“Poşette üç kağıt” - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
KıbrısManşet

“Poşette üç kağıt”

ali çıralı

Tüketici, bir buçuk aydır market poşetlerine adet başına 25 kuruş ödüyor. Uygulama tıkır tıkır işliyor ancak tüzükte belirtilen fon halen ortada yok, çevre için kesilen para maliyeye gidiyor. Çıralı Plastik LTD’in direktörü Sanayi Odası Eski Başkanı Ali Çıralı, uygulamaya ilişkin tereddütlerini anlattı


“FON ŞART”: Çıralı: Plastik çantaların satış fiyatından elde edilen gelirin toplanacağı bir fon henüz yok. Öyle anlaşılıyor ki; çanta satışından elde edilen gelirler maliyeye gidecek, maliye bu kaynağı kendi maksatları bakımından kullanacak. Bunu kabul etmek mümkün değil. Doğru da değil

 

ali çıralı

“DENETİM SORUNU VAR”: Çıralı: Eczacı, parfümeri, küçük bakkal dahil bütün satış noktaları uygulama alanına sokuldu. Bu iş yerlerinin çoğunda ürün tanıtıcı barkot uygulaması yok. Ortaya bir denetim sorunu çıkmıştır. Uygulamaya ilk etapta yaygın çanta tüketimi yapılan işyerleri dahil edilmeliydi

“SUİSTİMAL VAR”: Çıralı: Uygulama bazı suistimallere yol açmıştır. Açık pazarlarda veya bazı küçük iş yerlerinde kalınlığı 15 mikrondan daha ince olan ve bedava verilmesi gereken çantalardan da 25 kuruş tahsil edildiği görülmektedir. Bunun tek nedeni, uygulamanın denetlenemeyecek kadar geniş bir alanda tutulmasıdır

 

“YÜK ÜRETİCİLERİN SIRTINDA”: Çıralı: Pek çok konuda olduğu gibi denetimi yapılamayacak bir alanda bir yasa çıkarılmıştır. Bu durumu kurtarabilsinler diye yükü biz üreticilere yüklediler ve ‘her satışınızda faturada kilo başına 7 lira fon katkısı ve KDV’sini ekleyip bize vereceksiniz’ dediler

 

Havadis ÖZEL

Bakanlar Kurulu kararı ile 1 Aralık 2018 tarihinde başlatılan market çantalarının tüketicilere para ile satılması uygulaması, hem olumlu hem olumsuz pek çok değerlendirme ve eleştiriye hedef oldu. Uygulama, hedeflendiği gibi tüm ülke çapındaki alışveriş noktalarında henüz gerçekleşemese de özellikle büyük alışveriş merkezlerinde kabul gördü.

Lefkoşa Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren kurulu plastik taşıma çantaları imalatçısı Çıralı Plastik LTD’in direktörü Ali Çıralı, Havadis’in konuya ilişkin sorularını yanıtladı.

Çıralı, uygulamanın başladığı ilk günden bu güne nelerin değiştiğini, uygulamadan kimin nasıl etkilendiğini, plastik çanta tüketiminde ölçülebilir bir azalma olup olmadığı yönünde değerlendirmelerde bulundu.

Çıralı Plastik LTD’in direktörü Ali Çıralı, market çantalarının tüketicilere para ile satılması uygulamasını olumlu karşıladıklarını ancak konunun özünde pek çok sorun olduğunu söyledi.

Yükün ve sorumluluğun plastik üreticilerine yüklendiğini kaydeden Çıralı, “Belirli kalınlıktaki plastik alışveriş çantalarının tüketicilere artık para ile satılması uygulaması, çevre duyarlılığı olan ülkelerde tanık olduğumuz olumlu bir başlangıçtır. Ancak KKTC’de, plastik çantaların genel plastik atıklar içindeki payı yaklaşık yüzde 5 kadardır. Buna rağmen, plastik atıkların gereksiz yere tüketilmesinin azaltılması anlamında plastik taşıma çantalarının tüketicilere para ile satılması yine de olumludur” dedi.

Ali Çıralı, “bugünkü şartlarda alışverişler sırasında plastik taşıyıcı çanta kullanımının bir zorunluluk olduğunu da görüyoruz. Ancak bazı tüketicilerin israf sayılacak davranışlar sergileyerek, bir çantaya sığdırabilecekleri eşyalarını iki ya da üç çantaya koyduklarını hatta ayrılırken evdeki çöp ihtiyaçlarını düşünerek birkaç tane de fazladan aldıklarını görmekteyiz. Bu açıdan da bakıldığında bu gereksiz tüketimin kontrol altına alınması bakımından çantaların satışının yapılmasını doğru buluyoruz” diye konuştu.

 

“Çevre Fonu ve yönetimi henüz oluşmadı”

Çıralı Plastik LTD’in direktörü Çıralı, market çantalarının tüketicilere para ile satılması uygulamasının yapıldığı bütün ülkelerde satış fiyatının en az yarısının, çevre fonu adı verilen bir merkezde toplandığını ve bu kaynağın çevrenin iyileştirilmesinde kullanıldığını söyledi.

Ancak KKTC’de, henüz bu amaçla bir fon olmadığını kaydeden Çıralı, “maliyeye gidecek bu paraların çevre maksatları ile kullanılmasını yönetecek bir fon yönetimi yok. Bunlar için özel yasalar çıkması lazım ancak henüz gözlemleyebildiğimiz bir faaliyet yok. Öyle anlaşılıyor ki; çanta satışından elde edilen gelirler maliyeye gidecek ve maliye bu kaynağı kendi maksatları bakımından kullanacak. Bunu kabul etmek mümkün değil. Doğru da değil” diye konuştu.

 

“Denetimi yapılamayacak bir uygulama başlatıldı”

Çıralı, KKTC’de plastik taşıma çantalarının yüzde 80’inden fazlasının büyük alışveriş merkezleri ve marketlerde tüketildiğini, çok sayıda ülkede ise uygulama ve denetimin bu işletmelerde yapıldığını kaydetti. “Oysa bizde eczacı, parfümeri, küçük bakkal, restorant dahil bütün satış noktaları uygulama alanına sokulmuştur” diyen Çıralı, “Hatta bu iş yerlerinin çoğunda ürün tanıtıcı barkot uygulaması da yoktur. Oysa bu uygulamaya ilk etapta yaygın çanta tüketimi yapılan işyerleri dahil edilmeliydi. Dolayısı ile ortaya bir denetim sorunu çıkmıştır. Pek çok konuda olduğu gibi denetimi yapılamayacak bir alanda bir yasa çıkarılmıştır. Bu durumu kurtarabilsinler diye yükü biz üreticilere yüklediler ve dediler ki; ‘her satışınızda faturada kilo başına 7 lira fon katkısı ve KDV’sini ekleyip bize vereceksiniz’ diye konuştu.

“Satıcının karı 6 kuruş”

Ali Çıralı, toplanan paraların nereye gittiği konusunda da değerlendirmede bulundu. Çıralı, şunları kaydetti: “Bizim marketlere satış fiyatımız ortalama çanta başına 12 kuruş civarındadır. Alınan her 25 kuruşun 7 kuruşu Çevre Fonu’na gitmektedir. 12 kuruşluk maliyetten sonra yaklaşık 6 kuruşluk bir miktar ise satıcının satış karı olarak kalmaktadır. Oysa bu uygulamadan önce çanta maliyetini tamamen satıcılar üstlenmekteydiler. Bu durumda 25 kuruşun en az yarısı Çevre Fonu’na gitmeliydi. Bu arada uygulamanın kendisi bazı suistimallere de yol açmıştır. Açık pazarlarda veya bazı küçük iş yerlerinde kalınlığı 15 mikrondan daha ince olan ve bedava verilmesi gereken çantalardan da 25 kuruş tahsil edildiği görülmektedir. Bunun tek nedeni, uygulamanın denetlenemeyecek kadar geniş bir alanda tutulmasıdır.”

 

“Tahsilat çanta üreticileri üzerinden olacak”

Taşıma çantalarının para ile satıldığı diğer ülkelerde otoritelerin, satıcılara tüketicilerden topladıkları fon paralarını kendilerine iade etmelerini istediklerini ve her ay sonu, marketlerin, diğer işlemleri ile birlikte toplanan çevre fonu paralarını maliyeye iade ettiklerini anlatan Çıralı, şunları söyledi: “Oysa bizde, bu görev plastik çanta üreticilerine yüklenmiştir. ‘Siz fon paralarını market sahiplerinden peşinen alın ve bize verin” denmektedir. Faturaya dahil ettiğimiz yüzde 5 KDV yanında ayrıca kilo başına 7 TL daha almamızı ve maliyeye devretmemizi istemektedirler. Bakın size karşılığı olmadığı için bankadan dönen üç adet çek gösteriyorum. Bu çekleri, ürünümü sattıktan 6 ay sonra paramın karşılığı olarak aldım ancak market sahibi iflas ettiğini ileri sürerek karşılığını ödemedi. Oysa ben bu satışın karşılığı olarak maliyeye yüzde 5 üzerinden KDV yatırımı yaptım. Parasını alamadığım mallarıma ilaveten marketçinin ödemesi gereken yüzde 5 KDV’yi de ben ödemiş oldum. Bu durumun farkında olan devlet benden şimdi de ayrıca kilo başına 7 TL’lik Çevre Fonu parası ödememi de istiyor. Bu karşılıksız çekler için Çevre Fonu ödeneği de ödemiş olsaydım 100 bin TL’lik bir zararım daha olacaktı. Bu uygulamayı bize yönelik bir haksızlık olarak görüyorum.”

