Ölüyü diriltme mucizesi… - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Salı, Mart 19, 2024
Köşe Yazarları

Ölüyü diriltme mucizesi…

basaran duzgun banner

Türkiye Ibdil’e girdi.

Çok sayıda tank ve zırhlı araç bölgede mevzilendi.


Türkiye bunu Rusya, İran ve zımnen Suriye’nin de imza koyduğu ASTANA anlaşması çerçevesinde yaptı.

Bu anlaşma, ilgili ülkelere Suriye’de garantörlük görevi de veriyor.

Türkiye Ibdil’de gözlem yapacak, rapor tutacak ve bu raporları ilgili taraflara bildirecek.

Tarafların üzerinde anlaştığı ateşkes kurallarının Ibdil’de uygulanıp-uygulanmadığı Türkiye askerlerinin vereceği raporlara göre belirlenecek.

Anlayacağınız “garantör” Türkiye Suriye’de bizdeki Birleşmiş Milletler askerlerinin misyonuna benzer bir misyon gerçekleştirecek.

Türkiye, Kuzey Irak’a girdi.

PKK’nın kış yapılanması çerçevesinde oluşturulan kamplar ve depoları temizlemek için  özel birliklerden oluşan bir kuvvet Kuzey Irak’ta operasyon yapıyor.

Türkiye gazetelerinde yer alan haberlere göre şehitlerin de olduğu sert çatışmalar yaşanıyor.

Eğer Irak Federal Ordusu müdahale etmeseydi Türkiye Kerkük’e de girebilirdi.

Daha geçen hafta cumhurbaşkanı Erdoğan “bir gece ansızın gelebiliriz” diyerek müdahale sinyali vermişti.

Kerkük, Kürtlerin azınlık olduğu Türkmen ve Arapların çoğunluğu oluşturduğu, petrol açısından zengin bir bölge.

IŞID saldırıları nedeniyle Kerkük’ü Bölgesel Kürt Yönetimi’ne bağlı askerler koruyordu.

Bölgesel Kürt Yönetimi’nin düzenlediği tartışmalı referandumdan sonra Irak’taki merkezi yönetim “Kerkük’ten çekil” talimatı verdi.

Bu talimat yerine getirilmeyince de birliklerini Kerkük’e gönderdi.

Merkezi Yönetimle çatışmaya girmek istemeyen sessiz sedasız Kerkük’ten ayrıldılar.

Geriye PKK kaldı ve PKK Irak askerleriyle çatışmak için mevzilenmeye başladı.

Eğer Irak birlikleri başarısız olursa Türkiye yardıma gider mi?

Galiba bu noktada kimse tereddüt etmiyor.

 

***

Ortadoğu’da bu gelişmeler yaşanırken Rum Meclisi Türkiye’nin Kıbrıs’taki garantörlüğünü ortadan kaldıran bir karar aldı.

İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılmasından sonra Kıbrıs’taki üslerde çalışan 10 bini aşkın Rum vatandaşının durumunun ne olacağını İngiltere ile görüşen Rum Yönetimi Türkiye’nin garantörlüğüyle ilgili operasyon üstüne operasyon yapıyor.

Bu operasyonların tek amacı vardır;

Adayları da artık belli olan başkanlık seçimleri.

Seçmenin gözüne hoş görünmek için ciddi bir müzakere sürecini sırf garantiler için heba etmeyi göze alan Rum Yönetimi ve Rum çoğunluk partileri aynı konuyu ısrarla sürdürmeye devam ediyorlar.

Peki, bir sonuç almaları mümkün müdür?

Bir tek koşulda evet.

Eğer Kıbrıs Türkünün ekseriyet çoğunluğu “biz artık kendimizi garantide görüyoruz, bu nedenle de Türk askeri istemiyoruz, Türkiye’nin etkin müdahale hakkına da gerek yoktur” derse, Rumların istediği olur.

Yani Rumların Türkiye veya  uluslar arası toplumu değil öncelikle Kıbrıslı Türkleri ikna etmesi gerekir.

Peki, Kıbrıslı Türklerin bu yönde ikna olması mümkün müdür?

Hazreti İsa gibi ölüyü diriltme mucizesi olanlar varsa, kendilerine kolay gelsin diyorum…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar