Suudi Arabistan’daki saray darbesinin bize etkisi olur mu?
10 yıldı Suriye’de devam eden dünyanın en korkunç iç savaşının bize etkisi oldu mu?
Lübnan yıllarca iç savaş yaşadı, sonra toparladı, şimdi yine iç savaşın eşiğinde bundan korkmalı mıyız?
Rum Yönetimi Rusya ve Fransa’ya deniz üssü verirse ve buralar IŞİD’ın hedefi haline gelirse biz etkilenir miyiz?
Bu soruları şaşırarak mı okudunuz?
Saçma mı geldi size?
Peki, içimizden devam edelim öyleyse.
“Bildiğiniz” konulardan.
Ve hatta seçimlerden.
Sizce 7 Ocak’ta yapılacak seçimlerde partilerin şöylesi sözler vermesi mümkün müdür?
- Değirmenlik-Girne anayolunu çift şerit yapmaktan vazgeçeceğiz. Oraya toplam 6 kilometrelik tünel yapacağız ve Mesarya’dan Girne’ye geçişi 12 dakikaya indireceğiz. Bunun için de bütçemizi ayırdık.
- Türk lirasının sürekli değer kaybetmesinden zarar görüyoruz. Brüksel ile konuştuk seçimden sonra para birimimizi değiştiriyoruz ve Euro’ya geçiyoruz.
- Artan döviz ve sürekli yükselen enflasyondan dolayı çalışanların mağduriyetini gidereceğiz ve maaşlar yüzde otuz zam yapacağız.
- Devletin 2 milyar doları bulan borçlarını ödeyip piyasayı rahatlatacağız.
- Askerliği profesyonel hale getireceğiz ve gençlerimizin bu ülkede kalmalarını sağlayacağız.
- Artık kendi kendimizi yönetecek duruma geldik, bütün kurumlarımızı geri devralacağız.
Sizce partiler böylesi sözler verip de seçimden sonra bu sözlerini tutması mümkün müdür?
Yoksa bu sorulara da hayret edip gülüyorsunuz.
E yani artık ben ne yapabilirim!!!
***
Bir kavanozun içinde dünyadan kopuk bir hayat sürüyoruz.
Sadece 120 kilometre ötemizde dünyanın en korkunç iç savaşı yaşanıyor ama ne gazetelerimize manşet oluyor ne televizyonlarımıza haber.
Çünkü vatandaş en küçük bir ilgi bile duymuyor.
Hade yanı başımızda da olsa dış konuları geçtik.
Sizce 7 Ocak’ta seçilip de hükümet olacakların ne kadar yetkisi vardır?
Hani halkın oyu ile kurulan ve milli egemenliği temsil eden meclisimiz ne kadar egemendir?
Yukarıda sıralananları yapamadıktan sonra kimin seçildiği ne fark eder?
***
Farkındayım, bu yazının sonu “seçimlere ne gerek vardır” cümlesiyle bitmesi gerekir.
Fakat öyle bitmeyecek.
Bu seçimlerin büyük dönüşümlere vesile olmasını hala istiyoruz ve umuyorum.
Aksi bu memlekette yaşama arzum kalmazdı…
