Olan iki ayrı adada yaşayanlara mı oldu? - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
Köşe Yazarları

Olan iki ayrı adada yaşayanlara mı oldu?

AKP iktidarı son iki-üç haftadır gündemi yolsuzluk konusundan olduğunca uzaklaştırmaya yönelerek yeni gündem yaratma çabasına girdi.
Bir taraftan yargı ile ilgili düzenlemeler ve askerlerin tekrar yargılanma ümidi pompalanırken, diğer taraftan da yolsuzlukla ilgili iddialara karşılık ayni şeyleri tekrarlayarak ateş düşürmek hedefleniyor.
Konu dış mihrakların sebep olduğu “17 Aralık felaketi” sonrası “PR” projesine dönüştü. Siyasi güç ve bu gücün getirdiği kibir bu yaklaşımla bunu da bertaraf edeceklerine inandırmış AKP’yi.
Ne kadar hasar aldığı belirsiz kanamalı hastayı stabil duruma sokup sonra da gerekli olan testler ve kontroller yapılacak. Plan bu.
Diğer bir deyişle anketlerin ne dediğine bakılacak. Ama suların durulması lazım. Bunun için yeni gündem yarat ve “felaketle” ilgili de ayni şeyleri tekrarla taktiği uygulanıyor.
Hasar az ise Erdoğan kendi tarzına uygun çok daha hırçınlaşan bir yol izleyerek milliyetçi bir söylemle merkeze kayacak. Bununla kalmayıp baskın erken seçim ve 3 dönem milletvekilliğinden ödün vermeden ciddi bir kadro değişimi gündeme gelecek. Hatırı sayılır bir kayıp söz konusu ise ne olacağı ayrı bir merak konusu olacak.
“Dış ve iç mihraklar” da emin olun ayni anda anketlerin diline bakacaktır. Onlar da suların durulmaması için mücadele verecekler. Anketler bu açıdan önemli. Erdoğan’ı bir kez daha “mağdur efe” rolüne sokmak istemeyeceklerdir. “Hükümet olduk ama iktidar olamadık” söyleminden bu kadar yararlanan başka bir siyasetçi olmamıştır dünya siyaset tarihinde. Yolsuzluk iddiaları eğer etki yaptıysa bunların devamı bir şekilde artarak gelmeye devam edecektir. 
Bu curcuna içerisinde Kıbrıs sorununu düşünen pek olmayacaktır.
Bundan da emin olunuz. 
Dikkat edin Türk medyasının gündeminde bir aydır Kıbrıs müzakerelerinin başlaması ile ilgili pek bir haber ve yorum yok.
Rum’un baskın bir anlaşma sürecine girip masadan kaçan taraf olmama niyeti varsa bundan daha uygun hamle yapacak bir zaman bulunmaz. Ama onlar da eli ürkeğe alışmış. Kendi düğününde oynamak istemeyen geline yeri dar gelir misali Türkiye’nin iç çekişmesini bu ürkekliklerine kılıf olarak görecekler bir adım öne çıkacak hamleler yapmayacaklardır.
Erdoğan en son yaşananlardan dolayı kendi aleyhine olabilecek başka bir değişkeni 2014’teki yoğun seçim maratonunun içine atmak istemeyecek, sonrasına ertelemeye çok daha meyilli olacaktır.
Sonrası Allah Kerim. 50 yıl da böyle geçmedi mi?
Erdoğan, asker ve “devlet” ile barışma hamlesi yapacak. Gazete sayfalarında yok ama arka planda Mehmet Ağar’dan polisteki düzenlemelerle ilgili destek alınıyor dedikodusu aldı başını yürüdü.
Bunun sonucunda da içinde milliyetçiliği çok daha ön planda tutan merkeze kaymayı hedefleyecek. Bu manevrayı Kıbrıs ve Kürt sorununda taviz verir algısı yaratarak yapması pek mantıklı durmuyor.
Anlayacağınız Türkiye’de son bir ayda olup biten iki farklı adada yaşayanların Türkiye’de iktidara bağlı olan beklentilerini da etkiledi.
Biri Akdeniz diğeri de Marmara denizinde iki ada.
Akdeniz de bir adanın kuzeyinde artık ne olursa olsun ama çözüm olsun diyenlerle, Marmara denizinde başka bir adada acaba gün yüzü görecek miyim diye bekleyeni de etkiledi.
Ne dersiniz bu olan biten Erdoğan’ın önünü kesmeye yönelik olmasından ziyade Kıbrıs ve Kürt sorununun çözülmemesine de sebebiyet vermesi için mi oldu yoksa. Sonuç sebep ilişkisine göre boş bir soru değil. 
Al sana bir komplo teorisi daha. Sebebi ne olursa olsun sonucu iyi mi yoksa kötü mü varın siz düşünün.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar