Protestocular iktidarda, ama değişen bir şey yok... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
Köşe Yazarları

Protestocular iktidarda, ama değişen bir şey yok…

 

Girne’de on katlı binalara izin veren Emirname’nin İrsen Küçük döneminde çıktığını yazmıştık.
Hata yapmışız…
Meğer kararla ilgili ilk çalışmalar, Derviş Eroğlu’nun Başbakanlığı dönemindeymiş.
Hani bir gecede değişen Emirname… 30 kata kadar inşaata izin veren kararname…
Belediye Başkanı da, ilgili örgütler de ve en önemlisi Şehircilik Dairesi de katılmış yapılan toplantılara…
Ve onay vermişler.
Şimdi Girne için timsah gözyaşı dökenlerin birçoğu vermiş bu onayı.
Evlerini müteahhide verenleri kınayamam.
İş yasal zemine kavuştuktan sonra, kimsenin kazancından vazgeçmesini bekleyemeyiz.
10-15 daireye kadar alan arsa sahiplerinden bahsediliyor.
Müteahhitleri de suçlayamayız. İşlerini yapıyorlar. Onların işi karlarını arttırmak, Girne’yi düşünecek olan onlar değil ki…
Suçlanması gereken, böylesine tarihi bir kentin dokusunu koruması gerekirken, Girne’yi rant ekonomisine kurban eden kararı verenlerdir.
Mesela Şehircilik Dairesi, bir taraftan ülke için Fiziki Plan çıkartıyor. O planın çalışmaları devam ederken çıkan bu karara karşı duramıyor…
Diğer yandan, o günlerde “Girne keşmekeşe sürükleniyor, dokusu bozuluyor” diye karşı çıkan muhalefet, bugün iktidarda…
Hem CTP’nin, hem de DP’nin milletvekillerinin 10 kat kararına karşı açıklamaları arşivlerde duruyor.
Bakıyorum, sadece doksundan değil, alt yapının yetersiz kalacağından, trafiğin kilitleneceğinden de söz etmişler…
O dönemde yapılan protesto yürüyüşüne katılan Serdar Denktaş bakın neler demiş;
“Bu bir katliamdır… Hükümetin konuya gösterilen tepkiyi ciddiye alması gerekir… Yetkililerin ‘birileri rant elde edecek, aman belki biraz da bana düşer’ şeklinde bu tür projelere onay vermeye devam ettiği takdirde, ülke ve ülke geleceğine büyük kötülük yapılmış olacak… Ülkedeki imar yapılaşmasının emirnamelerle sürdürülmesi doğru değil…”
Önce 30 kata kadar izin veriliyor, sonra 10’a indiriliyor…
Ondan sonra da kimsenin sesi çıkmıyor…
Ölümü gösterip, sıtmaya razı ettiler milleti…
“Bu betonlaşma değil, ihtiyaçtır” dediler…
Hatta zamanın İçişleri Bakanı Nazım Çavuşoğlu, eleştirileri yanıtlarken, “Ülkesel fiziki plan çalışmaları en geç 31 Aralık 2011’de bitecek” de dedi. Sonrada öğrendik ki, o dönemde çalışmalara ara verilmiş. Plan da verdiği tarihten 4 yıl sonra, daha bir kaç ay önce bitebildi zaten…
Sadece laga lugayla kamuoyu oyalandı, Girne katledildi…
On katlı binalara her gün yenileri katılırken, o gün eleştirenler bugün iktidarda ne yapıyor?
Sadece yetkinin merkezi hükümetten, yerele, yani eskiden olduğu gibi Belediye ve Kaymakamlığa verilmesi için bir çalışma yaptıklarını öğreniyoruz.
Ne değişecek ki..?
Daha doğrusu, siyaset-rant ilişkisi var oldukça, yerelin merkezden farklı hareket edebilmesi mümkün mü…
Şimdi yeni Belediye Başkanı da yırtınıyor; “İmar Planı uygulansın… Şehircilik Dairesi’ne teknik eleman verelim, maaşını biz ödeyelim”…
Şehir Plancıları Odası ise çalışmaların sürekli ertelendiğini açıklıyor.
İşte demek istediğim bu…
Varsın Girne yok olsun, varsın zamanında kıyameti koparttığımız karar orada dursun, aman bizim oylara halel gelmesin…
Girne günden güne çirkinleşiyor, yaşanmaz hale geliyor, turistik olmaktan da hızla uzaklaşıyor, o
kadar…


YERİN KULAĞI VAR
O DA BİLİYOR ASLINDA:
Cumhurbaşkanı Eroğlu, son zamanlarda sık sık, “bu işi ilk turda bitirelim” diyor. Aslında o da biliyor önemli bir gelişme olmazsa, kazananın ikinci turda belli olacağını. Diğer taraftan İrsen Küçük bu konuda oldukça iddialı konuşuyor; “Eroğlu, birinci turda kazanacağını iddia ediyor ama bu bir hayal…”

HALKA AÇIKLANMALIDIR:
CTP eski Milletvekili Sonya Adem öyle bir iddia ortaya attı ki, doğru ise yer yerinden oynayacak. Adem’e göre, Türkiye ile 2016-2019 yıllarını kapsayacak protokoldeki, “çalışma izni ile adaya giren kişi, istediği gibi iş kurabilecektir” maddesi, yıllardır ekmeğini bu topraklarda kazananlara büyük bir darbe niteliği taşıyacaktır. Sonya Adem’in bu iddiası karşısında, sorumluların bir açıklama yapıp yapmayacakları merak konusu oldu…

NİYE YOKTULAR:
Ercan Havaalanı’na yapılacak yeni terminalin temeli atıldı. Tören için Türkiye Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da adaya geldi. Temel atma törenine, başta Cumhurbaşkanı Eroğlu olmak üzere sadece UBP ile DP-UG’li bazı vekillerin katılmasına karşın, Başbakan dahil, hiçbir CTP’linin katılmaması dikkatlerden kaçmadı. Acaba diyorum CTP, bu törenin şekline karşı bir tavır mı aldı… Zira yatırıma karşı çıkmaları absürt olurdu, inşaat yetkisini veren kendileri…

TAMAMAN DUYGUSAL:
Kamu-Sen ve Hava-Sen açıklamasında, “KTHY ve ETİ eski çalışanlarına; ‘Hukuken haklısınız, ama para yok!’ diyen bir zihniyet, hukuku ve adaleti bile parası olanlara hak görüyorsa, bu kavga meydanlarda kalmayıp, sandığa da yansıyacaktır” demesi ne kadar doğru. Yani demek istiyorlar ki, “Eğer sen bize para vermezsen, seni yollayıp, para vereni getiririz.” İyi de nereye kadar? KTHY’nin nasıl batırıldığını hatırlayın. Sendikal mücadelenin sadece “duygusal” yönü mü önemli sizce…

EROĞLU’NUN SANAT ANLAYIŞI:
Cumhurbaşkanı Eroğlu, “kültüre ve sanata değer veren bir Cumhurbaşkanı” sözlerine çok kızmış anlaşılan ki, “Cumhurbaşkanlığı’nda her yıl engellilere ve gençlere yönelik etkinlikler yapıyoruz. Resepsiyonlar düzenliyoruz. Her yıl Dünya Sanat Günü’nde ülkemiz sanatçılarına yönelik resepsiyon yapıyoruz” diyerek cevap verdi. Eroğlu’nun kültür ve sanat anlayışı…

BAKAN İNKAR EDİYOR AMA:
Telefon Dairesi’nin özelleştirileceği artık bilinmeyen bir şey değil. Bakan Taçoy’un dairenin özelleşemeyeceği, aksine modernleştirileceği sözleri de züğürt tesellisinden öte bir şey ifade etmiyor. Kimin hangi daireye gideceği bile belli iken, bakan Taçoy’un hala daha umut dağıtmasını anlamak mümkün değil…

ZİRVEDEKİLER
Özdil Nami: Dışişleri Bakanı Nami, Rumların hakimiyetçi tavırlarından vazgeçmediği sürece Kıbrıs’ta bir çözüme ulaşılmasının mümkün olmadığını belirterek, Rum Yönetimi’nin Navtex, hellim gibi konularda diplomatik savaştan kaçınması çağırısında bulundu ve toplumların diplomatik savaşlara değil, iş birliğine ihtiyacı olduğunu vurguladı. Keşke komşu da bunun farkına varsa…

DİPTEKİLER
Gitmeyiverin: Güney Kıbrıs Yönetimi’nin terör endişesi ile sınırda denetimi artırması kuyruklara neden olmuş. Saatlerce bekleyen vatandaşlar ise soruna çare bulunmasını istemişler. Adamlar güvenlikleri için önlem almışlar, bizim derdimiz kuyrukta çok beklemek. O zaman gitmezsiniz, olur biter…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar