan ve Doğu Akdeniz’deki ülkelerden elde ettiği anda, Kıbrıs’ta Tek devlet temelinde, federasyon yoluyla bir uzlaşma çizgisine anında dönüş yapmayı düşünmektedir.

Zaten içinde Kürt sorununu yaşayan Türkiye’nin, ülkelerin bölünüp, küçük devletlerin ortaya çıkması politikasını onaylamasını beklemek ham hayalden başka bir şey değildir.

HAYATIN GERÇEĞİ, her zaman kazanır. Kıbrıs konusunda  da yaşanacak olan budur.  RESMİ TEMASLARDA Türkiye içerisinde sık sık dalgalanmasına izin verilen Kıbrıs Cumhuriyeti bayrakları da bu yolun en büyük işaretidir.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar