Sandalye - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 25, 2024
Köşe Yazarları

Sandalye

Kıbrıs’a gelen eski gezgincilerin ortak görüşü malumdur.
O da adanın çok sıcak oluşu.
Kimi gezginciler sıcakları ölüm kalım meselesi yaparlar yazılarında.

Sir John Maundeville 1322 yılında seyahatlerine çıkar.
Kıbrıs’a da gelir ve gözlemlerini kaleme alır.
Gözlemleri arasında şu bilgi var:
“Kıbrıs’ta lortların ve diğer insanların yemeklerini yerde yemek gibi bir alışkanlıkları vardır. (Aklımıza Anadolu geleneği gelir ama öyle değil. Durum başka A.O) Genelde hepsi evin holünde, içi döşeli, diz boyu derinlikte bir hendek açarlar. Yemek yiyecekleri zaman oraya giderler ve otururlar. Nedeni ise, Kıbrıs’ın çok sıcak olması ve hendekte oturmanın belki de daha serinletici olmasındandır.” (*)

Bu geleneğin adada ne kadar zaman sürdüğü bilinmez.
Şimdi böyle bir adet yok.

Aynı gezginci, Kıbrıslıların sandalye ve masa da kullandıklarını belirtir ama bunu misafirler geldiğinde kullandıklarını yazar.

Sandalye medeniyet ve ihtişam göstergesi olarak algılanıyordu.

İsa’nın Çilesi adlı filmin bir bölümünde İsa masa ve sandalye yaparken gösterilir.
Zaten İsa bir marangozdu.
O filmde masa ve sandalye yapan İsa medeniyetin bir öncüsü olarak zihinlere kazınmaya çalışılmıştı ayı zamanda.

Muhteşem Yüzyıl dizisinde de masa sandalye esprisi vardır.
Pargalı İbrahim, Avrupa’dan masa ve bir grup sandalye getirir.
Süleyman da dahil Osmanlı ilk kez masayı Pargalı’nın sarayında görür.

Otursunlar mı, oturmasınlar mı?
Sonunda otururlar.

Sandalye ve masa bir gereksinim olarak ortaya çıktı ama sonunda da cılkı çıktı.
Oturan kalkmak bilmiyor…

Bizim kuşağın döneminde, anaokul sıralarında herkes hasır sandalyesini kendisi almak durumundaydı.
Bir hasır sandalyecide yapılan küçücük sandalyeler çocuklar tarafından alınır ve okuduğu anaokulun (Lefkoşa’da Handan Hanım’ın anaokulu gibi) sınıfına götürürdü.
Anaokul bitince herkes sandalyesini tekrar alır evine götürürdü.
Herkes sandalyesine sıkı sıkıya sahipti.
Neden böyleydi bilmiyorum.

Böyle olunca, ta küçükten sandalyeye sahip çıkma duygusu mu gelişti ne!

Masa ve sandalyeyi İsa mı icat etti?
Tabii ki değil.
Sandalyenin tarihi eski Mısır’a kadar dayanırmış.
O dönemlerde sandalye “zenginlik ve ihtişam” göstergesiymiş.

Sandalyenin macerası 16. Yüzyılda halk arasında yaygınlaşmakla sürer.
Çeşitli tasarımlarla günümüze kadar bir ihtiyaç olarak kullanılır.

“Chairman” Batı’da kullanılan bir terim.
Başkan ya da reis anlamında.
Yani sandalyenin itibarı ve ihtişamı hâlâ geçerli.

Bu sandalye meselesini neden ele aldık bilmiyorum.
Seçimleri ele almayı düşünüyorduk…

(*)Doç. Dr. Ata Atun, M.Ö 66-M.S 1772, Excerpta  Cypria’dan Mağusa Yazıları.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar