Sorumluluklarını çocuklarınıza teslim etmeye ne dersiniz? - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 27, 2024
Çocuk SağlığıPoli

Sorumluluklarını çocuklarınıza teslim etmeye ne dersiniz?

sorumluluk

 

Önümüzde uzun bir bayram tatili var; ancak geçtiğimiz hafta bazı okullar eğitime başladı, devlet okulları ise bayramdan sonra eğitime başlıyor. Yaz tatilinin ardından çocukların ve elbette ki yetişkinlerin bu sürece adapte olmaları biraz zaman alacak. Benden danışma alan ailelerin bu geçiş döneminde en fazla gündeme getirdikleri konular arasında özellikle çocuklarının okul dönemindeki sorumlulukları ile ilgili kaygıları yer alıyor. Anne ve babalardan çocuklarına bütün yaz tatili boyunca ne istedilerse sunduklarını, artık okul döneminde de onlardan sorumluluk sahibi birer öğrenci ve çocuk olmalarını beklediklerini işitiyorum. Aileler bu arzularının gerçekleşmeyeceğinin farkındalar ve kaygılılar bu nedenle de yardım arayışı içindeler.


Anne ve baba olarak nerede hata yapıyor olabilirsiniz kısaca bir gözatalım.

 “Çocuklara her istediklerini verdiğiniz zaman onlar için iyi bir şey yapmıyorsunuz.”

Çocuklarınızı her zaman mutlu edemeyeceğinizi ve bu konuda neden kendinizi kötü hissetmemeniz gerektiğinden önceki yazılarımda bahsetmiştim.  Onlara her istediklerini sunduğunuz zaman mutlu bireyler olabilecekleri ve ancak bu şekilde iyi bir ebeveyn olabileceğiniz yanılgısına kapılıyorsunuz. Oysa sınırları belirlenmiş, her istediğini her durumda elde edemeyeceğini anlamış bir çocuk sorumluluklarını bilen ve mutlu birey olma yolunda ilerleyebilir.

Çocuklarınıza sınır koyarken nasıl yaklaşmanız gerektiğini “Her Zaman Mutlu Çocuklar!” başlıklı yazımda açıklamıştım. Gazatenin internet siteden yazıya erişebilirsiniz. Bu nedenle sadece nasıl sorumluluk sahibi çocuklar yetiştirebilirsiniz kısaca bu konuya değinmek istiyorum.

Bir çocuğun karakterini şekillendirmek öncelikle evde başlayan bir süreçtir. Siz hangi malzemeyi katarsanız çocuklar da o içerikle büyürler. Çocuklarınız her talep ettiklerini istedikleri zaman almayı öğrenirse, istedikleri her şeyi hakkettiklerine inanarak büyürler. Evet, çocuklarınız çok değerli ve özeller; ancak burada yaptığınız hatayı izah etmek istiyorum: Bu şekilde yaklaştığınız zaman çocuklarınız böyle bir hakka sahip olduklarını ve bir şeylere sahip olmak için çaba sarfetmeleri gerekmediği düşünürler. Arzuladıklarına sahip olamadıkları zaman ise kendilerini mutsuz, değersiz ve öfkeli hissedebilirler. Oysa gerçek hayatta işler sizin onlara sağladığınız hayattaki kadar kolay yürümüyor.  Bir şeylere sahip olmak ya da başarmak  için çabalamaları gerekiyor. Sizin yaklaşımınız ise çocuklarınızın mücadele gerektiren bir durumla karşılaştıkları zaman ne yapması gerektiğini bilemeyen ve öfkelenen bireyler olmalarına neden olabiliyor.

“Onlara sahip olamadığınız hayatı sunmak istiyorsunuz.”

Neredeyse tüm anne-babalar kendi geçmişlerinde yaşadıkları eksiklikleri çocuklarının yaşamalarını istemezler. Fakat çocuklarınıza müsrifce ve anlamsızca aldığınız pahalı hediyeler onların küçük şeyleri takdir etmeyen bireyler haline dönüşmelerine neden olabiliyor. Dahası büyük şeyleri dahi takdir etmekten de alıkoyor. Bu ise çocuklarınızın kendilerine uygun motivasyon kaynağı bulmalarını zorlaştırıyor ve tatmin olamıyorlar. Onlara sunduğunuz harika doğumgünü partileri, pahalı oyuncaklar ve teknolojik aletler, pahalı kıyafetler, arabalar vs. onlar için anlam ifade etmez bir hal alıyor zamanla. Bu gösterişli yaşam içinde onların sorumluluk ve minnet duygularından yoksun bireyler haline gelmelerine neden olabiliyorsunuz.

“Hayır diyemiyorsunuz.”

Çocuklarınıza hayır demekten çekiniyorsunuz. Hayır dediğiniz zaman onları üzdüğünüzü, onlar üzülünce başarısız bir ebeveyn olduğunuzu düşünüyorsunuz. Özellikle söz konusu olan çocuklarsa onlara istediklerini vermek işinize de geliyor bazen. Böylece ısrar ettikleri, mızmızlandıkları konu ne ise kolayca kapanmış oluyor. Fakat kötü haber: Sonuçta onlara yeterince mızmızlandıkları ve şikayet ettikleri zaman pes edeceğinizi ve istediklerini elde edebileceklerini öğretmiş, her seferinde de bu öğretiyi pekiştirmiş oluyorsunuz. Kısa sürede işinizi kolaylaştıran bu yaklaşımınız aslında uzun sürede büyük bir soruna dönüşebiliyor.

“Çocuklarınızı hata yapmaktan korumak istiyorsunuz.”

Çocuklar hata yapabilirler ve yaparlar da. Ebeveyn olarak sizin çocuklarınızın hata yapma hakkını kullanmalarına, hatalarının sonuçları ile yüzleşmelerine izin vermeniz gerekiyor. Bu sayede onların sorumluluk sahibi olabilmeleri için deneyim kazanmalarını sağlayabilirsiniz. Belki bu yeni eğitim döneminde oğlunuz ya da kızınız ödevini yapmayı unuttuğunda onların yerine ödevlerini yapmamayı deneyebilirsiniz. Bırakın ödev yapmamak gibi küçük bir durumla yüzleşip neticesine katlansınlar. Böylece ilerde üniversiteye gittiklerinde ya da iş hayatına atıldıklarında daha büyük sorunlarla karşılaşmalarının da önünü kesmiş olursunuz. Üstelik bu yeni davranış tercihiniz sizin yükünüzü de hafifletecektir.

Peki çocuklarınıza sorumluluk almayı nasıl öğretebilirsiniz?

Öncelikle kendi sorumluluklarını çocuklarınıza teslim etmelisiniz. Onların oyuncaklarını toplamaktan, yataklarını ve odalarını tertiplemekten, okulla ilgili kendilerinin karşılayabilecekleri -ödevlerini yapma, çantalarını hazırlama gibi- ihtiyaçlarını karşılamaktan vazgeçmelisiniz, bunlar sizin değil onların yerine getirmeleri gereken görevleri.  Bunu onlara sesinizi yükselterek, onlarla tartışarak ya da onları tehtid ederek değil, kısaca sorumluluklarını yerine getirmedikleri zaman ne ile karşılaşacaklarını net bir şekilde ifade ederek ve bu kararınızda tutarlı olarak sağlayabilirsiniz.

Bu işin başta kolay olacağını söylemiyorum tabii ki, azimle tekrar tekrar denemeniz gerekiyor. Bu yeni alışkanlığı çocuklarınıza kazandırmak, her şeyden önce yukarıda bahsettiğim kendi alışkanlıklarınızdan vaz geçmeniz biraz zaman alacaktır elbette ama sonuç için çabalamaya değer diye düşünüyorum. Bunun için size küçük bir çalışma planı örneği sunuyorum.

1-Planınız olsun. Diyelim ki sabah okula gideceksiniz ve ergen kızınızın ya da oğlunuzun belli bir zamanda hazır olması gerekiyor. Planınızı yapın ve açık bir şekilde durumu izah edin: Sabah 7:30’da hazır olman gerekiyor. Eğer hazır olmazsan …… sonucuyla karşılaşacaksın.”  Boşluğu siz doldurun. Sorumluuğunu yerine getirmezse nasıl bir bedel ödeyecek karar verin ve bunu da net bir şekilde ifade edin.

2-Tutarlı bir şekilde planınızı uygulayın. Planınızı yaptıktan ve bunu konuştuktan sonra uygulamaya koyun. Eğer belirlediğiniz zamanda kızınız ya da oğlunuz görevini yerine getirmiyorsa, yani 7:30’da hazır olmuyorsa sonucu devreye sokun.

3- Söylenmeyin, mızmızlanmayın ya da tehdit etmeyin. Belirlediğiniz davranışı onların sorumluluğu haline getirmeye çalışıyorsunuz. Bu durumda sizin sinirlenmeniz durumu değiştirmeyecektir, eğer kızınız ya da oğlunuz yapması gerekeni yapmamışsa sadece bunun sonucunu devreye sokun. Elbette daha ilk uygulamada biraz esnek davranabilirsiniz. Diyelim ki geç kalmamak için apar topar evden çıktınız ve çocuğunuz ödevini evde unuttu. Bir sefere mahsus olarak geri dönebilirsiniz ancak bunun tekrarlanmasına ikinici seferde izin vermemelisiniz.

4- Sakin kalmaya çalışın. Uymadıkları plan neticesinde çocuklarınız şikayet edebilir ya da sizinle tartışmaya çalışabilirler. Sakin kalmaya çalışın, unutmayın ki ebeveyn olarak onlar anlamamış olsalar da siz onlar için en iyisini yapmaya çalışıyorsunuz.

 

5- Empatik olmaya çalışın öfkeli değil. Kindar ve incitici yorumlar yapmaktan kaçının. Durum hakkında yapacağınız empatik bir değerlendirme ile de onları incitmeden aynı sonuçla yüzleşmelerini sağlayabilirsiniz. “Ödevini unutmana şaşırmadım! Yataktan birkaç dakika daha erken çıksan geç kalmaz ödevini unutmazdın!”  gibi yıkıcı bir eleştiri yerine “Ödevini evde unuttuğun için üzgün olmanı anlıyorum ancak bir dahaki sefere birkaç dakika erken uyanıp çantanı kontrol edebilrsin.” şeklinde yapıcı bir durum değerlendirmesi yaparak empatik yaklaşmayı deneyebilirsiniz.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar