Bugünkü rotamızda bir ada var. Bu ada Ege denizinin en güneyindeki ‘Santorini’ olarak bilinen Yunan adasıdır.
Ada dünya üzerindeki adalar arasında en temiz, en romantik ve en güzel olanları arasında gelmektedir. Adanın adı İtalyancadan gelmekte olup Yunanca adı ise ‘Thira’ dır. Santorini; Mikanos, Paros, İos, Naxos, Tinos, Andros ve Antiparos adalarının tümü gibi ‘Kiklades Adalar’ gurubu arasında yer alır. Bu adalara Kiklad denmesinin nedeni ise Antik Yunan coğrafyacılarına göre tüm bu adaların hepsi kutsal Delos adasının etrafında bir daire oluşturdukları düşüncesinden gelmektedir. Efsaneye göre bu adalar, devler arasındaki bir savaş sonrasında kalan parçaları temsil etmektedir.
Ada’ya Kıbrıs veya Türkiye’nin hiçbir havalimanı üzerinden direkt uçuş ile ulaşım yapılmıyor. Tüm seferler Yunanistan’ın başkenti olan Atina veya diğer adalar üzerinden aktarmalı olarak yapılmaktadır. Aslına bakarsanız adaya en güzel ulaşım deniz yoluyla yapılanıdır. Adaya, Rodos ve diğer Yunan adaları üzerinden olduğu gibi ayrıca da Türkiye’nin farklı limanlarından giden büyük yolcu gemileriyle gidebilirsiniz. Nitekim bizler Mart ayında bu seyahate çıkarken deniz yolunu kullanmayı tercih etmiştik. Geçtiğimiz yıllarda yapılan istatistiklerde adaya yolcu gemileriyle giden turist sayısı 9 bini geçmişti. Bu yolcu gemilerinin yanı sıra her yaz Türk bandıralılar da dahil olmak üzere binlerce özel tekne adaya yanaşıyor. Yine aynı dönemde yapılan istatistiklere göre ise uçakla adaya giden ziyaretçi sayısı ise çoktan 400 bini aşmıştır. Santorini’ ye gitmek için en ideal aylar Haziran, Eylül ve Ekim aylarıdır. Temmuz – Ağustos ayları turistlerin yoğun olduğu döneme denk geldiği için hem kalabalık hem de aşırı talepten dolayı fiyatlarda yüksek artış gözlemlenmektedir. O nedenledir ki bu dönemlerde adaya konaklamalı olarak gidilmesini pek tavsiye etmiyorum. Ama yine de gitmek istiyorsanız en az 10 ay öncesinden erken rezervasyon yaparak otelinizi ayırtırsanız daha uygun fiyata otel bulma imkanınız olur.
Ada volkanik bir ada olup dik yamaçlarla çevrilidir. Bu nedenle büyük yolcu gemileri adaya yaklaşıp demirleyemiyorlar. Bizim gemimiz de açıkta demirledikten sonra ‘Tender Boat’ olarak adlandırılan filikalarla kısa bir yolculuk sonrası adaya ayak basmıştık. Adaya ayak bastıktan sonra adayı gezmeniz için karşınıza farklı alternatifler çıkıyor. Bunlardan bir tanesi 588 basamağı tırmanarak adanın dik yamaçlarından yukarı çıkıp yerleşim yerlerine gitmektir. Bu basamakları çıkarken kaçıncı basamakta olduğunuzu çok daha kolay bilmeniz için her basamak numaralandırılmıştır. Bir başka alternatifiniz ise bu yolu eşek sırtında çıkmanızdır. Tıpkı Rodos’un Lindos kasabasında olduğu gibi. Ancak yazın kavurucu güneşinde bunu yapmanın pek akıllıca olduğunu düşünmüyorum. Geriye kalan son alternatifiniz ise teleferikle çıkmanızdır. Bizler gemiden ayrılmadan önce satın aldığımız paket tur ile adanın belirli noktalarını rehber eşliğinde dolaşacaktık. Bu tur için ödemiş olduğumuz ücret ise €50 idi. Böylece de programımızdaki ilk durağımız olan ‘Thera’ kasabasını gezmeye başladık.
Aktif olan volkan söndükten sonra adanın 73 kilometrelik bir alanı sular altında kalmış. Böyle olunca da bölgede yaşayan Minos uygarlığı da 25 metrelik bir tsunamini ile tamamen yok olmuştu. Ada MÖ 9.cu yüzyılda Dor idaresinden geçmiş Helenistik dönemde ise Mısır Krallığının üssü olmuştur. İleriki dönemlerde ada Romalılar, Bizanslılar ve Latinlerin idaresine girmiştir. Bir süre Osmanlı hakimiyetinde de kalan ada 1829 yılından itibaren ise Yunanistan’ın idaresine geçmiştir. Günümüzde adada AB para birimi Euro kullanılmaktadır. Santorini’nin nüfusu ise 18 bin civarındadır. Ada halkı nüfuslarından çok daha fazla ziyaretçinin adaya gitmesinden rahatsız olmakta ve buna bir sınırlandırma getirilmesini istemektedir.
Fira, (Thera) adaya giden her ziyaretçinin uğrak noktasının başında gelmektedir. Bu kasaba adanın tam ortasında yer alan adanın merkezidir. Kasabanın dik yamaçları arasından dilerseniz tüm güzelliği ile gün batımını izleyip bembeyaz evleri veya masmavi denizi ile Caldera körfezini resimleyebilirsiniz. Bu kasabayı gezerken biraz daha tarih ağırlıklı takılmak istiyorsanız o zaman Agiou Mina Kilisesi, Thira Archaeological Müzesi ve Prehistoric Müzesini gezmek için zaman ayırmalısınız. Eritrou Stavrou Caddesinde yapacağınız kısa bir yürüyüş ise size ayrı bir zevk verecektir.
Oia (Ia), kasabası Santorini adasının kuzey batısında bulunan bir yerleşim yeridir. Bu yerleşim yeri adanın sembolü haline gelmiş olan mavi kubbeli kiliseleri ve bembeyaz boyalı evleri ile bilinir. Daracık sokaklar arasında dolaşırken başta camdan yapılmış olan hediyelik eşya satan küçük dükkanlar ve minik kafeler bölgeye farklı bir güzellik katmaktadır. Nitekim bizler de rehberimizin verdiği serbest zamanı değerlendirerek hem kahvemizi yudumladık hem de dükkanlarda satılan buzdolabı magnetlerinden aldık. Kasabadaki Oia Kilisesi ise adaya gelen turistlerin uğrak noktası olup bir başka güzelliği sergiliyor. Yaz aylarında gerek deniz gerek hava yolundan gelen yüzlerce turist olmasına rağmen adanın sokakları her daima temiz ve pırıl pırıldır. Bu kasabada Bizans Kalesi kalıntıları ve Denizcilik Müzesi de gezilebilecek tarihi yerler arasındadır.
Akrotiri, Santorini adasının güneyindedir. Bu bölgede bulunan kalıntılar yapılan kazılar sonunda gün ışığına çıkarılmıştır. Volkan püskürtmesi ile toprak altında kalan freskler ve sanat eserleri vardır. Bu kazılar neticesinde ada halkının başta Kıbrıs olmak üzere bölgedeki diğer adalarla olan ticari ilişkileri de ortaya çıkmış oldu. Adada bulunan plajlar adanın volkanik bir ada olmasından dolayı lavlarla karışık siyah ve kırmızı kumlu veya çakıllıdır.
Santorini’de ulaşım
Santorini’ de ulaşım, genelde belediye otobüsleri veya taksilerle yapılıyor. Ancak dilerseniz motor veya ATV’ de kiralayabilirsiniz. Adayı dolaşmak için ise farklı bir alternatif araç kiralamaktır.
Santorini’de Konaklama
Santorini’de ancak erken rezervasyon yaptığınız takdirde uygun fiyata konaklayacak tesis bulursunuz. Adada 3* otel fiyatları iki kişilik odada gecelik olarak €320- €400 arasında değişmektedir. Bu oteller arasında Verenda View, AliZea Villas & Suites tavsiye olunur. 5* otellerin ise iki kişilik odada gecelik fiyatları €850- €1000 arasında değişkenlik göstermektedir. Bu oteller arasında ise Andronis Concept Wellness Resort, Grace Hotel Santorini gibi oteller vardır. 5* otellerin gecelik fiyatlarının çok pahalı olmasının bir nedeni ise bu otellerin adaya gelen balayı çiftleri tarafından sürekli talep görmesinden dolayıdır. Otellerin yanı sıra ada içerisinde oda veya daire de kiralama yapabilirsiniz. Bu konaklamaların fiyatları ise otellere nazaran biraz daha ucuzdur.
Santorini’de ne yenir
Balık, ıstakoz gibi çeşitli deniz ürünleri yanı sıra salatalar en çok tüketilen yemeklerdir. Ada şarap ve zeytinyağı ile ünlü olunca zeytinyağından yapılmış sebzeler yemek çeşitleri arasında bulunan bir başka alternatiftir. Adada yemek yanında Ouzo yerine şarap daha çok tüketilmektedir. Fiyatlar normal standartların üzerinde olup biraz pahalıdır. Yerel olmasa bile makarna ve pizza çeşitleri de restoranlarda yiyebileceğiniz farklı alternatiflerdir.
Santorini’den ne alınır
Adada şarap yanı sıra zeytin ve zeytinyağından yapılmış ürünlerden alabilirsiniz. Beyaz evlerin önüne kurulan tezgahlardan veya yine ayni yapıda olan minik beyaz boyalı dükkanlarda satılan beyaz alçıdan yapılmış minik ada evlerinin maketlerinden, lav taşları kullanarak yapılmış hediyeliklerden veya adaya özgü kolye, küpe gibi takılardan alabilirsiniz. Dünyanın en güzel adaları arasında yer alan Santorini kısa bir tatil geçirmeniz için yeterlidir. Eğer siz bu adayı henüz ziyaret etmemişseniz gezi programınıza almanızı tavsiye ederim.
Haftaya bir başka Şirin’ce GEZİyorum’da buluşuncaya kadar sevgiyle kalın…..
