Toplantıdan yeni çıkmıştı,
Sessize aldığı telefonuna sürekli çağrı geliyordu gördü
Açmak ile açmamak arasında tereddüt etti.
Günlerdir beynini kemiren bir şey vardı.
İçini acıtan, her hatırladığında yüreğine batan…
Ve, orada kalan…
Boğazını düğüm düğüm yapan
Kelimeler saklanır en diplere
Korkudan siner kalır öyle.
Uzun uzun çaldı…
Nerdesin? diye tekrarladı, telefonda ki ses,
Kekeledi…
Hımm…
Pardon kaçırdım son söylediğini diye toparlamaya çalıştı.
Bu akşam dışarı çıkalım mı?
Uzun süredir birlikte vakit geçiremedik
İkimiz içinde iyi olur diye düşünüyorum.
Ne dersin? diye tekrarladı.
Israrla bir cevap bekliyordu.
Hımm…
İyi olur tabiki diye toparladı kendini ve sözlerini.
Bunca yıldır beraberlerdi,
Evine, işine, çocuklarına düşkün bir babaydı.
Onlara güzel ve rahat bir hayat yaşatıyordu.
Yaşamı onlar için keyifli bir hale getirmeye çalışıyordu.
Daha ne istiyordu?
Açıkcası biraz sorguladı kendisini…
Yediğin önünde, yemediğin arkanda diye mırıldandı.
Ama, bu muydu? Esas istediği
Böyle mi olmalıydı?
Bir an uzaklaştı kendinden,
Yok yok diye toparladı.
Böyle gidemezdi…
Bu akşam konuşacaktı
Artık zamanı gelmişti
Ne olursa olsun yüzleşecekti gerçekler ile
Onu kırmamak için, yıllarca kendini paramparça yapmıştı.
Böyle yapmakla dürüstçe davranmıyordu.
Bir an kınadı kendisini…
Aynaya baktığında , gördüğü yüzden çokta hoşnut olmamıştı.
Omuzları öne eğilmiş, yorgun gözüküyordu.
Hemen toparladı kendisini,
Dimdik durmaya çalıştı.
İşte bu! der gibi…
Saate baktı,
Hazırlanmaya koyuldu
Dolapda ilk bulduğu elbiseyi üstüne geçirdi
Acele makyajını tazeledi,
Saçını başını düzeltti.
Bunları yaparken aklı hep o soruda idi…
Masa, mumlar, yemekler güzeldi.
Çok konuşmuyorlardı
Hafif bir yemek müziği eşliğinde kaçamak bakışlar atıyorlardı.
…..
Bazen duyacaklarınızdan korkarsınız
Soramazsınız
Bazen de cevabı bildiğiniz halde sorarsınız
Israrla…
Bazen de susarsınız
Susutukça avaz avaz büyür çığlıklarınız
…..
Usulca elini tuttu adam,
İrkildi.
Sahte bir gülümseme belirdi dudak kenarında
Gülümsedi Adam tüm içtenliği ile
Ne güzel bakıyorsun dedi
Öpesim geliyor göz kapaklarından
Saatlerce seni hiç konuşmadan seyredebilirim dedi.
Hiç usanmadan.
Kirpik diplerine kadar seviyorum seni.
Aşk degil benimkisi
Sevda değil
Beğeni değil
Tutku benimkisi
Ömür boyu sürecek dedi ve ekledi tüm cümleleri arkasına.
Dakikalarca konuştu…
Duymadı sonra ki kelimeleri
Çaresiz kalmıştı
İçine ağladı dakikalarca
Bu tutkunun karşısına nasıl çıkılabilirdi ki
Haince,
Duygusuzca,
Sevginin karşısında ezilmişti.
Aciz kalmıştı tüm bedeni
Sevgiye ihanet edilir miydi?
Cevabını veremedi.
İçindeki duygularını yüreğine kilitleyip,
Kaderin ona çizdiği karanlık yolda geceye devam etti.
Sustu,
Sustukça acıdı yüreği
Sessizce yürüdü
Yürüdükçe kayboldu…