Daha düne kadar, CTP’de, “Cumhurbaşkanı adayı kim olacak?” tartışması var mıydı?
Herkes, “Talat” diyordu…
Mesela iki ay kadar önce, Asım Akansoy’a sormuştum:
“CTP’nin potansiyel Cumhurbaşkanı adayı Mehmet Ali Talat’tır” demişti.
Peki, neden şimdi “Sibel Siber” ismini tartışıyoruz.
İki gerekçeden dolayı…
Birincisi, “halktan kendisine bir ilgi var”…
İkincisi, “kendisi Cumhurbaşkanı olmak istiyor…”
İstiyor, çünkü kendisine bu yönde sorulan sorulara, “Hayır, bizim partimizin Cumhurbaşkanı adayı Mehmet Ali Talat’tır demiyor…”
Sayın Sibel Siber, kendisine yönelik yoğun ilgiye rağmen, “Talat” dese, konu daha farklı tartışılacak.
Sibel Siber, kendisine olan yoğun ilgiye rağmen, “Hayır bizim adayımız Sayın Talat” demediği için, şimdi konuyu farklı tartışıyoruz.
Öncelikle, “Sayın Sibel Siber Cumhurbaşkanı olmak istiyor” tespitini yapalım, devam edelim…
İki soru soruluyor
Şimdi CTP, iki soruya cevap arıyor.
Nedir bu sorular:
– Kıbrıs sorununu çok iyi bilen bir adayla mı Cumhurbaşkanlığı seçimine katılalım?
– Kazanacak bir adayla mı seçime katılalım?”
Çünkü, “Sayın Talat bu seçimi kazanamayabilir” bandından başlayan tartışmalar, slogana dönüşüyor.
Bu da, “Talat kaybeder…” seslerini yükseltiyor, bu “realite gibi” tartışılıyor.
CTP, bu iki soruya yanıt ararken, potansiyel adaylardan biri olan Sayın Talat’ı güçsüzleştiriyor.
“Talat aday olursa kaybeder” sloganı, bu tartışmalar eşliğinde daha da bir güçleniyor.
Talat da bıktı, eminim
Peki, “Talat” ismi, CTP’nin tartışması gereken bir isim mi?
Elbette, demokrasilerde, her isim tartışılabilir.
Tartışılmalıdır da…
Parti içerisinde, “Talat ile kaybedebiliriz” inanışında olanlar, “Siber ile kazanırız” noktasına geldi mi?
Ondan emin değilim.
Emin olduğum, Siber’in her halükarda “güçlü bir aday” olacağı…
Bu, “Talat güçsüz bir aday” demek değil…
Bunu diyen, “taş” olur…
Talat, Annan Planı ve sonrasında, “uluslar arası bir lider” imajı çizdi.
Dünya liderleri ile bir araya geldi.
Kıbrıs sorununda, Türkiye dışişleri de dahil belirleyici oldu. Denktaş sonrası değişen Türkiye’nin Kıbrıs politikasında, belirleyici oldu…
Müzakere masasındaki duruşu, bilgisi, konulara hakimiyeti…
Kıbrıs sorununun çözümünü isteyenler için bu birikim bir hazine değerinde…
Talat, aday olmasa, Siber aday olsa, kazansa dahi, Talat, bu hareket için bir şans…
Ama “Talat seçilemez” fikrinin sloganlaştırılması, Talat’ı da bıktırmıştır…
Talat’ı, “CTP kararını versin” noktasına getirenler, Talat’ın, “Ben ismimi bu denli tartıştırmam. Ben aday değilim” diyeceği günlerin de yakın olduğunu bilmesi lazım…
Siber neden açıkladı?
Peki, parti henüz konuyu örgütlerle yeni tartışmaya başlamışken, Sibel Siber “neden” açıklama yapma gereği duydu.
Yani, bu soruya, “Basın toplantımızın konusu bu değil. Buna karar verecek olan yetkili kurullardır, bu konu henüz tartışılmadı” dese, ne olurdu?
Demedi…
Hatta ben, Sayın Siber’in, halktan aldığı bu desteğin, parti üst yönetimince de, daha iyi algılanmasına katkı yapmak adına, bu açıklamayı yaptığını düşünüyorum.
Yani, Siber, kendi adına, “tabandan aldığını, tavana iletti…”
Ötesinde, “halk” terimini bilerek kullandı…
Sadece, “CTP tabanı” demedi…
Bu ayrıma dikkat…
Siber, “CTP’ye rağmen aday olur mu?”
Herkes bu soruyu soruyor.
“Sibel Siber, CTP eğer Talat isminde karar kılarsa, bağımsız olarak aday olur mu?”
Bu çılgınlık…
Sayın Siber’in, buna rağmen, “hayır ben bağımsız aday olacağım” diyeceğini düşünmüyorum.
CTP’nin bu tabloyla karşılaşması, topyekun, ülke siyasetinin yeniden yazılması anlamı taşır…
Ama burada bir muallak durum var.
Bu sorunun cevabı henüz yok.
Böyle bir soru da yoksa, ben sormuş olayım…
CTP tartışıyor
CTP, örgütleri, bir araya gelerek, yeni Cumhurbaşkanı adayı için tartışmaya başladı.
Genel merkezin bu yönde bir tartışma başlattığı gerçek.
Zaten, CTP Genel Sekreteri Sayın Kutlay Erk de, Siber’in açıklamalarını, “Bu niyet belirtmektir, bizi ilgilendirmez. Bizi ilgilendiren tabanın vereceği karar” şeklinde yorumladı.
Ret de etmiyor, kabul de etmiyor…
CTP, bu süreci sağlıklı bir şekilde tartışmadığı sürece, bilinmesi gereken bir şey var ki…
Siber de yıpranacak…
Talat da yıpranacak…
Esas tablo, “Siber’in ya da Talat’ın Cumhurbaşkanı olması” mı?
Sekteye uğrayan, umut vermeyen Kıbrıs sorunu çözüm sürecinin sağlıklı bir raya oturması mı?
CTP’ni önceliği nedir?
