Hayatın birçok evresinde başarı ve mutluluk, isteklerle bu isteklere ulaşabilmek için eldeki olanakların ve yetkinliklerin dengelendiği yerde oluşur.
Bir tahterevalliyi gözünüzün önüne getirin.
Bir tarafına isteklerinizi ve hırslarınızı koyun.
Diğer tarafına da yapabilme güç ve kapasitenizi koyun.
İstekleriniz, yapabileceklerinizin ötesindeyse ve bunun farkında değilseniz her seferinde hayal kırıklığıyla yere çakılırsınız.
Politikada slogan siyaseti denen şey genelde budur ve her seferinde değiştirdiğini düşünse de aynisini seçtiğinin farkında olmayan seçmende de hayal kırıklığı sonucunu doğurur.
Arzu ve isteklerin etkisine kapılıp realiteden uzak durmaya devam edip tahterevallideki dengesizliği inkâr ederseniz gün gelir sahip olduğunuz olanak ve yetkinlikleri de kaybetmeye mahkûm duruma düşersiniz.
Ya gerçekçi hedefler ve beklentiler ortaya koymanız lazım ya da yetkinliklerinizi artırmanın yolunu bulmak için daha çok araştırmanız, işbirliğine girmeniz ve çalışmanız lazım.
Yazılı değildir ama devletin yönetimine talip olanlar bu dengeyi kurmakla sorumludur.
Kendi ya da partilerinin arzularıyla devletin yetkinliklerini dengeleyerek politika üretmek zorundadırlar.
Hayal ederken bile buna dikkat etme sorumluluğu vardır devlet adamlığında.
Siyasetçi için en hafif yük ilk anda kaybettirecek gibi gözükse de gerçekleri söylemektir.
Seçmene düşen görev de siyasetçinin bu ‘’başarı tanımındaki’’ dengeyi gözetmek adına popülist yaklaşımlardan uzak durmasına acıtsa ve ‘’sıra bize gelince mi kuralların değişmesi lazımdı’’ demeden sabırla destek vermesidir.
Önümüzdeki dönemdeki yeni siyaseti anlayışını bu topluma başarının resmini çizmeyi deneyerek politika üretecek bir başlangıç olarak görmek istiyorum.
Bunun başarılabildiği derecede ve sürede siyasetin bağırsakları da temizlenmeye başlayacaktır.
Siyasi arenayı daha da parçalı bir hale getirecek olmasına ve Türkiye’nin bir ‘’proje denemesi’’ olduğu algısına rağmen, Halkın Partisinin siyasette kaliteyi artırıcı bir sonuç doğurmasını temenni ettiğim için yolunun geniş ve açık olmasını diliyorum.
Halkın Partisinin meclise girecek olmasında ‘’devre mülk’’ tatil sitesi misali iktidarda sırasını defaten savmış olan UBP, DP ve CTP’nin sorumluluğu devredilemeyecek derecede büyüktür.
Siyasi maharet işi bu noktaya getirmemek ve tahterevalliyi dengede tutmaktaydı.
Bundan dolayı siyasi tesviye ve tasfiye kapının eşiğindedir.
_______________________________________________________________________________
10 yıl olmuş…
Bugün 30 Kasım.
Birçok insan için ay sonu olması dışında sıradan bir gün.
Benim ve ailemiz için Atlasjet’in İstanbul-Isparta seferini yaparken büyük ihmaller sonucunda düşen uçağında kaybettiğimiz yeğenim Fizik Profesörü İskender Hikmet’in ölümünün 10. yıldönümü bugün.
Atlasjet geçen sürede logosunu ve imajını değiştirmiş yoluna devam ediyor. Biz ise hala daha kapanmayan ve kapanmayacak bir yara ile sessizce kalakaldık. Bu kazada ihmali olanları unutmadık ama. Kader deyip büyük ihamli olanları kendi vicdanları ile Allaha havale ve emanet ettik.
Hikmet ailesi daha önce de büyük travmalara maruz kalmış tarifsiz ve ani üzüntüler yaşamıştı.
Bunların acısını yaşım itibariyle hissetmiş değilim.
İnsanın akrabasını veya arkadaşını kaybetmesi büyük bir üzüntü kaynağıdır.
İnsanın hem akrabasını hem de en yakın çocukluk ve okul arkadaşını ani bir şekilde kaybetmesinin ne derece büyük bir acı olduğunu varın siz düşünün.
Büyüklerimiz doğru söylemiş ateş düştüğü yeri yakar.
Bu daha önceki ölümlerin acısına hiç benzememişti.
Tarifi hala daha zor.
İhtisasını atom fiziği üzerine İsviçre Alplerinde Cern’de yapmış olan İskender’in hem çocuklarına hem de öğrencilerine tekrarladığı ve bir yerde kendisini de anlatan tek bir cümle ile onu tekrar anmak isterim.
‘’Atomdan insanın alacağı en büyük ders şu olmalıdır: İnsan ne kadar mütevazi olursa Allah katında o kadar büyük olur’’.
İskender Hikmet bu toplumun içinden çıkmış ve yurt dışındaki birçok Kıbrıslı Türk gibi bilim alanında belki de ismini en üst seviyelere yazdıracak başarı hikayelerinin biri olma yolundayken hayata en verimli olacağı yaşta veda etti.
Türkiye’nin nükleer enerji ve alternatif enerji ile ilgili atacağı adımlarda yaşı itibariyle de öncülük yapabilecek bir değerdi. Onun gibi bilime baş koymuş diğer arkadaşları ile o uçakta sonsuzluğa göçüp gittiler.
Senede bir gün de olsa onu ve arkadaşlarını anarak hatırlatmaya devam edeceğiz.
Nur içinde yatsınlar.
