Havadis TV’de Hüseyin Ekmekçi’nin sorularını yanıtlayan Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Erkut Şahali, et fiyatlarındaki artışı değerlendirdi
KARKAS ET İTHALİ MASADA: Şahali: Canlı hayvan ithalatının gerek besicilik gerekse süt üretimi bakımından sağlıklı bir durum olmadığını düşünüyorum. Özellikle hellim tescilini riske edecek hiçbir adımın atılmaması gerekmektedir. Bu konuda bir izinlendirme yapmayacağım. Ancak karkas et ithali gündemimizde
SUDA SOMUT ADIM: Şahali: Geçtiğimiz hafta 7 bölgeye daha su ulaştırıldı, su Akıncılar’a da ulaştırılmak üzere. Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri ile mutabık kalmamız halinde kısa bir süre sonra da bazı bölgelere tarımsal amaçlı suyu ulaştırmaya başlayacağız
Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Erkut Şahali, “Türkiye Cumhuriyeti’nden gelip barajdaki kapasite doluluğu nedeni ile denize deşarj edilen suyu karada ulaşılabilecek her noktaya en kısa sürede ulaştırmak için de alternatif çabalarımızı sürdürüyoruz” diyerek bu konuda çok somut adımlar attıklarını belirtti.
Şahali, Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri ile önümüzdeki hafta bir araya geleceğini dile getirerek mutabık kalınması halinde kısa bir sürede tarımsal amaçlı suyun da bazı bölgelere ulaştırılacağının müjdesini verdi.
Et ithali konusunda da açıklamalarda bulunan Şahali ülkeye bugünkü koşullar dahilinde canlı hayvan ithalatının kesinlikle mümkün olmadığını bu konuda bir izinlendirme de yapmayacağını söyledi.
Erkut Şahali, karkas et ithalatını gündemlerine aldıklarını belirtti.
“Türkiye’den gelen su 7 bölgeye daha ulaştırıldı”
Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Erkut Şahali, sosyal medya üzerinden yayın yapan Havadis TV’de Hüseyin Ekmekçi’ye konuştu.
Şahali, devlet kurumlarının farklı unsurlarının senkronizasyonu bakımından Türkiye’den gelen su konusunda çok sıkıntılar yaşandığını ve organizasyon eksikliği sebebi ile sonuca ulaşmakta zorlanıldığını belirtti.
Projede de belli başlı konularda hatalar yapıldığını dile getiren Şahali, “Örneğin basıncı arttırıcı motorlarda sabit basıncın tercih edilmiş olması zaman zaman su arz edilen bölgedeki çekimin gerilemesi veya yavaşlaması nedeni ile patlakların oluşmasına sebep oldu” dedi.
Şahali, şuanda talebe duyarlı pompalarla sabit basınçlı pompaların değiştirildiğini belirterek bu teknik sıkıntıların önemli ölçüde giderilmeye başlandığını anlattı.
Bakan Şahali, ayrıca geçtiğimiz hafta içerisinde 7 bölgeye daha suyun ulaştırıldığını Akıncılar’a ise suyun ulaşmak üzere olduğunu açıkladı.
“Yakında müjde verebiliriz”
Bakan Şahali, Kıbrıs İşlerinden Sorumlu Türkiye Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ ile geçen hafta görüşme yaptıklarını ve su konusunun bu görüşmenin odağında yer aldığını anlattı.
Şahali, önümüzdeki hafta içerisinde de Türkiye Cumhuriyeti Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ile bir görüşme gerçekleştireceklerini, bu görüşmede 2 Mart 2016 tarihli anlaşma çerçevesinde de tarafların kendi sorumlulukları sahasına çekilmesi gerektiğini ifade edeceklerini söyledi.
Şahali, konuya ilişkin açıklamasında, “KKTC’nin yerine getirmesi gereken görevler, sorumluluklar ve kullanılması gereken yetkiler, KKTC yetki ve otoriterlerinde olacak. Türkiye Cumhuriyeti yetki ve otoriterlerinin yapması gereken işler yine anlaşma çerçevesinde tanımlanmıştır, o sahaya yerleşilecek ve karşılıklı ilişkiler oluşturulması öngörülen komite aracılığı ile ortaklaşa ele alınacak” ifadelerine yer verdi.
Suyun tarımsal amaçlı kullanımına ilişkin de açıklamalarda bulunan Şahali, “Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri ile bu konuda mutabık kalmamız halinde hazırlamış olduğumuz projenin başlangıcı zannederim ki Ankara’dan döner dönmez söz konusu olacak. Çok kısa bir sürede de bazı bölgelere tarımsal amaçlı suyu ulaştırmaya başlayacağız” dedi.
“Kamunun imkanları yetmez”
Bakan Şahali, ayrıca KKTC makamlarının su konusunda tek yetkili otorite olması konusunda hiçbir şüpheye meydan bırakmayacak kadar kararlı bir duruş içerisinde olduklarını ancak bu yetkili otorite olma halinin ötesinde bir de yapılması gereken yatırımlar olduğunu söyledi.
