Paskalya ve bayram - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Köşe Yazarları

Paskalya ve bayram

Mete TümerkanMete Tümerkan

Güney Kıbrıs’ta paskalya kutlamaları vardı.

Lefkoşa Türk Belediye Başkanı Mehmet Harmancı da Lefkoşa’da geçiş noktalarına astırdığı pankartlarda paskalyayı kutladı.


İyi de yaptı.

Paskalya kutlaması yapılan pankartı görünce Rum tarafında bizim kutladığımız dini bir bayramda bayramımızı kutlayan bir pankartı ne zaman göreceğiz diye içimden geçirdim.

Madem ki bu ada üzerinde yaşıyoruz ve gidecek başka yerimiz yok, bir birimizin değerlerine saygı göstermeli, sevinç ve acılarımızı paylaşmayı öğrenmeliyiz. Karşılıklı saygı temelinde meselelere bakabilmeyi denemeliyiz.

Ancak bu şekilde Kıbrıs adasında bir şeyler değişmeye başlar.

Ve Kıbrıs konusunda devam etmekte olan müzakere sürecinin başarıya ulaşma şansı artar.

Tek taraflı atılan doğru ve güzel adımlar tek başına bizi bir yere taşımaz.

Taşımaz diye atılmasın mı? Hayır atılsın ama karşı taraf da artık bu şekilde adımlarla karşılık vermeye başlasın.

Sınırlarda ötekini düşmanlaştıran fotoğraflar olmasın.

Ama iki tarafta da olmasın…

Tek tarafın çabaları ile gidilebilecek mesafe kısıtlıdır.

Nitekim bir yere gidilemediği ortadadır.

Nasıl ki tek kanatlı kuş uçmaz, uçamaz, Kıbrıs meselesinin halli de ancak karşılıklı atılacak adımlarla mümkün olabilir.

Bunun için de karşılıklı ‘al-ver’ yaparak.

Bunun sonucunda ortaya çıkacak sıkıntıları birlikte göğüsleyerek.

Adayı tek başına sahiplenmeyerek.

Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Mehmet Harmancı güzel bir harekette bulundu.

Aynısını Güney Lefkoşa’daki Rum Belediye Başkanı da yapmalıdır.

Kuzey Kıbrıs sınır kapılarında 1963 yılında yaşanan acıları yansıtacak görseller kullanılmıyorsa, Güney Kıbrıs’ta da kendi yaşadıkları acıları yansıtacak görseller kullanılmamalıdır.

Kıbrıs meselesinin çözümüne ancak karşılıklı saygı ve eşitlik temelinde ortaya konulacak yaklaşımlarla ulaşılabilir.

Karşı taraftakini ötekileştirmeden, onu düşman değil paydaş olarak görerek.

Aksi halde bir yere varılması çok zor olmaya devam edecek.

Bir taraf ‘iyi paskalyalar’ derken, diğer taraf ‘iyi bayramlar’ diyebilmeli.

Kıbrıs adasının herkesin adası olduğu benimsenmeli.

Kimse kimseyi tahakkümü altına almaya çalışmamalı.

Bu konuda Rum tarafının alması gereken çok mesafe var.

Atması gereken çok adım…

Biliyorum bu çok kolay değil.

Ama bir şeylerin değişebilmesi buna bağlı.

İçi iyi niyetle dolu pankartların  karşılıklı asılmaya başlamasına…

Karşılıklı empati kurulmasına. Ve geçmişte her ne yaşanmışsa bu yaşananlarla yüzleşebilmeye.

Karşılıklı özür dilemeye bağlı…

Bunları halklar ve onların temsilcileri yapmaya başlarsa müzakere masasında liderlerin işi kolaylaşır.

Çözüm yakınlaşır.

Yoksa bir tarafın çabası yetmez.

Bu bizi bir yere götürmez.

Ve unutmamak lazım bu işler hep vererek ya da hep talep ederek de hallolmaz.

Verip almayı, karşılıklı saygı temelinde çaba göstermeyi öğrendiğimizde bu ada bize fazlasını verecektir.

Kıbrıs sorunu gibi yarım asrı geride bırakan bir sorunu çözmek ancak bu şekilde sağlanabilir.

İyi paskalyalara karşı günü geldiğinde iyi bayramlar dileyenlerin sayısı arttıkça…

Ve bu toplumların büyük bir çoğunluğu tarafından içselleştirildikçe…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar