Sorumluluk sahibi olup sorumsuzca davranmak - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Pazar, Mayıs 5, 2024
Köşe Yazarları

Sorumluluk sahibi olup sorumsuzca davranmak

Mete TümerkanMete Tümerkan

Son günlerde ilginç şeyler olmaya başladı.

Crans Montana’da Kıbrıs Konferansı’nın başarısızlıkla sonuçlanması sonrasında, Kıbrıs meselesinde herkes aklına gelen her ne ise söylemeye başladı.


Ülkenin Dışişleri Bakanı Monako Modelini önerdi.

Ekonomi Bakanı ise Tayvan Modelini…

Bu arada daha başka kesimlerden farklı öneriler gelmeye de devam ediyor.

Örneğin Hong Kong modeli ya da doğrudan Türkiye’ye ilhak gibi…

Kısacası herkes kendince bir çıkış yolu sunma peşinde…

Ama olabilirliğine, uygulanabilirliğine bakan yok.

Akılcılık ve sorumlu politika yapma anlayışı terk edilmiş.

Duygusallık öne çıkmış.

Ya da başka dürtülerle gündem değiştirme isteği!

Bir yerlere selam çakıp, “ben buradayım” deme arzusu…

İlginçtir, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne en çok sahip çıktığı iddiasında olan siyasetçiler, onun için yanıp tutuştuğunu söyleyenler, yaptıkları ya da yapmadıkları ile, söyledikleri ile ona en çok zararı verenler oldular ve olmaya devam ediyorlar.

Kendilerini milliyetçi olarak tanımlayanlar yapıyor bunu…

KKTC’yi küçük düşürerek, halkın devletine olan güven ve inancını sarsarak yapıyorlar.

Kişisel çıkarlar ve hesapların peşinde koşarak.

Umutları tüketerek, değerleri pas pas ederek.

Ülkede halkın yaşamını zorlaştıracak olmadık hatalar yaparak.
Kendi halklarına yaptıkaları hesapsız kitapsız işlerin bedelini ödeterek.

Bunu yapanlar elbette ki gerçek milliyetçi ve yurtsever değildirler.

Gerçek milliyetçi ve yurtseverleri tenzih ediyorum.

Gelinen aşamada Kıbrıs konusunda müzakere süreci başarısızlıkla sonuçlanmış olabilir.

Ama Kıbrıs’ta bundan sonra her ne olacaksa yine müzakere yolu ile olacak.

Kıbrıslı Türk ve Rumlar arasında yapılacak müzakereler ve günü geldiğinde garantörlerin de katılımı ile yeniden toplanması gerekecek olan Kıbrıs Konferansı ile…

Bunun başka yolu yok…

Türkiye’nin yeterince sorunla boğuştuğu bir ortamda Türkiye’nin başına yeni sorunlar açarak bir yere varılamaz.

Savaş tam tamları çalarak, ya da gerilimi tırmandırarak da öyle.

Akılcı olmak lazım.

Crans Montana’da başarısızlıkla noktalanan müzakere sürecinde hiçbir taraf Kıbrıs Türküne ve Türkiye’ye sorumluluk yükleyemedi.

Türkiye’nin BM Güvenlik Konseyi’ne üye ülkelerle ya da AB ile onlarca sorun yaşadığı bir zamanda emin olun Türk tarafının müzakere sürecinde en küçük bir falsosu olsa idi, bunu pireyi deve edercesine büyüterek gözümüze sokarlardı.

Ama yapamadılar. Çünkü falso bulamadılar.

Böyle bir ortam yakalanmışken burada arıza çıkarmaya çalışmak, olmayacak açıklamalar ya da uygulamalar yaparak şimşekleri Türk tarafının üzerinde toplamak, akıllı ve ulusunu seven birilerinin yapacağı işler değildir.

Milliyetçilikle, yurtseverlikle ya da davaya sahip çıkmakla bağdaşmaz.

Davaya zarar vermenin ötesine geçmeyen bir durum yaratır o kadar.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ihtiyacı aklı başında, gerçekten halkını seven, davasına bağlı siyasetçilerdir.

Ne yaptığını bilen. Bu halkı daha güvenli bir geleceğe taşıyacak olan.

Yıllardır büyük bir sabır ve özveri ile iğne ile kuyu kazarcasına yapılanları yıkmaya dönük işler yapanları tarih mutlaka yazacaktır.

Kıbrıs Türkü bugüne kadar yeteri kadar bedel ödemiştir.

Birileri kişisel beklenti ve hesaplarla hareket edecek diye daha fazla bedel ödemeye kimsenin niyeti yoktur.

Yapılabilecekler, yürünebilecek yol bellidir ve bu yol akılcı politikalar uygulandığı takdirde bizi adım adım başarıya götürür.

Ve başarı da uzak değildir.

Yeter ki akılcı davranılsın.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar