ŞEYTAN CENNETE NASIL GİRDİ? - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
Köşe Yazarları

ŞEYTAN CENNETE NASIL GİRDİ?

 

“Gerçeği söylüyorum size, yalnızca gerçeği… Buğday tanesi yere düştüğü zaman (yere düştükten sonra) yok olmazsa, sonsuza kadar buğday tanesi olarak kalır. Eğer yok olursa, bereketli ürüne dönüşür” (Hz. İsa)


(*)Aylardır kafama takılan soru:
Şeytan Cennete nasıl girdi?
Bir bilene sordum tatmin edici yanıt alamadım.
Kitaplar karıştırdım, yine olmadı.
Önde gelen din bilginleri; “bu konuyu karıştırmayın” diyorlar.
Dinde fazla soru sorulmazmış. Bazı şeyler olduğu gibi kabul edilirmiş.
Bunu duydum ya daha çok kafama takılmaya başladı.
Şeytan Cennete nasıl girdi?
Efendim olay şu:
Adem ile Havva, Cennette mutlu ve mesut yaşarlarken, şeytan (din kitaplarında İblis olarak geçer) bir yolunu bulup Cennete girer ve yasak elmayı yemeleri için Adem ile Havva’yı kandırır. Havva’nın eliyle Adem yasak elmayı yer ve ceza olarak ikisi de Dünya’ya gönderilirler.
Tanrı bu yolla insanın Adem ile Havva vasıtasıyla Dünya’da çoğalmasını sağlar ve Dünya İnsan için bir sınav yeri olur. Günahlardan uzak duran sınavı geçer Cennete gider, günaha bulaşan ise cehenneme.
Buraya kadar her şey güzel.
Günah kavramı ve Cennetle ödüllendirilip Cehennemle cezalandırma kavramı yerli yerinde.
Dünya’da şeytanın olması ve İnsan’ı günahlara yönlendirmesi de anlaşılır.
Peki, bu şeytan Cennete nasıl girdi de Adem ile Havva’yı günaha soktu.
Tanrı’nın melekleri tarafından korunan Cennet’in kapıları şeytana nasıl açıldı?
İşin ilginç yanı Adem ile Havva olayı bütün tek Tanrılı dinlerde vardır ve bütün tek Tanrılı dinler Adem ile Havva’yı insanın annesi ve babası sayarlar.
Dolayısı ile “şeytan Cennete nasıl girdi” sorusu bütün tek Tanrılı dinlerin meşgul olduğu bir sorudur.
Ve henüz, insan mantığının anlayabileceği bir yanıtı olmayan sorudur.

    *  *  *  *

Aslında İslam’ın ilk dönemlerinde din bilginleri bu soruya ilginç bir yanıt veriyorlardı.
Tanrı, Dünya’yı yaratmaya ve Adem ile Havva’yı İnsan soyunu çoğaltmak için Dünya’ya göndermeye karar verdiği an, Şeytan O’nların içine girdi.
Yani Şeytan insanın içinde.
Ve O’nu her an kötülüklere yöneltmek için fırsat kolluyor.
İlginç bir yorum.
İnsanların birbirlerine karşı yaptıkları kötülükleri ve fesatlıkları görünce bu yorum aklıma gelir.
Bencilce çıkarlar uğruna yapılanlar başka türlü açıklanabilir mi?
Yıllarca, dost diye, yoldaş diye, sırdaş diye bildiklerimizin, sırf kendileri uğruna her şeyi sıfırla çarpmaları başka türlü açıklanabilir mi?
Var mı bunu başka izah tarzı?
Öylesine mantıksız ve kural dışı olaylar oluyor ki.
Dün çok sevdiğiniz, inandığınız ve onun için her şeyi yapmayı göze aldıklarınız, bugün başkalaşmış, tanınmaz bir halde karşınıza çıkıyorlar.
Şaşırıp kalıyorsunuz.
İnanmak istemiyorsunuz ama gerçekler balyoz gibi kafanıza vuruyor.
Üzülüyorsunuz ama üzülmek hiçbir şeyi değiştirmiyor.
Şeytan Cennete girdi.
Adem ile Havva’yı ayarttı.
Adem ile Havva Dünya’ya sürüldüler.
Ve şeytan içimize girdi.
Şimdi sevgisini ve inancını yitiren bazılarımızda ortaya çıkıyor ve ha bire saldırıyor.
Aldırmayın, üzülmeyin.
Kalbinizden sevginiz, bilincinizden inancınız eksilmesin.
Bizi her türlü kötülükten koruyan sevgi ve inancımızdır.
Şeytan’dan bile.
Ne diyordu, büyük usta Nazım:
“Yeter ki kararmasın sol memenin altındaki cevahir…”

(*)Yenidüzen-1996

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
1
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar