Eskiye dönüş olacak mı, bundan sonra her şey değişecek mi?
Dünyada en çok tartışılan konu bu…
…
Marx’ın deyişiyle, “üretim eylemi değiştikçe” değişim de gerçekleşecekti ama kim derdi ki dünyadaki değişim tartışmalarına üretim araçları değil de bir virüs neden olacaktı!
…
Bu da geçecek ve her şey bir kez daha yerli yerine oturacaktır.
Yaygaracı ve açgözlü kapitalizm virüs nedeniyle doğan koşulları iyi kullanacak ve insanlık üzerinde yeni algı denemelerine girişecektir. Büyük ihtimal…
…
Dünyayı abluka altına alan ve dünyanın ekonomisine yön veren dev dünya sermayedarlarının (veya kapitalist sistemin) bir anda iştahlarının kapanacağı söylenebilir mi?
Bir sermaye grubunun “bu salgın bize göstermiştir ki herkes eşittir”deyip, onun da “büyük insanlık” gibi “ihtiyacına göre” yaşamaya razı gösterebileceği düşünülebilir mi?
Mesele sistem tartışmasına gelip dayanacaksa eğer, “Das Kapital” in raflardan indirilmesi söz konusu olabilir mi?
…
Salgın havası dağılınca bütün bunlar görülecek ve dünyanın ders alıp almadığı ya da nerelerden ders çıkaracağı anlaşılacaktır…
…
Salgın nedeniyle “sosyal mesafe” kavramı ortaya çıktı.
Kimi yazarlar bu kavramı Hitler Almanya’sına götürmekte ve bu kavramın Yahudilere karşı uygulandığını söylemektedirler.
Böyle bir şey kuşkusuz içinde ırkçılık, düşmanlık barındıran bir şey.
Salgın vesilesiyle kullanılan bu kavrama insani veya sağlık amaçlı anlamlar yüklenmiş olsa da, bu kavram tartışmasını da not etmiş olalım.
Evlerde insanlar ayrı odalara bile ayrılabiliyorlar.
Büyük bir yalnızlık duygusu yaşanıyor.
İnsanoğlu ilk kez topluca asosyal olmuş durumda.
Bunun derin dezavantajları olsa gerek.
Yalnızlık duygusu bir yana, çevre ile teknolojik olanaklar vasıtası ile iletişime geçmek psikolojik sorunlar yanında, birçok şeyin önemsizleştirilmesini de beraberinde taşıyor olmalı.
Bir de bu olanaklardan yoksun olanlar düşünülürse işin vahim boyutu anlaşılabilir.
Bir orkestranın herhangi bir elemanının orkestradan kopması gibi bir şey bu durum; yaptıklarından tek başına tat alamıyor; o orkestra müziği onun kemanıyla tamamlanıyordu; orkestra için de durum iyi değil, elemanları için de…
…
Polonya kökenli yazar JerzyKosinski“Boyalı Kuş” adlı romanını yazdığında ülkesini küçük düşürdüğü, onurunu zedelediği gerekçesi ile ülkesi onu “aforoz” etmiş, ona sosyal mesafe koyup, sosyal nefret uygulamışlardı.
Bu da başka bir sosyal durumdu!
Sonuçta bu çarpıcı romanın yazarı intihar etmiş, geriye ders çıkartılabilecek eseri kalmıştı…
…
Politik görüşlerinden ya da genel olarak düşüncelerinden dolayı aralarına sosyal mesafe koyanlar yok mu?
Salgın ortadan kalktığında bu sosyal mesafenin daralacağı ya da ortadan kalkacağı mümkün olabilir mi?
Onca insanın düşüncelerinden ötürü hapislerde çürümeye bırakılması ne anlama gelir?
Bir kitleyi (sırasında bir halkı), bir siyasal düşünceyi yok saymak ne anlama gelir?
Kendi bölgemizde toplumlar arasında sosyal mesafenin dik alası yaşanmıyor mu?
Sosyal dayanışma yerine sosyal ayrışmayı savunanlar, şimdi uygulanan sosyal mesafe ortadan kalktığında, toplumlar arasındaki sosyal mesafenin kaldırılıp yerine sosyal dayanışmanın veya sosyal kaynaşmanın getirilmesi konusunda neler düşünüyorlar?
…
Diyeceğim,
Eski ile yeni arasındaki tartışmalar nereye varacak belli değildir…