 

Çanta tüketiminde bir azalma var mı?

Ali Çıralı, plastik çanta tüketiminde azalma olup olmadığı yönündeki soruya ise “Bu uygulama henüz yeni başladı bu nedenle geçen süre henüz bir gösterge verememektedir” diye cevap verdi.

Çıralı, “Tahminimize göre bu süreç yaklaşık 6 ay kadar sonra düzene girecek. Ama şimdiki durumda bizim satışlarımız yüzde 80-90 civarında azalmıştır. Ancak bu durum yine de gösterge değildir çünkü uygulamanın başlamasından önce büyük marketler hazırlık yaparak ihtiyaçlarının üzerinde toplu alışlar yaptılar. Henüz daha o aldıklarını kullanıyorlar. Dediğim gibi azalma olup olmadığını ve olmuşsa ne oranda olduğunu yaklaşık 6 ay sonra öğrenmiş olacağız” diye konuştu.

 

“Bir an önce çevre fonunu oluşturarak projeler geliştirmemiz gerek”

Ali Çıralı, doğada kendiliğinden çözünen malzemelerin neden kullanılmadığına ilişkin açıklamasında ise bu tür malzemelerin büyük araştırma, geliştirme çalışmaları sonucu elde edilen malzemeler olup ve doğal olarak da pahalı olduklarını kaydetti.

Çıralı, “Yani henüz bir arz talep sorunu vardır. Örneğin şu anda üzerinde çalıştığımız şu malzeme, Mısır’da geliştirilmiş nişastadan elde edilmiş bir malzemedir. Çanta yapımına uygundur ve doğada tamamen çözülebilmektedir. Toprağa hiçbir atık bırakmamaktadır. Ancak bu malzeme bizim kullanamayacağımız kadar pahalıdır” dedi.

Çıralı, öte yandan plastik malzemelere katkı maddeleri katılarak kısa sürede parçalanan türler de olduğunu belirtti. Çıralı, “Bu malzeme de pahalıdır üstelik parçalanan kısımlar toprağa atık malzemeler olarak katılmaktadır. Yani görsel olarak çevrede bir kirlilik yokmuş görünümü verilmekte ancak parçalanan kısımlar toprağa karışarak toprak kalitesini bozabilmektedir. Bu örneklerin bizde yaygın kullanımı ancak maliyet sorununu çözmekle mümkündür” diye konuştu.

“Bizim üzerinde durmamız gereken geri dönüşümdür” diyen Ali Çıralı, şunları kaydetti: “Örneğin biz, kendi üretim atıklarımızı geri dönüşüme sokabiliyoruz. Bu malzemeden büyük çöp torbaları imal ediyoruz. Ancak çöpten elde edilebilecek plastik malzemeleri geri dönüşüme sokma konusunda henüz yeterli yatırımlara sahip değiliz. Bir de, doğada hiç çözünmeyen pet şişeler sorunumuz vardır. Çevre kirliliğine sebep olan en büyük faktör de onlardır. İşte bu noktada, poşet çantaların satışından oluşacak çevre fonu ile bu tür yatırımların desteklenmesi gerekecektir. Örneğin Güney Kıbrıs’ta cam atıkların değerlendirilmesi amacı ile bir program yürütülmektedir. Çimento fabrikası, topladığı cam atıklarını öğüterek belirli oranlarda çimentoya katmaktadır. Bunu yaptığı oranda da çevre fonundan katkı almaktadır. Böylece camın etrafta atık kalması veya toprağa karışması, yaratıcı bir yöntemle engellenmektedir. Bizim de, plastik atıkların geri dönüşümü için çevre fonunu bir an önce oluşturarak projeler geliştirmemiz gerekmektedir.”

“KKTC’de plastik atıkların geri dönüşümünü sağlayamıyoruz”

KKTC’de plastik atıkların geri dönüşümünün henüz sağlanamadığını ifade eden Ali Çıralı, bu yönde sürdürdükleri çalışmaların ise destek bulmadığını belitti. Çıralı şöyle dedi;  “kendi üretimimizden oluşan atıkların geri dönüşümünü sağlayıp çöp poşetleri imal edebiliyoruz. Ancak yüksek elektrik ve işçilik maliyetlerinden ötürü Türkiye’den gelen benzer ürünlerle rekabet edemiyoruz. Türkiye, özellikle Çin’den gelen plastik ürünlerden korunabilmek için yüzde 31.5 fon uygulaması yaparken, biz Türkiye’den gelen aynı ürünler için yüzde 11 fon uyguluyoruz. Bu oran yüzde 25’ler seviyesine çıkabilse, fon katkıları ile birlikte belki de ülke çapında ortaya çıkan plastik atıkları da geri dönüşüme kazandırabiliriz.”

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar