Her kim o aklı verdiyse, hani hava alanında bütün bakanlar sıra sıra dizilmişler ve zafer kazanmış komutanlar edasıyla “bakınız biz bu işi hallettik” havası atmışlardı.
Başbakan Ersin Tatar ve Başbakan Yardımcısı Kudret Özersay’ın, Türkiye Başbakan’ı Recep Tayip Erdoğan ile yaptıkları o meşhur görüşme sonrasından bahsediyorum.
Başbakan ve Yardımcısı “Türkiye’nin 750 milyon liralık parayı serbest bıraktığının” müjdesini vermişlerdi bize.
Zaten hükümeti kurmalarının ana gerekçesi de o değil mi idi?
CTP’nin, TDP’nin ve DP’nin Ankara ile sorunları vardı ve bu sorunlardan dolayı para akışı kesilmişti.
Özersay sürekli olarak Ankara’ya davet ediliyor (özellikle Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu tarafından) ve “Ankara Özersay’ı destekliyor” imajı veriliyordu.
UBP ise “Türkiye’den para istemesini en iyi beceren parti” unvanının yanında sürekli olarak “Anavatanımızın izindeyiz” diyerek ikili koalisyona göz kırpıyordu.
Sonuçta istedikleri oldu.
UBP ve HP koalisyon kurdular.
Para musluklarının açıldığını ve ilk etapta 750 milyon liranın derhal gönderileceğini ve arkasından da bol para akışının olacağını müjdelediler.
Peki ne oldu?
Tek bir kuruş bile gelmedi.
Geçtiğimiz gün bir vesile ile görüştüğümüz Başbakan Ersin Tatar, omuzlarını bıkkın bir şekilde indirerek “o para hala gelmedi” dedi.
“Kabahat o parayı göndereceğini söyleyenlere bel bağlayanlardadır” dedim.
***
Maliye Bakanı Olgun Amcaoğlu enteresan rakamlar paylaşıyor ve benim de takdir ettiğim işler yapıyor.
Yok yok, komplo teorisi düzmeye meraklı olanlar hemen devreye girmesinler.
Bu yazı Başbakanı yerme, Maliye Bakanını övme yazısı da değildir.
Ben sadece Maliye Bakanı’nın açıkladığı parasal rakamlara ve bu rakamların bize anlattığı gerçekliğe bakarım.
Örneğin yüz milyonlarca dolar kazanan ama devlete olan vergi borcunu ödemeyen ve ödememek için de her türlü numarayı çeviren hava alanını işleten şirkete haciz konulmasını takdir ediyorum.
Bu ülkenin imajını yerle bir eden kumarhanelerin vergi borçlarını dahi ödememelerinin üzerine gidenleri de takdir ediyorum.
Maliye Bakanı “kendilerinin beyan ettiği ama tek kuruş ödemeyen nice anlı-şanlı yatırımcılar var” diyor.
Maliye sadece bunları toplasa 600 milyon lira civarında ek geliri oldur.
Bu da nerdeyse Türkiye’den bir türlü gelmeyen 750 milyona yakındır.
Yani bu ülkenin maliyesi kendi kendini çevirebilecek yetkinliğe sahiptir.
***
Biz buna “kendi ayakları üzerinde durabilme ve kimseye muhtaç olmama” diyoruz.
Bunu kendi kendimizi yönetebilmenin koşulu olarak görüyoruz.
Bunun içindir ki “madem parayı o verir bizi de o idare edecek” anlayışını reddediyoruz.
Reddetmeye de devam edeceğiz…
