Ekonomi ve Enerji eski Bakanı Ulusal Birlik Partisi (UBP) Milletvekili Hasan Taçoy, Türkiye’de ekonomik anlayışa tam ters bir politika ile TL mevduat faizleri düşürüldüğünü, ama TL kredi faizlerinin aynı kaldığını söyledi.
Gelinen noktada Türk Lirası kaynaklı problemi hep birlikte yaşıyoruz diyen Taçoy, ekonomiye dair önerilerde bulundu ve kendilerine sorulsa görüşlerini net bir şekilde paylaşacaklarını fakat Başbakan’ın kendi yoğunluğundan olsa gerek böyle bir şey yapılmadığını söyledi. Bu dönemde kişileri borçlandırmak marifet değildir diyen Taçoy, Bu dönemde borçlanma yerine borçlardan kaynaklanacak sorunların ortadan kalkması için bir beklenti süresi içerisine girip, yapılandırmaya gitmeden donuğu biraz daha ileriye almak (Haziran sonuna kadar) ve bu kritik dönemi bu şekilde atlatmak daha doğru olacaktır dedi.
“EKONOMİK ANLAYIŞA TAM TERS POLİTİKA İLE FAİZLER DÜŞÜRÜLDÜ”
Havadis Web TV’ye konuk olan Hasan Taçoy “Sayın Erdoğan; ‘Bu bir nastır’ dedi. Nas, Kur’an’ı Kerim’e veya onun kaidelerine aykırı hareket etmektir. Yani faizin dini inançlarımıza göre haram olduğu ve bunun kullanılmaması gerektiğini noktasında bir söylemdir. Faizin doğru olmadığına inanıyorlar. Bu tabi ki başka sorunlar getirdi. Paranın değeri faiz artırımı ile daha iyi bir duruma gelebilir ve dövize ihtiyaç gizlenebilir veya ortadan kalkabilir. Bu göz ardı edildi. Ekonomik anlayışa tam ters bir politika ile TL mevduat faizleri düşürüldü. Gelinen noktada Türk Lirası kaynaklı problemi hep birlikte yaşıyoruz. Gerek fiyatların artışında gerekse borçlularda özellikle sabit gelirlilerin dövize endeksli borçlarında oldukça problemler yaşıyoruz. “ dedi.
“BU DÖNEMDE KİŞİLERİ BORÇLANDIRMAK MARİFET DEĞİLDİR”
Hasan Taçoy, hükümetin borçları yapılandırma önerisi ile ilgili olarak da “Ötelenme size borcunuzun süresini uzatır. Peşin faizli veya herhangi bir şekilde taksitli aldığınız kredinin taksit miktarının düşeceğini düşünürsünüz ama süre uzadığı için ödeyeceğiniz faiz tutarı da o günkü borcunuzun mevcut anaparasına göre otomatik olarak artar. Bu da aydan aya yayılır. Faizlerin kontrollü olmadığını söylersem ki öyledir birçok kişi de taksitinin miktarının düşmesi değil, taksitinin miktarının artacağı bir borçla yüzsüze gelir. Maalesef ödeme zorlukları da bir o kadar artar.” dedi.
Hiç bu yapılandırmaya gitmeden donuğu biraz daha ileriye almak (Haziran sonuna kadar) ve bu kritik dönemi bu şekilde atlatmak daha doğru olacaktır diyen Taçoy, Bu dönemde kişileri borçlandırmak marifet değildir.
“MERKEZ BANKASININ YENİDEN DEVREYE GİRMESİ GEREKİR”
Merkez Bankası’nın yeniden devreye girmesi ve borçlara yeniden bir göz atması gerektiğini söyleyen UBP Milleyvekili Taçoy, Belki de artık faiz sınırlandırmaları getirmesi lazım. Faiz sınırlandırmaları getirmezsek eğer bu yüksek seyirli faizlerin piyasanın bu kadar dar olduğu bu dönemde, özellikle sabit gelirlilere çok daha büyük bir yük getirecek, ipotek mallarını yitirecektir dedi.
Taçoy , Merkez Bankası’nın sistemi kontrol altına alması, faiz oranını belli bir seviyeye geçirmesi gerektiğini ve Haziran ayına kadar bankaların kişileri sıkıştırmaması gerektiğini söyledi.
Taçoy , sözlerini şöyle sürdürdü:
Şu denebilir; Sterlin borcunuz varsa eğer Kasım ayında 12’den ödeyin. Aradaki farkı da daha farklı bir dönemde daha farklı bir yere getirmek ama bunu yapmak da çok meşakkatli bir çalışma gerektirir.Piyasalarda Merkez Bankası’nın sistemi kontrol altına alması, faiz oranını belli bir seviyeye geçirmesi gerekmektedir. Haziran ayına kadar bankaların kişileri sıkıştırmaması gerekir. Şu denebilir; Sterlin borcunuz varsa eğer Kasım ayında 12’den ödeyin. Aradaki farkı da daha farklı bir dönemde daha farklı bir yere getirmek ama bunu yapmak da çok meşakkatli bir çalışma gerektirir.
“MESELE GÜNEYDEN GELENLERİN AKARYAKIY ALMAMASI DEĞİLDİR!”
Aslında mesele güneyden gelenlerin kuzeyde akaryakıt almaması değildir. Daha çok gelip de onun yanında bir de yemek yemesini sağlayabilmektir bütün mesele ki o taşınan nüfus ile birlikte ekonomik döngünün artması ve dış kaynaklı paranın piyasaya girmesini sağlamaktır.
“BİZE SORULSA GÖRÜŞLERİMİZİ NET BİR ŞEKİLDE PAYLAŞIRIZ!”
Başbakan Faiz Sucuoğlu ile bu önerileri paylaşıp paylaşmadığı ya da Ekonomi Eski Bakanı olarak önerilerinin dikkate alınıp alınmadığı sorusu sorulan Taçoy, bazı noktalarda bize sorulsa görüşlerimizi net bir şekilde paylaşırız. Kendi yoğunluğundan olsa gerek bize herhangi bir şekilde yapılmadı dedi.
ASGARİ ÜCRET
Belirlenen asgari ücretin geri dönüşü hemen hemen yok gibi. Bunu peşin peşin söylemek isterim. Alışılmamış bir şey oldu. Genelde asgari ücret üzerine devlet tarafı ve işveren karar alır ama bu sefer işçi ile devlet tarafı bu kararı üretti. Aradaki fark bu. İşveren haklı çünkü kendi masrafları bir anda yüzde 50 aratacak. Ama piyasaya baktığınızda piyasa dengeleri bunu yakalayacak mı, bu dönüşümü nasıl sağlayabileceğiz? Buna bağlı olarak bir pahalılık gelecek. Devletin en azından 6 ay içinde işveren kanadındaki sosyal sigorta primini karşılayabilir durumda olması lazımdır. Devlet eğer işveren kanadındaki sosyal sigorta primini tamamlarsa işveren işçi durdurma eğiliminden de vazgeçer. Bizim için önemli olan istihdam. Ülkede çalışan profiline baktığımızda 100 küsur bin çalışan içerisinde 42 bin yabancı işçi statüsünde çalışan vardır. Bu da ayrı bir handikaptır.
SUNAT ATUN’A YANIT…
Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun’un kurumun zarara uğratıldığı yönündeki açıklaması da hatırlatılan Taçoy şöyle dedi:
“ Kıb-Tek’teki zararlardan bahsediliyor. Ben iddia ettim ki biz Kıb-Tek’i borçsuz devrettik. O günkü hesaplara bakılsın. 180 milyon TL bir borç görülür ve bu bankalarda taksitli bir borçtur. 2 gemi dolusu akaryakıtın parasını ödedik, depolarımıza aktarmıştık. Artı bankada da 60 milyon küsur bir nakit paramız devletten de 110 milyon TL alacağımız vardı. Sayın Atun bunu biliyor. Şimdiki ifadelerini kendi şahsi bir adım önde politikası için yapılan bir açıklama olarak görüyorum. Ben kendisine sorduğum zaman, ‘seni kastetmedim abi’ dedi.
