Biz tatildeyken küresel piyasalarda denge arayışı devam etti. USD/TR’de 2,96 TL’ye kadar yükseliş görüldüyse de tansiyon tekrar aşağıya gelip 2,89 da denge bulmaya çalışıldı.
Birleşik Krallığın AB’den ayrılma referandumun (Brexit) üzerinden iki haftayı biraz aşkın bir süre geçti. Gelişen ülke kurlarına baktığımızda Euro ve Dolarda dengeyi bulmamızın çok da uzağında olmadığımızı görüyoruz.
İngiltere, Japonya ve Avrupa Merkez Bankaları önümüzdeki dönemde ekonomiye destek olabilmek için yeni paketler sunmak gayesiyle hazırlıklara başladılar. ABD merkez bankası ise faiz artırımlarını 2017 yılına bırakmış gözüküyor.
ABD, Japonya, Avrupa ve İngiltere Merkez Bankalarının şuanda ki hareketleri izlendiğinde dünya genelinde bir para bolluğuna doğru gidiyor olmanın indikasyonlarını alıyoruz. Bu bir pozitif gelişme.
Bu pozitif gelişmeyi darbeleyecek bir unsur var ki onu da göz ardı edemeyiz. Tahvil faizlerinde ki gerileme ve Japon Yen’inin tüm paralara karşı değer kazanması. Çünkü Japon Yen’inin talep görmesi risk alma cesaretinin ortadan kalkmakta olduğunun bir göstergesidir. Yani para harcama ve yatırım yapma iştahının gerilemekte olduğunun bir göstergesidir. Bu bir resesyon sinyali mi? Bunu da söyleyemeyiz çünkü Avrupa’nın bazı ülkelerinde İtalya, İspanya, Fransa’da faizlerde hızlı düşüş gözlemlemektedir. Dolayısıyla bir resesyona girileceği ihtimali çok zayıf.
Brexit’i takip eden son haftalarda denge arayışı devam ederken gel-git olaylarının da yaşandığını görüyoruz. Yani piyasaların volatilitesi yüksek. Tahvil piyasalarına talep yüksek. Özellikle ikinci el tahvil piyasaları çok canlı ve bu canlılık, düşük faizlere rağmen devam ediyor.
Eğer önümüzdeki haftalarda tahvil faizleri yükselirse denge arayışları bitmiş demek olup kalıcı bir döneme yani volatilitesi az bir döneme girmiş olacağız. Eğer güvenli ülke faizleri bugün ki durumdan daha da aşağı gelir buna karşın borsalar yukarı yönlü hareket ederse yine bilinmezlikler ile karşı karşıya geleceğiz.
Gelişmiş ülke Merkez Bankalarının ekonomiye destek paketleri hazırlamaları piyasaları umutlandırırken, dolarda faiz artırımının olmayacağı beklentisinin ezikliğini, Euro ise ilave destek paketi ile daha da bollaşacak beklentisini piyasalar fiyatlıyor. Sterlin şuan da en zayıf para birimi konumunda. Brexitten sonra kısmen zayıflayacak İngiliz ekonomisini hareketlendirmek için faiz indirimi ve yüksek emisyon gibi beklentiler bir süre daha sterlini zayıf tutmaya yetecek gelişmeler.
Finansal piyasalarda kuşkusuz dip-tepe yok. Ancak $/TL paritesinin 2,75 seviyesine kadar €/TL paritesinin ise 3,05 seviyesine kadar inmesi durumunda alım için bir fırsat olabileceğini düşünüyorum. Sterlinde ise şuan da denge belirsiz olmaya devam ederken 3,70 kur seviyesi alım seviyesi olarak algılanabilir.
