Bize soruyorlar;
“Bu sistemi nasıl değiştireceksiniz?”
Ve ekliyorlar;
“Daha 19 ay öncesine kadar siz hükümetteydiniz. Dünden farklı olarak bu kez ne yapacaksınız da üretime dayalı bir ekonomi oluşacak?”
2013-2015 döneminde kendi ayakları üzerinde durabilen bir sistem tahayyülümüzün odağına esasta mali bir konu olan yerel gelirlerle cari harcamaların karşılanabilmesi hedefini koymuştuk.
Kendi ayakları üzerinde durabilen bir sistem tahayyülümüzden vazgeçtiğimiz sanılmasın sakın.
Yeni maliye düsturundan vazgeçip geleneksel maliye politikalarından medet umacağımız da düşünülmemeli.
“Üretici devlet” ya da “tam istihdamın sağlanmasından sorumlu devlet” modelinin de eskilerde kaldığını çok iyi biliyoruz.
2013-2015 döneminden farklı olarak bu kez siyasetimizin odağında üretimi daha fazla desteklemek olacak.
Genel Başkanımız Tufan Erhürman’ın dediği gibi;
“Üretmekten başka şansımız yok. Çözüm olsa da olmasa da varoluşumuzu sürdürebilmemizin tek noktası üretmektir”.
İnsanımıza daha fazla dokunacağız.
Kooperatifçiliği ülkemizin kalkınması için öncelikli şart olarak görüyoruz.
Üretimimizin önündeki engelleri aşmak için insanımızla el ele vereceğiz.
Kıbrıslı Türklerin özünde var olan birlik ve beraberlik duygusunu yeşerteceğiz.
İnsanımız, sahip olduğu sorunları birlikte çözme gücünü devletin de katkılarıyla azami düzeylere çıkaracak.
Edindiğimiz tecrübelerle maliye için ekonomi değil, ekonomi için maliye diyoruz!
Daha fazla üreten, daha kaliteli mal ve hizmet üreten bir topluma dönüşmek için var gücümüzle çalışacağız.
Toplumumuzun üreten kesimleriyle sayısız görüşmeler gerçekleştirdik.
Sıkıntılarını tek tek tespit ettik.
Kooperatiflere Destek Programını hayata geçirerek kooperatifçiliği ayağa kaldıracağız.
İnsanımıza güçlerini birleştirerek kaliteli üretim yapabilmeleri için her türlü olanağı sunacağız.
Kendimizi bu dönemde emek ve ürünün gerçek değerini bulmasına adayacağız.
Örneğin üreticiler güçlerini birleştirmiş, üretmiş ama ürünlerini paketleme konusunda sıkıntı mı yaşıyor?
Devlet, var gücüyle kooperatiflerin paketleme konusundaki eksikliklerini gidermesi için yanlarında olacak.
Depolamada sıkıntı mı var?
Devlet gereğini yapacak, üreticilerimiz sıhhatli depolama alanlarına, balıkçılarımız soğuk hava depolarına sahip olacak.
Üreticilerimiz paketledikleri ürünlerini pazara ulaştırmakta güçlük mü çekiyor örneğin?
Üreticilerimizin dağıtım ağlarını güçlendirebilmesi için devlet elini taşın altına koyacak.
Kooperatiflerimizin kurumsallaşma konusunda sıkıntıları mı var?
Devlet, kooperatiflerimize daha güçlü yönetimlere sahip olabilmeleri için cari destekler de dahil her türlü desteği sunacak.
Kooperatiflere yönelik yoğun şekilde uygulamaya sokulacak hibe ve sıfır faizli kredi paketleriyle devlet üretenin, gerçek üreticinin, üretmek isteyip de çeşitli sıkıntılar nedeniyle yeterince üretemeyenin, ürettiğini dağıtamayanın, ürettiği halde kurumsal kapasite noksanlıkları nedeniyle yönetsel sıkıntılarla karşılaşanın tüm dertleri ile ilgilenecek, onların yanında olacak.
Bütçe yapısını ve ülke gerçeklerini en iyi bilen parti olarak Kooperatiflere Destek Programını hazırlarken Türkiye Cumhuriyeti’nin her yıl toplumumuza sunduğu hibe desteklerinin önemli bir kısmını oluşturan reel sektör projelerine ilişkin de ‘masaya somut proje koyan taraf’ pozisyonunda olmayı çok önemsiyoruz.
Üretim odaklı ekonomi için çalışırken Türkiye Cumhuriyeti ve Kalkınma ve Ekonomik İşbirliği Ofisi stratejik ortağımız olacak.
Uzun yıllar boyunca Türkiye’den gelen kaynakları gayrı adil bir biçimde dağıtarak oy devşirmeyi marifet sayan siyaset geleneği nedeniyle geciktirilen üretim odaklı ekonomi çalışmalarını artık somutlaştırma ve uygulamaya sokma zamanı geldi de geçiyor bile!
Çünkü biliyoruz ki üreten yok olmaz ve eminiz ki birlikte çalışır yaparız.
Üretmekten başka şansımız yok.
Varoluşumuzu sürdürebilmemizin tek yolu üretmek…
Birikim Özgür | 25 Kasım 2017 | https://birikimozgur.net