Kamunun kendi mali imkanları içerisinde bu yatırımları gerçekleştirebilme ihtimalinin olmadığını belirten şahali, “Bu yatırımların gerçekleştirilmesinde yap-işlet-devret, işlet-devret şeklinde kamu özel ortaklığına başvurulabilir. Ancak suyun kontrolü, denetimi ve yönetimi konusunda kamu kurumları, yerel yönetimlerle birlikte devrede olacak, birinci derecede yükümlü olacak. Bu konuda bir mevzuat çalışması zaten vardı, onu sonuçlandırıp ileriye götüreceğiz” dedi.
“Maliyet arttıkça et fiyatı da artıyor”
Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Erkut Şahali, dövizdeki artışa bağlı olarak üretim maliyetlerinde
ciddi bir artış olduğunu, dolayısıyla hayvan yetiştiriciliğinin çok masraflı hale geldiğini söyledi.
Buna bağlı olarak kasaplar ve eti pazarlayanlar açısından işletme giderlerinin de arttığını söyleyen Şahali, “Artan maliyetler, et fiyatlarına yansıyor” dedi.
Et konusundaki en yoğun tartışmanın ise Güney Kıbrıs’taki fiyatlarla mukayese noktasında ortaya çıktığını söyleyen Şahali, “Burada bir yanılsama söz konusudur. KKTC sınırları dahilinde nitelikli karkas olmayan et ile Güney Kıbrıs’taki karkas fiyatını karşılaştırdığınızda arada neredeyse yüzde 30, 40’lık bir fark söz konusudur. Ama nitelikli etle nitelikli, karkas hali ile karkas hali kıyasladığınızda arada çok bir fark yoktur” dedi.
Şahali, bakanlığın bu hususta aşırı müdahalesinin ise piyasa dengesinin bozulmasına yol açabileceğini ifade etti.
“Canlı hayvan ithali mümkün değil”
Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Erkut Şahali, ülkeye bugünkü koşullar dahilinde canlı hayvan ithalatının kesinlikle mümkün olmadığını belirterek bu konuda bir izinlendirme yapmayacağının altını çizdi.
Şahali, şunları söyledi: “Canlı hayvan ithali konusunda üretici çok istekli. Ancak burası bir ada ülkesidir ve canlı hayvan girişi risk barındırır. Canlı hayvan ithali bu ülkede mevcut bulunmayan bir hastalığın hata veya ihmal sonucu ülkeye girişine yol açabilecek bir durumdur. Öte yandan özellikle hellim tescili bakımından bu ülkeye canlı hayvan ithalatı süt üretiminde Kıbrıslılığı riske edebilecek. Dolayısıyla hellimin tescilinin koşullarından biri olan yerli ırkların sütünden üretilmiş hellim konusunda kuşku yaratacak bir duruma yol açabilir. Ben canlı hayvan ithalatının gerek besicilik gerekse süt üretimi bakımından sağlıklı bir durum olmadığını düşünüyorum. Özellikle hellim tescilini riske edecek hiçbir adımın atılmaması gerekmektedir.”
“Karkas et ithalatını gündemimize aldık”
Bakan Şahali, karkas et ithalinin ise gündemlerinde olduğunu belirtti.
Şahali, şu ifadelere yer verdi: “Şunu da net olarak ifade etmem lazım; bakanlığın bunu salt ticaret odaklı olarak ele almak gibi bir şansı yoktur. Dolayısıyla bunun bir mevsimsel istatistik ve şuan tamamladığımız bir çalışma ileriye dönük olarak bir talep tahmin ıskalası hazırladık. Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği ile bu konuda bir giriş görüşmemiz oldu. Birbirimizin pozisyonunu anlamak konusunda. Bu ülkede yetiştiriciliğin korunması gibi bir zorunluluğumuz vardır. Dolayısıyla biz salt tüketicinin maddi menfaatlerini düşünerek piyasaya ürün girdisi sağlamakla yetinemeyiz. Yetiştiricinin maddi menfaatleri korunmadığı noktada bu ülkenin yarattığı her artı değer döviz çıktısı olarak yurtdışına gidecektir bu dengeyi gözetmek zorundayız.”
“Güneyden kuzeye sürekli bir kaçak et sevkiyatı var”
Et kaçakçılığı konusunda da bir takım değerlendirmelerde bulunan Bakan Şahli, şunları söyledi: “Güneyden kuzeye sürekli bir et sevkiyatı kaçak olarak gerçekleşmektedir. Üstelik kaçak olduğu için hijyen koşullarına çok da uyum göstermek gibi bir zorunluluk hissetmeden bu yapılmaktadır. Hayvan kayıt sistemindeki hayvan sayısındaki hareketlilik ile mezbahalardaki hareketliliği kıyasladığınızda aradaki farkı görebiliyoruz. Bu fark da ülkeye canlı hayvanların da kaçak yollarla girdiğini gösteriyor.”
