Türkiye-Kıbrıs yakınlaşması - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Salı, Nisan 23, 2024
Köşe Yazarları

Türkiye-Kıbrıs yakınlaşması

Erdoğan ÖzbalıkçıErdoğan Özbalıkçı

BM Toplantıları sırasında, Mevlut Çavuşoğlu’nun

Gayrı-resmi de olsa, Anastasiadis ile görüşme yoluna girmesi yeni bir sürecin de habercisidir.


Rum tarafından gelen bilgilere göre, yıllardan beri görüşülen federasyon tezinden uzaklaşma yönünde bir çaba var. Bu uzaklaşmada, zayıf federal kanatlar yerine, güçlü federal kanatlar önerilmektedir.

Anastasiadis tarafından dile getirilen bu görüş, Türkiye tarafından ilginç karşılanmış olmalı ki, gayrı-resmi görüşmeler başlamıştır.

DİSİ Başkanı Neofidos , Kıbrıs sorununda bu dönemde ilerleme sağlanmaması durumunda, Kıbrıs’ta tehlikeli bir KAOS’un başlayacağını yüksek sesle ifade etmektedir.

DİSİ bilindiği gibi, Cumhurbaşkanı Anastasiadis’in Partisidir.

Zaten, Montana sürecinin çökmesinden sonra, Neofidos ile Anastasiadis’in karşı karşıya geldiği,yapılan açıklamalarla iyice belirginleşmişti.

Anastasiadis, herhangi bir şekilde görüşmeleri başlatıp, olumlu ve uzlaşıcı lider rolünü oynamak zorundadır. Bunu sağlayamayan Anastasiadis, kendini destekleyen yandaşlarının önemli bir bölümünü karşısında bulacaktır.

Türkiye’ye gelince, özellikle ABD ile olan ciddi çelişmelerinden sonra, döviz’de büyük vurgun yemiştir.

Türkiye’nin döviz baskısını etkisiz hale getirebilmesi için, AB ile olan ilişkilerini düzeltmesi gerekmektedir.

Tayyip Erdoğan’ın son Almanya gezisi bu amaç için yapılmıştır.

Almanya ve Batı’lı ülkeler, Amerikan Cumhurbaşkanının tüm ülkelere karşı açtığı ekonomik savaştan büyük yara almamaya çalışmaktadırlar.

Almanya ve diğer ülkeler, Türkiye ile  yeniden kurulacak iyi ilişkilerle, Türkiye’deki Pazar paylarını korumanın yanı sıra, muhtemel bir göç dalgasına karşı, Türkiye’yi kalkan olarak kullanmayı hedeflemektedirler.

Türkiye AB yakınlaşmasında, Kıbrıs her zaman bir ÇIBANBAŞI rolündedir.

Batı ve Türkiye bu çıbanbaşının ortadan kaldırılması için, daha esnek siyasetleri gündeme getirebilirler.

Anastasiadis- Çavuşoğlu görüşmesini bu çerçeve içerisinde görmek gerekmektedir.

Ancak, bu yeni politikada, Kuzey Kıbrıs politikacılarının devre dışı kalma olasılığı yüksektir.

Zaten tüm  Rum politikacıları, Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan Türklerin, belirleyici olamayacağını yıllardan beri savunmaktadır.

Demek ki, Türkiye de artık bu noktaya gelmeyi, kendi stratijik çıkarları için daha doğru görmeye başlamıştır.

Kıbrıs sorununun 1963ten 1974’e ve 1974tten günümüze kadar durağanmış gibi görülen yapısına aldanmamak gerekmektedir.

1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ilanından bir gün önce Rumlar ENOSİS, Türkler ise TAKSİM için mitingler düzenlemekteydiler.

Kanatlar kendi politikaları için kitleleri etkilemeye çalışırken, dış güçler ise Kıbrıs Cumhuriyetini ilan etmeye çalışıyorlardı.

Şimdi de, herkes durağanlıktan şikayet ederken, dışarda bir yerde, KIBRIS yemeği pişirilmektedir.Görülen işaretler bunu işaret etmektedir.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar