Türkiye ve Yunanistan Başkanları’nın görüşmesinden sonra, Ankara’da Yunanistan Dışişleri Bakanı ile Türkiye Dışişleri Bakanı önemli görüşmeler yaptılar.
Yeni göreve gelen her iki Dışişleri Bakanı, göreve geldikleri günden beri, çok olumlu bir çizgi izlemeye özen gösteriyorlar.
Gerapetritis ve Fidan görüşmenin ardından ortak basın toplantısında konuştu.
Fidan yaptığı açıklamada “Yunanistan-Türkiye arasında sorunların çözümlerine yeni yaklaşımlar getirmek konusunda hemfikir olduk” dedi. Fidan, “Komşumuz Yunanistan ile ön koşulsuz olarak diyalogu sürdürmeye ve ilişkilerimizi her alanda ortak menfaatler temelinde geliştirmeye hazırız” diye konuştu.
Yunanistan Dışişleri Bakanı, Fidan ile ele aldıkları yol haritasının 3 aşamadan oluşacağını belirterek, bunlardan birincisinin siyasi görüşmeler düzeyi olduğunu, bu görüşmelere Dışişleri Bakan Yardımcısı Alexandra Papadopoulou’nun başkanlık edeceğini söyledi.
İkinci aşamada güven artırıcı önlemler konusunun olduğunu kaydeden Gerapetritis, “Güven artırıcı önlemler görüşmeleri yakın dönemde başlayacak.” dedi.
“Üçüncü olarak, (Türkiye ile Yunanistan arasında) pozitif gündemin devam ettirilmesi yönünde mutabık kaldık.” diyen Gerapetritis, bu görüşmelerin de Bakan Yardımcısı Kostas Fragogiannis başkanlığında devam edeceğini bildirdi.
Gerapetritis, “Kıbrıs gibi, Türkiye’nin AB yönelimi gibi, göçmen konusu gibi konular ele alındı. Kritik olan adım görüşmelerin bir an önce başlaması; Yunanistan uzun yıllardır Türkiye’nin AB yönelimini desteklemektedir.” dedi.
Bütün bunlar olurken, Kuzey Kıbrıs’ta sınır kapılarındaki geçişlerde hala kolaylıklar yapılmıyor.Yeni sınır kapılarının açılması için Kıbrıs Cumhurbaşkanı’nın yaptığı açılımlara cevap verilmiyor ve şövenist söylemlere devam ediliyor.
Güney Kıbrıs’ta ise , ırkçılık alabildiğine şiddetini arttırarak devam ediyor.
Maskeli faşist ırkçılar Arap vatandaşlara ve diğer mültecilere şiddet uygularken, POLİSLERİN PASİFLİĞİ çok dikkat çekici oluyor.
Şövenizm, hala her ihi toplumda BARIŞ İSTEMEYENLERİN en önemli silahı.
Kullanılan şövenizm silahı, her iki tarafta da ayrıştırmayı hedefleyen gerici bir silahtır.
Oysa Kıbrıslıların ihtiyacı olan şey, Türkiye ve Yunanistan’ın inşa etmeye çalıştığı BARIŞ yolunu desteklemek olmalıdır.
1960 Antlaşmaları, Türkiye ve Yunanistan’ın yakınlaşmasıyla sağlanmıştı. Makarios bu yakınlaşmayı bozmak için çok çabalamasına rağmen, başarılı olamamıştı.
Şimdi Kıbrıs’ta yaşayan insanlar, milliyetçiliğin acısını yaşayarak iyice öğrendiler. Gerek Kuzey’de yaşayanlar, gerekse Güney’de yaşayanlar artık, milliyetçilik yerine işbirliği ve eşitliğin gerektiğini daha iyi kavradılar.
Yunanistan ve Türkiye YAKINLAŞMASININ olumlu etkilerini göreceğimiz yeni bir süreç başlıyor.Bu süreci kimse kolay kolay engelleyemeyecektir.