Sağlık Bakanlığı, Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi ile protokolünü iptal etmekte haklı mı? - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Mart 28, 2024
Köşe Yazarları

Sağlık Bakanlığı, Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi ile protokolünü iptal etmekte haklı mı?

Sağlık hakkı, temel insan hakkıdır; hiçbir koşula bağlı olarak ertelenemez, devredilemez. Ne var ki bu hakkı rantla değiş tokuş etmeye de hiçbir sorumlu insan izin veremez.
Sağlık Bakanlığı, Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi ile mevcut protokolünü iptal etme kararını duyurunca kıyamet koptu. Bu cümle de olayı tam olarak sentez edebilmek için, iki ana unsuru tek tek ele almak ve sonrasında da aralarındaki ilişkiyi ortaya koymak gerekiyor.
Öncelikle Sağlık Bakanlığı’nın protokolü iptal etme gerekçesine bakalım. Bakanlık açıklamasına göre, Yakın Doğu Üniversite Hastanesi’nden alınan hizmetin karşılığında gelen faturalarda, istenen miktarın hangi hizmetler karşılığında talep edildiği belirtilmiyor. Sadece “Şu kadar borcunuz var” deniliyor. Bu durum ilgili bakanlığı rahatsız ediyor. “Neyi neden ödediğimi bilmek hakkımdır” diyor. Ne var ki Yakın Doğu Üniversite yönetimi bu hakkı çok takmıyor. “Devlete olan vergi ve benzeri borçlarım var, maksuplaşalım” diyor başka da bir şey demiyor. Sonuç olarak da bakanlık protokoldeki bir maddeye dayanarak, sürenin bitmesine bir ay kala, bu koşullarda hizmet alımı yapmayacağını karşı tarafa bildiriyor.
İşte tam da bu noktada ikinci unsur ortaya çıkıyor. Hastalar, yakınları ve hasta derneği haklı olarak “kıyameti” koparıyorlar. “Peki, ama biz ne olacağız?” diye ses veriyorlar. Önceleri bakanlığın onları Türkiye’nin belli başlı merkezlerine sevk etme garantisi vermesi de onları rahatlatmıyor. Zira böyle yapılsa bile memleketten uzakta günlerce hatta bazen haftalarca otellerde kalmak zorunda oluyorlar ve masraflarına masraf katılıyor. Buna karşın Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi özellikle radyoterapi alanında kesinlikle Türkiye’deki bir çok hastaneden daha iyi alet ve donanıma sahipken, çareyi başka yerde aramak da istemiyorlar.
İki unsurun haksız olanı yok aslında. Bakanlık kesinlikle ödediği parayı neden, hangi hizmete karşılık ödediğini bilmek zorundadır. Verilen para da neticede bu toplumun parasıdır. Aydan gelmemektedir. İnsanlar işin içine maddiyat girdiğinde, bakkaldan alış veriş yaparken bile, aldıkları her nesnenin birim fiyatını bilmek isterler. Pahalı buldukları ürünleri başka marketlerde başka çarşılarda ararlar. Kaldı ki burada mevzu bahis kişinin özel parası değil, devletin toplumun parasıdır. Bakanlık gün gelecek birilerine hesap verme durumunda mutlaka kalacaktır. Bu nedenle detaylı fatura istemekte haklıdır. Hastalar ve yakınları da haklıdır. Bu gün Adana’da, Ankara’da ya da İstanbul’da geçirilecek her gün ekstra külfettir. Hastaya ve yakınlarına yüktür. Ekstra masraftır. Yaşanacak iş kaybı ise ekstra ekonomik bir kayıptır.
Bu realite karşısında bakanlık, onkoloji hastalarına ikinci bir adımla yaklaşmıştır. “Yurt dışına sevkiniz kurul kararınca onaylanmışsa, İsterseniz siz yine Yakın Doğu Hastanesine gidebilirsiniz. Ancak bu durumda sizlere bizim Türkiye’de ki anlaşmalı hastanelerden aldığımız birim ücret verilecektir. Yakın Doğu Üniversitesinin isteyeceği rakam fazlaysa, bizim verdiğimizin üstünü ise siz karşılayacaksınız” denilmiştir.
Bu sayede unsurlar arası krizde geçici bir uzlaşı sağlanmıştır. Aslında üçüncü unsur, yani Yakın Doğu Üniversitesi, yeni protokol yapıp, yapılan işleri birim birim faturalasa bu kriz hiç yaşanmayacaktır ya neyse. Onların da kendilerine göre bir hesabı vardır mutlaka. Ama bu hesabın, ülkede radyoterapi alanında tek olmanın avantajıyla keyfi fiyat uygulamasına geçmenin ve sonra da alıcı buna “dur” demesiyle döneceği de düşünülmeliydi. Kaldı ki hastanın tedavi hakkı sağlık bakanlığı kadar tedaviyi sağlayan özel kurumlarca da dikkate alınması gereken bir haktır.
Umarım, YDÜ Hastanesi Yönetimi bu hesaplar içinde sağlık bakanlığı ile ikinci bir protokolleri olduğunu ve bu sayede devlet hastanelerindeki çok sayıdaki hekimin, üniversite hastanesinde de çalışmakta olduğu gerçeğini fark etmiştir.
Ve iki tarafta aslında uzlaşının her kesime, kavganın ise kimseye yaramayacağını anlamıştır.
Bu son yaşananlar bizlere alenen göstermiştir ki, onkolojik hastaların tedavisi için sorunun artık, yeni temeli atılan hastanenin inşaatının hızla bitirilip, donanımının tamamlanması ile mümkün olacağı aşikar olmuştur. Bakanlık bir yerde aldığı bu son kararla, bahse konu hastaneyi en kısa zamanda hizmete açmakla da kendi kendini mükellef kılmıştır.

ANLAYAMADIKLARIM
Bir Ebola paniğidir gidiyor. Tedbirler anlatılıyor eleştiriler yapılıyor. Yahu ne lüzum var hep bunlara anlayamadım. Şu Ebola’ya haber salın. “KKTC kimse tarafından tanınmamış bir devlettir deyiverin. Görecekseniz buraya geleceği varsa da vazgeçecektir. Kimsenin tanımadığı bir yeri Ebola niye gelsin de tanısın? Değil mi ama?


VE ŞİİR…
Bu hafta çok değerli şairimiz Sevgi Beyköylü “Ve Şiir” köşeme konuk oluyor.

BİR BAŞKA BAHAR
Bir mevsim yazıyorum
Gelişi yağmur olsun
Yağdıkça
Bir başka bahar açsın
Bildiğim tüm baharlardan
Başka bir bahar olsun
Öyle bir bahar ki
Çiçekler renk renk açarken
Ve de yağmurlar ıslatırken toprağı
Sevgi şarkıları söylensin
Güne ve de geceye

Objektifimden

Denizden Altın Kumsal-Karpaz

***

Karikatür

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar