AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Prof. Dr. Aktay, Kıbrıs müzakerelerinde gelinen aşamayı ve Rum lider Anastasiadis’in önerilerini değerlendirdi.
“ARABAYI ATLARIN ÖNÜNE KOŞUYOR” : Aktay: Rum Lider Nikos Anastasiades Kıbrıs sorununa bir çözüm bulunması hedefinden şaştı. Niyeti çözüm değil, hedefleri de bir birine karıştırarak arabayı atların önüne koşmaya çalışmaktadır. Kendisinin Kıbrıs’ta bir çözüm için cesareti ve niyeti yok
“ZEKAMIZLA ALAY ETTİRMEYİZ”: Aktay: Rum Lider hiç çekinmeden ortaya koyduğu ön koşullar sanki yapıcı önerilermiş gibi dünyanın gözü önünde zekamızla alay etmektedir. Buna müsaade etmeyiz. Kıbrıs’ta ortaya nasıl bir anlaşma çıkacağı belli olmadan garantörler neyi garanti edecekler ki! Bunun bir mantığı var mı? Yok
11 ŞUBAT BELGESİ NETTİR: Aktay:Kıbrıs’ta müzakere sürecinin 11 Şubat 2014’te liderler tarafından imza konulan ortak deklarasyon çerçevesinde yürütülmekte. Bu metinde çözüme bağlanmamış tüm ana konuların masada olacağı ve birbirleriyle bağlantılı olarak görüşüleceği nettir. Rum Lider kendi imzası bulunan belgede yazılanlara aykırı hareket etmektir
Havadis Özel
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Yasin Aktay Kıbrıs konusundaki müzakerelerde Rum Lider Nikos Anastasiades’in hedef saptırmaya çalıştığını söyledi.
AK Parti Sözcüsü Aktay, “Nikos Anastasiades Kıbrıs sorununa bir çözüm bulunması hedefinden şaştı, niyeti çözüm değil, hedefleri de bir birine karıştırarak arabayı atların önüne koşmaya çalışmaktadır. Kendisinin Kıbrıs’ta bir çözüm için ya cesareti ya da niyeti yok; ya da her ikisi de… Bu aşamada yaptıklarına bakınca daha başka ne denilebilir ki” dedi.
Kıbrıs konusundaki müzakere sürecinde dün yaşanan gelişmeleri Havadis’e değerlendiren AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Aktay, Kıbrıs sorununa bulunacak çözümde Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitliği için olmazsa olmaz unsurlar bulunduğuna vurgu yaparak bunların, dönüşümlü başkanlık ve federal kararlara etkin katılım olduğunu söyledi.
Rum Liderliğinin bunları bile hala kabul etmediğine işaret eden Yasin Aktay, Kıbrıs görüşmelerinde bir ortaklığın en temel koşullarından biri olan eşitlik konusunda bile bir çözüm henüz sağlamamışken basına da yansıdığı gibi Rum Liderin ‘toprakta alacaklarımızı alalım, garantilerde de istediğimizi elde edelim ve sonra gerisine bakarız’ diyerek, uluslararası Kıbrıs konferansının devamına ön koşul koymasının kabul edilemeyecek bir yaklaşım biçimi olduğunu vurguladı.
Aktay, “Rum Lider hiç çekinmeden ortaya koyduğu ön koşullar sanki yapıcı önerilermiş gibi dünyanın gözü önünde zekamızla alay etmektedir. Biz buna müsaade etmeyiz. Kıbrıs’ta ortaya nasıl bir anlaşma çıkacağı belli olmadan garantörler neyi garanti edeceklerdir ki! Bunun bir mantığı var mı? Yok. Böyle bir anlayış ancak çözümden kaçmak isteyen biri tarafından ortaya konulabilir” diye konuştu.
Kıbrıs’ta müzakere sürecinin 11 Şubat 2014’te liderler tarafından imza konulan ortak deklarasyon çerçevesinde yürütülmekte olduğunu anımsatan Yasin Aktay, bu ortak metinde çözüme bağlanmamış tüm ana konuların masada olacağı ve birbirleriyle bağlantılı olarak görüşüleceğinin kayıt altına alındığını belirtti. Aktay şöyle devam etti:
“Rum Lider kendi imzası bulunan ve görüşmelerin başlaması için zemin oluşturan bu belgede yazılanlara aykırı hareket etmektir. Orada bütün başlıkların birbiri ile bağlantılı bir biçimde görüşüleceği açıkça belirtilmektedir. Anastasiades’in dünkü görüşmede masaya getirdiği ön koşullar, son toplantısı Cenevre’de 20 Ocak 2017 tarihinde yapılan Kıbrıs konferansı kararlarına da aykırıdır. Bu toplantıda üç karar alınmıştı. Bunlardan birisi, güvenlik konularında garantör ülkeler de dahil olmak üzere teknik heyetlerin Mont Pelerin’de teknik bir toplantı yapmaları ve tarafların güvenlik ihtiyaçlarının giderilmesine yönelik hangi enstrümanların istendiği yönündeki çalışma idi. Bu gerçekleşmiş ve başarı ile tamamlanmıştır. Burada herhangi bir eksiklik ve noksanlık yoktur. Eksik olan mesele diğer kararların uygulanmasındadır. Kıbrıs’ta tarafların nasıl bir düzen içerisinde yaşayacaklarının belirlenmesidir. Konferans bunun belirlenmesi için tarafların Kıbrıs’taki müzakerelere devamını öngörmüştür ve hemen akabinde geriye kalan konularla birlikte bütün konuların konferansta yeniden değerlendirileceğini kayıt altına almıştır. Ama şu ana kadar Kıbrıs’ta konferansta öngörüldüğü şekilde taraflar arasında Anastasiades’in tutumu nedeni ile istendiği gibi yeni yakınlaşmaların sağlanacağı gelişmeler yaşanmamıştır. Sonuçta Anastasiades ortaya koyduğu tutum nedeni ile zaman kaybına neden olmuştur. Bu zaman kaybını telafi etmek için bir an önce Cenevre’de eksik kalan bütün konuların bağlantılı bir biçimde ele alınmasına olanak sağlayacağına Rum Lider yine olmadık, kabul edilmez ön koşullar ortaya atmaktadır. Bu Rum-Yunan ikilisinin geleneksel taktiğidir. Gelinen noktada Rum Lider Nikos Anastasiades sanki 11 Şubat belgesi ve Cenevre Konferans kararları yokmuş gibi hareket etmekte, herkesin zekası ile alay etmeye çalışmaktadır. Bu kabul edilemez. Anastasiades çözüm hedefinden sapmıştır ve hedefi çözüm değildir, hedefleri de bir birine karıştırmak suretiyle arabayı atların önüne koşmaya çalışmaktadır. Anastasiades’in Kıbrıs’ta bir çözüm için ya cesareti ya da niyeti yoktur. Bir oldu bittiye getirme ve böylelikle Kıbrıs Türklerinin haklarını gaspetme arayışı içerisindeyse buna müsaade edilmeyeceğini bilmelidir.”
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Yasin Aktay, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın müzakerelerde iki yıldır samimiyetle çalışan, yapıcı öneriler sunan, kararlılıkla çözüm iradesini koruyan ve toplumunu çözüme hazırlayan bir lider profili çizdiğine işaret ederek, “Anastasiades maalesef Akıncı’nın çözüm odaklı yaklaşım ve tavırlarına ayak uyduramamıştır” dedi.
Her sürecin ve her hedefin çeşitli tarafları olduğuna işaret eden Yasin Aktay, şöyle konuştu:
“Çözüm yolunda ilerleme sağlandıkça çözümü arzu etmeyenlerin, çözüm karşıtlarının sesleri daha da yükselmektedir. Mesele toplumun tümünü çözüme hazırlayabilecek bir atmosfer oluşturulabilmesi meselesidir. Kuru gürültüye pabuç bırakmamak gerekir. Anlaşılan odur ki Anastasiades gerek kendi seçimlerinin hesabı içerisinde, gerekse Rum tarafında bir kaşık suda fırtına koparanların yarattıkları kuru gürültü içerisinde dirayetini ve basiretini kaybetmiş vaziyettedir. Olmadık zamanlarda olmadık işler yapmaktadır. Kıbrıs’taki bütün kötülüklerin anası sayılan ENOSİS plebisitini kutlama kararı bunlardan biridir. Kıbrıs’ta müzakerelerde temel unsurlar vardır.
Kıbrıs’ta bulunacak çözümün çerçevesi kırk yıl önce çizilmiştir. Bu da iki bölgeli, iki toplumlu siyasal eşitliğe dayalı federal bir çözümdür. Anastasiades, Kıbrıslı Türklerin siyasal eşitliğini ve bu çerçeveyi Kıbrıslı Rumların içselleştirmesi ve sindirmesi için bugüne kadar hiçbir şey yapmamıştır. Bununla da kalmayan Rum liderliği kendi kendini açmaza sürükleyerek süreci tıkamış vaziyettedir. ENOSİS ve benzeri laflar etmek çözümün önünü tıkar. Bu lafları edenlerin, bu lafların edilmesine müsaade edenlerin çözüm arayışı içerisinde olmadıklarını, karşısındakileri saf zannederek, suyu bulandırarak bulanık suda balık avlama niyetinde olduklarını gösterir. Bu gibi ucuz taktiklerle Kıbrıslı Türkleri haklı davalarından vazgeçirebileceğini düşünmek, esas saflık bu olsa gerektir.
Anastasiades’in hedefi Kıbrıs’ı 40 sene öncesinin kısır tartışmalarına geri götürmekse bunu açık açık söylemeli. Gerçekten çözüm arayışı söz konusu ise siyasi eşitlik meselesi çözüm için olmazsa olmaz en temel meseledir. Bu konuyu müzakere masasında pazarlık konusu olabilir görmek sürecin ruhuna aykırıdır ve bu temel ilkeyi zedeleyecek hiçbir girişim kabul edilemez.”
Yasin Aktay KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve heyetinin çözüm sürecinde ortaya koydukları özverili çalışma, iş birliği ve fedakarlıklarla anlayışları için teşekkür ettiği açıklamasında sözlerini “Keşke Rum Lider ve heyeti de Kıbrıs Türk tarafının ortaya koyduğu bu performansın yarısını ortaya koyabilseydi…” diye tamamladı.
