[dropcap style=”circle” color=”#ffffff” bgcolor=”#0065ad”]P[/dropcap]ostojna kasabası Slovenya’da bulunuyor ve başkent Ljubljana’ya yaklaşık 55 km uzaklıkta. Bölgenin bu kadar dikkat çekmesinin sebebi ise sahip olduğu mağara.
1. Bu karstik yapıya sahip mağara sistemi yaklaşık 25 km uzunluğunda ve dünyanın en büyük yeraltı mağara sistemlerinden biri.
2. Bu mağara sistemi aynı zamanda dünyanın en çok ziyaret edilen mağaralarına da sahip.
3. Mağara sistemini saymazsak aslında Postojna kasabasının bir ortaçağ şatosu olan Predjamski Kalesi’nden başka hiçbir turistik özelliği yok.
4. Postojna mağara sistemlerinin başka bir özelliği ise dünyanın turizme açık en büyük mağarası olması.
Yaklaşık 5 km’lik bir kısım insanlar tarafından ziyaret edilebiliyor.
5. İçerideki sıcaklık yaz-kış 8-10 derece arası.
Dolayısıyla da mağarayı ziyaret edecekseniz buna göre giyinmeniz gerekiyor. Ancak mağaraya girmeden önce de kıyafet ya da battaniye kiralama gibi bir şansınız da var.
6. Mağara ilk kez 17. yy’da bahse konu olmuş.
Mağaradan ilk bahseden 17. yy’da Johann Weikhard von Valvasor olmuş. Ancak gerçek anlamda keşif bölgenin yerlisi olan Luca Cec tarafından 1818 yılında gerçekleştirilmiş. İlk ziyaret ise 1819 yılında Avusturya-Macaristan imparatoru I. Francis tarafından gerçekleştirilmiş.
7. 1884 yılından beri mağaranın içinde aydınlatma sistemi bulunmakta.
1884 yılında mağara elektrikli aydınlatma sistemi döşenmiş. Bu başkentten bile önce bu bölgeye elektrikli aydınlatma sisteminin geldiğini gösteriyor.
8. İlk raylı sistem ise 1872 yılında.
Mağaranın içine ilk raylı sistem elektirikli aydınlatma sisteminden 12 sene önce 1872 yılında kurulmuş. Böylece mağaranın içine yapılan rehberli turlar başka bir boyut kazanmaya başlamış. Bu arada belirtelim mağaranın ilk rehberi aynı zamanda kaşifi olan Luca Cec.
9. Günümüzde yapılan turların süresi yaklaşık 90 dakika.
Bu arada mağaraya girişin ücretli olduğunu belirtmekte fayda var.
10. Tur ilk başta yaklaşık 3.7 km’lik bir tren yolculuğuyla başlıyor.
Bu tren yolculuğundan sonra trenden iniyorsunuz ve sizi rehberler karşılıyor.
11. Geri kalan kısım ise yürüyerek katediliyor.
Trenden indiğinizde sizi rehberler karşılıyor. Rehberler size 15 dilde mağarayı anlatıyorlar. İstediğiniz birinin kafilesine takılıp mağarayı gezmeye başlıyorsunuz.
12. Mağaranın içinde rehbersiz gezilmiyor.
Çünkü yüksek oranda bir kaybolma riski var. Geri kalan kısma rehber eşliğinde devam ediliyor.
13. Mağara içinde fotoğraf çekmek yasak.
Mağaranın içerisinde taşların doğal yapısını bozduğu gerekçesiyle fotoğraf çekmek yasak. Ancak insanların buna pek aldırış etmediğini rahatlıkla söyleyebiliriz.
14. Sarkıtlar ve dikitler binlerce yıl sonunda oluşuyor.
Mağaranın içerisindeki devasa sarkıt ve dikitlerin oluşması için binlerce yılın geçmesi gerekiyor. Bu büyüleyici görüntülerin 3-5 yıl içerisinde ortaya çıkmış olması beklenemezdi zaten.
15. Bugüne kadar 35 milyon ziyaretçi mağaraya gelmiş.
Mağara ilk turistik ziyarete açıldığından beri yaklaşık 35 milyon kişi ziyaretine gelmiş. Ayrıca her gün yaklaşık olarak 1500 kişi daha mağarayı ziyaret etmeye devam ediyor.
16. Mağaranın en ilginç yanı ise ev sahipliği yaptığı bu canlı.
Olm ya da Proteus Anguinus adıyla bilinen bu mağara semenderi Postojna’yı en ilginç kılan detaylardan biri.
17. Boyları 25-30 cm arasında.
Bu canlıların boyları 25-30 cm arasında değişiyor. Ortalama ömürleri ise 100 yıl civarı.
18. Bu canlıların gözleri yok.
Mağaraların tamamen karanlık bölgelerinde yaşadıkları için evrimsel süreçte bu canlıların gözleri hiç gelişmemiş. Bu yüzden bu canlılarda göz bulunmuyor. Suda yaşıyorlar ve küçük yengeç, solucan ve omurgasız hayvanlarla besleniyorlar. Güneş ışığını hiç görmedikleri için de derileri beyaz-pembe bir renk almış. En ilginç özellikleri de kıpırdamadan ve yemek yemeden yıllarca yaşamlarına devam edebilmeleri.
