“Örgütçülük” - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 25, 2024
Köşe Yazarları

“Örgütçülük”

Bir seçim biter bitmez gelecek seçimlerin hazırlık ve kulis çalışmalarının başladığı bir düzende kalıcı iş yapmak mümkün mü?

Yeni kurulacak hükümetin söylemde var olan iş yapma niyetinin eylemde de olup olmadığını göreceğiz. Her iki parti de daha önce iktidarda oldu. Yeni kabinedekilerin bir kısmı daha önce bakanlık da yaptı.


Bunun için ben beklemeden farkındalığı artırma adına endişemi farklı bir açıdan yazayım dedim.

Bakan olmanın verdiği gücü ele geçiren siyasetçilerimizin en çok sevdiği iş bir sonraki parti kongre ve seçimlerle ilgili “örgütçülük” ve kulis faaliyetlerine hemen başlamaktır.

Seçim tarihinin ne zaman olduğunun önemi yoktur.

Bir sonraki seçim durağının ne olduğudur önemli olan.

Devletin vermekle yükümlü olduğu hizmetle ilgili süreçleri geliştirme değil.

Yatırımların önünü açacak çerçeve dışından yaklaşımlar hiç değil.

Eğitim, Turizm, Tarım ve Sağlıkla ilgili dünyadaki uygulamaları anlayıp, ezber bozacak fikirlere kafa yormak.

Yok, o da değil.

Bizimkilerin yetkinliği geniş kitlelere değil “kişiye özel” hizmet ve cezalandırma üzerine kurulu.

“Örgütçülüğün” ruhunda da bu var.

Ahmet’e Mehmet’e Ayşe’ye iş, arsa, kredi.

Ahmetlere, Mehmetlere Ayşelere iş olanağı sağlayacak ekonomik bir denklemi yaratmak, Türkiye’ye ekonomik yönden bağımlılığı azaltmak değil bizim siyasetteki hizmet modelimiz.

Adaletin şansa bırakıldığı nokta atışı hizmet modeli bizimki. Hizmet götürürken yegane kriter de hizmeti alacak olan kişide kesintisiz biat etme potansiyelinin olup olmadığı.

Düşünürseniz bizim toplum içinde geçmişteki rol modellerimizin ve anlatılanların birçoğu da “örgütçülüğe” dayalı adam ekarte etmek üzerine kuruludur.

Babalarımız ve dedelerimiz bu “örgütçü” yönlerini bize miras bırakacaklarını nereden bilebilirlerdi ama siyasetteki bugünkü anlayışın bence bununla ilişkisi var.

“Örgütçülüğü” karşımızdaki sayıca ve askeri yönden güçlü olan Rum’a karşı kullandık.

Bize miras kalan bu “örgütçülüğün” özünde önemli bir ayrıntı daha var ama.

Bu öğretiyi göz ardı ediyoruz. 

Bireysel olarak kendi başına çok daha hızlı hareket edebileceğini düşünsen de esas hedefin birlikte daha uzağa gitmek olduğunu unutmamak ve buna göre planlı ve disiplinli hareket etmek.

Bizde bu ikinci kısım göz ardı edilerek örgütçülğün hızlı bir şeyleri halledip kapma ya da cezalandırma yönü ile bireysellik giderek ağır bastı. Geçmişe göre esas toplumsal değişim bu yönde oldu.

Devlet yönetiminde süreç iyileştirme ve proje üretmekte vizyonu olmayanlar örgütçülükle ve yeri geldiğinde mağdur olma edebiyatı ile mahalle siyaseti yapmayı ön plana çıkarttı. Bunu siyasetçi mi yoksa toplum mu yaptı artık önemli değil. Karşılıklı ayak uydurulduğuna her iki taraf da mutabıktır.

Örgütçülükle ilgili kulis faaliyetlerine odaklanmak ve mağdur durumda olmayı ön plana çıkartarak siyaset yapmak yerine, devlet olanaklarını kullanıp, Türkiye’yi de arkana alarak iş yapmak da diğer alternatiftir siyasette.

Ama nedense bizde bu uzun yol yürümeyi ve üretken olmayı gerektirdiği için pek tercih edilmez.

Halbuki hem mağdur hem de iş yapmayı birlikte başarırsanız tek başına 2-3 dönem iktidarda bile kalırsınız.

Halkın size sunacağı hoşgörü kredisi neredeyse sonsuz olur.

Bu algı sizi gün gelir diz boyu yolsuzlukla anılsanız bile iktidarda tutar.

Halk nezdinde yolsuzluklar ön plana çıkmaya başladığında bile seçmenin büyük bir kesimi “çaldı çırptı ama iyi de be kardeşim ama bayağı da iş yaptı” dedirtir.

Bizim coğrafyamızda siyasetin geldiği değer yargısı da bir cümlede ancak bu kadar net özetlenir.

Bu hükümet dikiş tutturamazsa, en son seçenek olan CTP-UBP hükümeti önümüze gelecek.

Ondan sonrası tufan ve siyasi kurumlarımızın tasfiyesi aşamasıdır. Diğer bir deyişle “örgütün” bertaraf edilip yeni örgüt ve örgütçülük modelinin Ankara’ya göre inşa edilmesidir.

Bu tasfiye sürecine şimdi karşı dursak da zamanı geldiğinde bu süreci hepimiz koşarak destekleyeceğiz.

Bu yazıyı önümüzdeki günlerde tekrar yayınlayacağım diye bir his var içimde.

Bu hükümetin başarılı olması sıradan bir dilek değil. Arkasından kendiliğinden olacakların önüne geçecek son şanstır.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar